Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
ugur akkocoglu
ugur akkocoglu
@ugurakkocoglu
Gef
Öğrenci
Türkçe Öğretmenliği
Ankara
66 okur puanı
Kasım 2016 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
egitim
Amerika, Güney Kore, Finlandiya ve Polonya'nın eğitim sistemlerinin nasıl olduğunu oraya giden değişim öğrencilerinin de deneyimleriyle birlikte deneyimliyoruz.
Beni en çok şaşırtan şey Güney Kore'de uygulanan hagwon sistemi oldu. Bunlar basit bir tanımla dershane gibi kurumlar, fakat ülkede bunlara o kadar büyük bir rağbet var ki iyi bir üniversiteye gidebilmek adına çocukların aileleri bunlara dünya kadar para döküyorlar. Hatta maddi durumu çok iyi olmayan aileler dahi bir sekilde para bulup çocuklarını buralara gönderiyorlar. Çocuklar akşam geç saatlere kadar buralarda ders çalıştıkları için ertesi gün okulda uyuyakaliyorlar ve bu normal karsilaniyor. Hatta bu kurumlarin akşam saat 10dan sonra egitim vermesi yasak olmasina rağmen, bircok kurum bu yasaga uymuyor ve bu nedenle surekli ceza yiyor. Aksam 10dan sonra eğitim veren hagwonlari ihbar ederek ciddi para kazanan insanlar bile var. Hagwonlar arası rekabet ve hagwonlar sayesinde ciddi paralar kazanan egitimcilere de rastlamak mümkün. Güney Kore'nin pisa puanlari her ne kadar cok yuksek olsa da bu ülkede öğretim goren öğrencilerin hayatini deneyim etmek istemezdim. Çocuklarin neredeyse tüm zamani ders calisarak geciyor. Finlandiya modeli cok daha esnek ve öğrenci dostu.
Finlandiya kısmında ise en cok hosuma giden sey öğretmenlerine çok fazla değer vermeleri oldu. Öğretmen olmak için ciddi bir emek gerekiyor. Eğitim fakültesine girmek bile aşırı zor. Fakat bunun karşılığını inanilmaz donanimli öğretmenler ile katbekat alıyorlar.
Kısacası eğitimle ilgilenen biriyseniz, bu kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Fiyatı da oldukça makul.
Fahrenheit 451
Distopik dünyaları seven biri olarak oldukça hoşlandığım bir kitap oldu.
(spoiler)
Morgan'ın psikolojisi çok iyi yansıtılmış. İtfaiyecilerin yangınları söndürmek yerine kitapları yaktığı bir dünyada bir itfaiyeci olan karakterimizin dünyada bir şeylerin yanlış gittiğini hissetmesiyle birlikte yaşadığı değişim çok iyi anlatılıyor. Tazı ve helikoptere dönüşebilen araçlar gibi bilimkurgu olarak nitelendirebileceğimiz ögeler de oldukça iyiydi. Kitapla ilgili tek şikayet edebileceğim nokta oluşturulan evreni yeterince iyi bir şekilde betimlememesiydi. Evet kitapların yakıldığı insanların kafalarının sahte ve aptalca mutluluk içerisinde yaşamaları için yıkandığı oldukça korkutucu bir gelecek tasvirimiz var elimizde fakat bunu yeterince açmıyor okuyucuya. O dünyaya dair çok daha fazla detay okumak isterdim açıkçası.
Öğretmen Olmak
kitapta genel olarak öğretmenlik yapmak ile öğretmen olmanın farklarından bahsediliyor ve iyi bir öğretmen nasıl olunur sorusunun cevabı çok farklı açılardan ele alınıyor.
üzerinde durdukları bir diğer önemli konu ise ögretmenin eğitim sistemindeki yeri. teknolojinin gelişmesiyle her ne kadar öğretmen öğrenme sürecindeki yerini eskiye kıyasla kaybetmiş olsa da doğan ve irfan hoca öğretmenin eğitim sistemindeki en önemli unsurlardan biri olduğunu düşünüyorlar. kitabın isminde de olan "bir cana dokunmak" sözü burada anlam kazanıyor aslında. çünkü doğan ve irfan hocalarımın da ifade ettiği üzere, iyi işlenmiş bir ders bile bir insanın hayatını değiştirebiliyor. bir insanın hayatının değişmesi de geleceği şekillendirip, birçok insanın hayatının etkilenmesine yol açabiliyor elbette. öğretmenlik mesleğini kutsal kılan en önemli şey de bu zaten bence. özellikle günümüzde bilgi edinmenin eskiye kıyasla çok daha kolay olduğu bir dönemde bir öğretmenin yapabileceği en güzel şey bir cana dokunabilmek, onu hayatta gelebileceği en iyi noktaya gelmesine yardımcı olabilmektir.
kitaptaki her bölümün eğitim tarihimizdeki önemli bir kişiye ithaf edilmesi de gerçekten çok hoş.
