“Kısacası, mutlu yaşayabilmem için, seçtiğim varlıkların hiç yaşayamamaları gerekliydi.”
(Sf 51/Can Yayınları)
Bugünü yaşadık,bitti. Birçok şey geçmişimizde kaldı.Peki yarın nerde olacağız? Ne yapıyor olacağız?
Hiç bilinmez,belki daha iyi bir durumda belki daha kötü bir durumda... Hayatınn içinde sayısız bilinmezlik vardır. Peki, bizim
“Beyaz Zambaklar Ülkesinde" her okuduğumda, ülkemin bedbahtlığı karşısında yüreğimde derin bir üzüntü duymama sebep olan kitaptır. İncelememi 3 başlıkta yapmak istiyorum.
1.) Memleket
Hitit İmparatorluğu, Pers İmparatorluğu, Frig Krallığı, İyonlar, Urartular, Yunan Şehir Devletleri, İskender İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu, Selçuklular,
Kuran’da birbirine karışmayan denizler olduğu bildirilir. Üstelik bu ayetlerden birinde ise bunlardın tatlı ve tuzlu su denizleri olduğu da bildirilir. Ayete bakalım
“İki denizi salıveren de O’dur. Biri tatlı, susuzluğu giderici; biri ise tuzlu, acıdır. Bununla berâber aralarına bir engel ve aşılmaz bir sınır koymuştur.” (Furkan,
Ey yaşıtlarım! Ey üniversite öğrencileri! İşleri güçleri dizi film ve maç seyretmek olan genç insanlar! Ey internet çocukları! Ey televizyon çocukları! Ey ülkemin geleceği! Vay be. Ey Türk gençliği! Emperyalizm ne demek bilir misin?
Eeeeeveeeet!
Merhabalar, keyifli kitap okumalar.
Toplanın ebeveynler özelikle de babalar, size birkaç sözüm olacak.!
Bu kitabın incelemesini yapmayacaktım ama anlattığı, vurguladığı çoğu konu günümüz de hala devam ediyor ve çoğu çocukları etkiliyor olmasından dolayı, çocukluk zamanıyla ilgili düşünce ve görüşlerime yer vermek istedim.
(Bunu yapmamda ki tek