Uğur

Uğur
@ugurcuk
"Son öpüşmemiz Anılarda donuk Bir sevda kartpostalı Sevenler gönderecek birbirine" Aziz Nesin
" Laiklik, Yeni devletin, bugün de yerleştirilememiş ilkelerinden biri olarak kaldı. Çünkü devletin yapısında tam laik bir karakter, hiçbir zaman verilemedi. Dini hizmetler ve dini eğitim, daima devlet vazifesi olarak, fakat her zaman sömürülmeye hazır bir durumda kaldı. Teokratik bağıntılar, aslında toplumla devlet arasında ilişki olmaktan ziyade, toplumun kendi içinde beslenir. Halbuki politikacı bu bağlantıları İlk fırsatta devletin yapısına mal etmeye çalışır. Nitekim bu mücadele bizde, bugün de ve hala devam eder durur."
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
"İnsanı yaşatan yalanlar ile öldüren gerçekler arasında mekik dokursun. Ruhunun en yağlı müşterisi olan şeytanla pazarlık bitmez. Hilesiz bir sahteliğe, anlaşma sağlayan yalana, teselli getiren dalavereye müptelasındır."
" Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak."
Sayfa 63

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Özleyip de vardığım her yerden, hemen kaçsam diyorum Ne aradığımı biliyorum, ne bulduğumu Bilmem neresinde yanıldım ben bu hayatın"
"Aradığım nedir, o kentten bu kente?Adressiz yaşamak da sıkar insanı gün gelir Gider heyecanlar, istekler, gülümseyişler Yüreğimdeki denizin suları birden çekilir"
Reklam
"çözemediğim bir şeyler var hayatımda Su altı gibi derinlerde sessizce bekleyen Dirensem, daha ne kadar direnebilirim artık Nereye kadar gidebilirim, gitsem"
”Değilsek de yakın birbirimize Uzak da sayılmayız büsbütün Gökyüzünde iki uçurtma başıboş Yanyanayızdır sadece.”
"Belki bir görümlük yaşamın tadı Vurup pencereme gidecek Belki tat bile değil, sanrı Bu alışılmış vakit böyle her gün geliyor Sabahla öğle arası"
Sayfa 383Kitabı okudu
"Zamanlar geçtikçe neden Mutluluk mahzunluk oluyor fotoğraflarda Acaba Keder mi, acı mı, hüzün mü dünyanın rengi Mahzunluk mu yoksa yaşam"
Sayfa 298Kitabı okudu
”işte şu yağmurlar, işte şu balkon, işte ben işte şu begonya, işte yalnızlık işte su damlacıkları, alnımda kollarımda işte yok oluşumdan doğan kent hiçbir yere taşmıyorum, kendime sızıyorum yalnız ben dediğim koskocaman bir oyuk koltuğun üstünde, aynadaki yansıda bir oyuk! sofada, mutfakta, yatağımda yaşamayı tersinden kolluyorum sanki yetişip öne geçiyorum sık sık. sözgelimi bir iki saatte bitiyor bir mevsim iyi bugün pazartesi mi? kapının, pencerenin durumu salıyı gösteriyor.”
Sayfa 247Kitabı okudu
Reklam
Off be
” Neden aklıma geliyor istasyon büfesindeki duruşun Hava soğudu -kasım'ın son günleri- Kar yağacak, bembeyaz olacak unutulmuşluğun”
Sayfa 239Kitabı okudu
”Hiçbir dilde söylenmemiş Hiçbir dilde yazılmamış Sözler ve şarkılar içindeyim”
Sayfa 239Kitabı okudu
Sevda, acı, mutluluk Onlar da Zamanla bir başlarına kalacak hepsi Öncesiz ve sonrasız İçi boş odalar gibi.
Sayfa 193Kitabı okudu
Bir gün seninle ve sevişmeden Sevdaya baktık ikimiz Yıllarca, günlerce, kısa bir süre Yalnızca ona, sevdaya.
Sayfa 187Kitabı okudu
Ve bu yorgun, bu üzünçlü yüreği Benim değilmiş gibi, benim değilmiş gibi Kimse görmeden şöyle bir yol kenarına bıraksam.
Sayfa 172Kitabı okudu
Resim