*** Türk Yurtları Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun Milâttan önce ve sonraki ilk yüzyıllarda. Moğolistan içlerinden Uralların batısına doğru uzanan geniş bozkırlarda, at üstünde gidip gelen, binlerce hayvanlık koyun ve at sürülerini otlatan, zaman zaman güneylerindeki yerleşik devletlere akınlar yapan, bazan ayrı ayrı boylar halinde dağınık
Sayfa 312 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
Ülkücü Kızların İslâm Ahlâk Ve Fazileti Savunması İzmir'den Uç Veriyor Bu yazı için araştırma yaparken beni en çok etkileyen belge, ülkücü genç kızların bir gösterisi ile ilgili haberdi. Önce “Ülkücü Genç Kızlar Müstehcen Yayınlarla Mücadele Ediyor" başlıklı ve 2 Mart 1971 tarihli bu haberi okuyalım: İzmir Ülkü Ocakları’na mensup yüzden
Sayfa 92 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
Reklam
Şeriat hükümleri içinde, nefs ile cihad, “en büyük cihad”dır. Çünkü, dışarıdaki, karşıdaki düşmanla mücadele bazen yenilgi, bazen uzlaşma olur, ancak her insanın içerisindeki düşman olan nefis ile mücadele, son nefese kadar devam eder. Dışarıdaki düşmanın öldürdüğü insan Müslüman ise şehid olur; nefsinin öldürdüğü bir kişi ise ebedi azabı hak edecektir. Hayati Bice, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020, syf: 80
Sayfa 80 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
İslâm Ahlâkının Esasları Kötülükler çevreden görülerek başlar ve alışkanlığa dönüşür kişinin bünyesinde yuvalanır. İnsandaki nefs, gelişime elverişli bir potansiyel ile yaratılmıştır. İnsan nefsi eğitilerek ahlâk güzelleşir ve ilim ile beslenmek sureti ile de ilerleyip yücelir. Nefs terbiyesi yapılmadan insanlar, kendi kendilerine iyiyi, doğruyu
Sayfa 78 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
İnsanlar nasıl herşeyden önce kendi kendilerine hürmetkâr olmak, kendi benliklerini hürmet duygusu ile hissetmek mecburiyetinde iseler, milletlerin de kendi kendilerine hürmetkâr olmaları, kendi varlıklarına güvenmeleri ve kendi varlıklarına duyulan saygı ve güvenle çalışmaları sâyesinde mutluluğa ermeleri mümkündür. Bir insanın, kendine saygısı yoksa, kendini aşağı görürse, kabiliyetsiz hissederse, o insanın büyük iş yapması, içinde bulunduğu çevreye yararlı olması mümkün olamaz. Bir insan bir hendeğe doğru “Ben bu hendeği atlayamam, gücüm yetmez, kabiliyetim yok atlayamaz. Bir insan kendine güvenerek “Ben kuvvetliyim, ben bu tur" endişesiyle ümitsiz ve tereddütlü gelirse, o hendeği aşamaz, hendeği hiç yüksünmeden atlayabilirim" diye korkusuzca gelirse atlar. Zafer, hiçbir zaman mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılamaz. Milletlerin hayatı da böyledir." Hayati Bice, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020, syf: 68
Sayfa 68 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
Bir insanın, kendine saygısı yoksa, kendini aşağı görürse, kabiliyetsiz hissederse, o insanın büyük iş yapması, içinde bulunduğu çevreye yararlı olması mümkün olamaz. Bir insan bir hendeğe doğru “Ben bu hendeği atlayamam, gücüm yetmez, kabiliyetim yok atlayamaz. Bir insan kendine güvenerek “Ben kuvvetliyim, ben bu tur" endişesiyle ümitsiz ve tereddütlü gelirse, o hendeği aşamaz, hendeği hiç yüksünmeden atlayabilirim" diye korkusuzca gelirse atlar. Zafer, hiçbir zaman mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılamaz. Milletlerin hayatı da böyledir." Hayati Bice, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020, syf: 68
Sayfa 68 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
Reklam
İnsanlar nasıl herşeyden önce kendi kendilerine hürmetkâr olmak, kendi benliklerini hürmet duygusu ile hissetmek mecburiyetinde iseler, milletlerin de kendi kendilerine hürmetkâr olmaları, kendi varlıklarına güvenmeleri ve kendi varlıklarına duyulan saygı ve güvenle çalışmaları sâyesinde mutluluğa ermeleri mümkündür. Hayati Bice, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020, syf: 68
Sayfa 68 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
