bir gün duvara resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım, kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
Var olmayalı çok uzun zaman oldu. Tamamen durgunum. Hiç kimse beni kendimden ayırt edemiyor. Sanki yeni bir şey yapmışım ya da bir şeyi geç yapmışım gibi nefes aldığımı hissediyorum. Farkında olmanın farkına varmaya başlıyorum. Belki de yarın kendime gelirim de var olmaya kaldığım yerden devam ederim. Ama bunun da beni daha mutlu mu yoksa daha mutsuz mu edeceğini bilmiyorum. Hiçbir şey bilmiyorum.
XXII
günler öylece kendi kendine geçsin diye
bir camın arkasında durdum
bana dokunmasın hiçbir şey
hiçbir şey yarama merhem olmasın
iyileşecekse, hiçbir şeysiz iyileşsin diye
bir camın arkasında durup
akan hayata ve zamana baktım.
bilirdim, biliyordum, biliyorum
bittiğinde, geçtiğinde,
azaldığında sızı, iyileştiğinde
o saman tadıyla karıştığında:
her şey daha acı olacak.