166 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Rahmetli Mumcu 1987 yılında Türkiye'nin başına gelecek sorunları net bir şekilde tespit etmişken halkımızın bu sorunları anlayamamış olmasına ne demeli.. Okuyunuz efendim okuyunuz hiçbir şey tesadüf değil.
Tarikat-Siyaset-Ticaret
Tarikat-Siyaset-TicaretUğur Mumcu · UM:AG Araştımacı Gazetecilik Vakfı · 2020575 okunma
Müslüman'ın yoksuluna, arkasızına güçsüzüne, tek sözcükle garibanına karşı Atatürkçülük taslayan çevreler, din sömürüsünün bu gülsuyu ile yıkanmış, çokuluslu ve güçlü ticari ve siyasal ilişkileri karşısında niçin hemencecik sus pus oluyorlar?
Sayfa 140Kitabı okudu
Reklam
Dinin sahtesi, siyasete karışmış olandır, Din duygularının ve dince kutsal kavramların siyaset adına kullanılması ile din, din olmaktan çıkar, siyasetin aracı olur. Siyaset ticarete, ticaret siyasete, din de her ikisine araç edildi mi, artık bu sömürünün sonu gelmez. Din ticareti ile meşgul olanlara bakın, hemen hemen hepsi milyarder. Yalnızca Türk lirası ile milyarder değil bunlar, dolar milyarderi olmuşlardır birçoğu. Oh ne kolay. Çek bir besmele gelsin paralar. Bir kolumuz siyasette, öbür kolumuz ticarette, ayaklarımız tarikatlarda. Bir üçgen bu. Ticaret, siyaset ve tarikat üçgeni... (Uğur Mumcu)
Sayfa 168Kitabı okudu
148 syf.
·
Puan vermedi
Kitapda dönemin İktidar partisi ANAP ve gizli yaptıkları ticari anlaşmaları ve devletin zararına yapılan bütün kirli işleri ele almış sert bir eleştirici yok ama okumanızı tavsiye ederim bugüne ışık tutan bir kitap
Tarikat-Siyaset-Ticaret
Tarikat-Siyaset-TicaretUğur Mumcu · Um:ag Yayınları · 1997575 okunma
Bunun içindir ki, Tevhid-i Tedrisat Kanunu çiğnenerek imam-Hatip Lisesi mezunları din adamı olacaklarına, devlet bürokrasisine yerleştiriliyor.
O sözler ki kalbirnizin üstünde Dolu bir tabanca gibi Ölüp ölesiye taşırız O sözler ki bir kere Çıkmıştır ağzımızdan uğruna asılıız.
Reklam
Son bir yıl içinde, diplomat. uzman ya da gazeteci kimlikleri ile Güneydoğu'ya giden yabancıların yüzde sekseni Amerikan pasaportu taşımaktadır. Bu olgu da herhalde düşündürücüdür.
Necip Fazıl, iyi bir şair. Hiç şüphe yok. Necip Fazıl, bir Atatürk düşmanı. Buna da hiç şüphe yok. Necip Fazıl. örtülü ödenek kasasına bağlanmış bir Islamcı şair. Bundan da hiç şüphe yok. Yap dini yayın. Al paranı. Dünden bugüne değişen ne ki? Yalnızca kaldırımlar
Türkiye'de, mali ol igarşinin karanlık ilişkileri bir bir ortaya dökülünce, bı dönek Marksist, alkol şişesi içinde erittiği beynini, bu düzene karşı çıkanları MiT ajanı diye karalamak için kullanıyor.
Sömürge tipi gelişme, her zaman küçük zenginler zümresini geliştirir ve nüfusun büyük bir kitlesini daha da sefilleştirir Gerçekten de az gelişmiş ülkelerde daima çok ileri bir yaşama seviyesinde olan küçük bir azınlık ve kapitalizm öncesi, feodal, hatta feodal öncesi şartlarda yaşayan bir çoğunluk vardır. .. "
Reklam
" O kadar bahsettiğimiz ve özendiğimiz Batı demokrasisi, batı uygarlığı sosyolist kesimsiz olmaz. Muhafazakar partileri yan yana bölüp halkın karşısına çıkmak, kapitalist iktidar ve kapitalist muhalefet formülü ile demokrasi yapıldığı zannını vermek, yeryüzünde okuma-yazma bilmeme sayısı bakımından sekizinci gelen Türkiye'de ... "
Niye bu kadar cahilsin evladım? Niye hiç okumuyorsun yavrum? Niye hiç okumadan, araştırmadan hep küfrediyorsun canım evladım?
Şair Orhan Veli sanki bugünler için söylemiş: " Bu düzen böyle mi gidecek? 1 Pireler fileeri yutacak ,Yedi nüfuslu haneye , Üç buçuk tayin yetecek?'
Yasaklarla, ayıplarla dolu şu düzen ... Sosyal bir sınıfın, bu ekonomi politik ile başka sınıf ve tabakalar üzerinde kurduğu bir azınlık diktatoryası ...
içerde muhafazakarlık,milliyetçilik edebiyatı, dışarıda boynu bükük kredi dilenciliği!
1.170 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.