Peki, hayattan bir hastalık nedeniyle yavaş yavaş kopan bir zavallıdan, tek bir hançer darbesiyle bu işkenceden kurtulmasını isteyebilirmiydin? Hastalık onun gücünü tüketirken, bunu yapacak cesaretide yok etmezmi?
O en asil ve en iyiyi temsil ederken, ben her yanımla ondan aşağıdayım ve o mükemmel varlığa sahip olduğunu görmeye tahammülüm yok. Sahip olmak! işte bu kadar.
Dünya tüm bu saçmalıklarla dönüp duruyor ve insanlar sırf başkalarının fikirlerine olan saygılarından, kendi dileklerini ve isteklerini düşünmeden, paranın, onurun ve diğer gösterişlerin peşinden koşuyorlar. Bu tam bir ahmaklık!
Arkaya bakmak için başını çıkarmıştı. Banamı bakmak istemişti? Sevgili dostum, bunu bilmiyorum ama bu belirsizlik biraz olsun teselli bulmama yardım ediyor. Belki de bana bakmak için arkasını dönmüştür. Belki de! İyi geceler... Ben nasıl bir çocuğum böyle
Bir kaygı ve korku bizleri eğlencenin tam ortasında yakaladığında, genellikle etkisini daha fazla gösterir. Bunun nedeni de ya zıtlıkların daha büyük hassasiyet oluşturması yada duygularımızın dış etmenlere açık olmasından sonuçları daha güçlü hissetmemizdir.
Kendimi bir faniden ziyade, kollarında en güzel canlıyla uçmakta olan, o canlının hızla kanat cırpışları ile çevresindeki hiçbir şeyi göremeyen biri gibi hissettim.