[4] 1944 yılında Türkeş ile birlikte "Turancılık Davası"nda yargılanmış olan H. Nihal Atsiz, 1972'den sonra 1975'te ölünceye kadar, bir daha Alparslan Türkeş ile konuşmadı. Alpaslan Türkeş ise Atsız'ın 13 Aralık 1975 tarihinde kılınan cenaze namazına katılmadı. O günlerde genç bir milliyetçi olan Yavuz Bülent Bakiler, Atsız'ın cenaze töreni ile ilgili olarak şunları yazmıştır: "Atsız vefat ettiğinde Ankara'daydım. Kalkıp Istanbula gittim. Cenaze namazı, Kadıköy'de Osman Ağa Camii'nde kılındı. Yanımda, Atsız kadar sevdiğim Fethi Gemuhluoğlu ağabeyim vardı. Imam Efendi'nin "Merhumu nasıl bilirsiniz?" sorusuna yüksek sesle Fethi Ağabey cevap verdi: "Bu musalla taşı, Atsız kadar gerçek bir er kişiyi az görmüştür, hocaefendi!" Fethi Gemuhluoğlu mü'min, muttaki, musalli derviş gönüllü ağabeylerimizdendir. Atsız'ı çok iyi tanıyanlardandır. Karacaahmet Mezarlığına kadar yanımda ve kolumdaydı. Atsız'ı yol boyunca o anlattı; ben ağladım." Yavuz Bülent Bákiler, H.Nihal Atsız'ı Nasıl Bilirdiniz?, Türkiye Gazetesi, 3-4 Mayıs 2009. Hayati Bice, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020, syf: 40
Sayfa 40 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
[2] Yeşil Kuşak Teorisi: Ünlü stratejist Zbigniew Brzezinski'nin "İslâm düşman ülkelerde desteklenmeli, dost ülkelerde ise bastırılmalı" şeklinde formüle ettiği ABD stratejisinin sonucudur. Buna göre Islâm, o sırada Sovyet egemenliği altındaki Orta Asya Türkleri arasında, Afganistan'da Ruslara karşı direnen mücahidler örneğinde olduğu gibi desteklenmeli, ancak Türkiye, İran gibi ABD müttefiki ülkelerde İslâmi eğilimlerin güçlenmesi engellenmeli idi. Bu anlayış, Huntington'un "Medeniyetler Çatışması" tezinin ortaya atılmasından sonra “İslâm her nerede olursa olsun baskı altına alınmalı" şeklinde değiştirildi. Bu baskılama politikası kısa sürede hüsran ile sonuçlanınca, şimdilerde ise Ilımlı İslâm, Dinlerarası Diyalog gibi yaklaşımlarla İslâm'ın iğdiş edilmiş bir türevinin ön plana geçirilmesi çalışmalarına dönüştürüldüğü izlenmektedir. Hayati Bice, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020, syf: 40
Sayfa 40 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
Pîr-i Türkistan Ahmed Yesevî hazretlerinin mürşidi Yusuf Hemedani'dir. “Hayat Nedir?" adı ile Doç. Dr. Necdet Tosun tarafından Türkçe'ye çevrilen ve oldukça ilgi gören Rütbetü'l-Hayat eserinden okuyalım: "Ruhların farklı olduğunun delili, Hz. Muhammed (s.a.v)'in şu sözüdür: “Ruhlar sıra sıra dizilmiş ordular gibidir. (Ruhlar âleminde) birbiriyle tanışanlar, (dünyada) birbirini sever, ülfet ederler. Tanışmayanlar ise ihtilâfa düşer, çatışırlar". Bu hadis, sahih kaynaklarda mevcuddur." Hayati Bice, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020, syf: 24
Sayfa 24 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
Reklam
Türk tasavvuf geleneğinde, insanı, insan eden asıl cevherin ruhu olduğu vurgulanır. Sadece Yunus'un: "Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez" dediği mısra üzerinde düşünülse bile, insanda ölümsüzlük iksiri taşıyan bir öz olduğu anlaşılabilir. Bu ölümsüzlük iksirinin bütün insanlara olduğu gibi Türk genetik mirası ile ilk hücresinden itibaren
Sayfa 25 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okudu
Ülkücü Kızların İslâm Ahlâk Ve Fazileti Savunması İzmir'den Uç Veriyor Bu yazı için araştırma yaparken beni en çok etkileyen belge, ülkücü genç kızların bir gösterisi ile ilgili haberdi. Önce “Ülkücü Genç Kızlar Müstehcen Yayınlarla Mücadele Ediyor" başlıklı ve 2 Mart 1971 tarihli bu haberi okuyalım: İzmir Ülkü Ocakları’na mensup yüzden
Sayfa 92 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okuyacak
Şeriat hükümleri içinde, nefs ile cihad, “en büyük cihad”dır. Çünkü, dışarıdaki, karşıdaki düşmanla mücadele bazen yenilgi, bazen uzlaşma olur, ancak her insanın içerisindeki düşman olan nefis ile mücadele, son nefese kadar devam eder. Dışarıdaki düşmanın öldürdüğü insan Müslüman ise şehid olur; nefsinin öldürdüğü bir kişi ise ebedi azabı hak edecektir. Hayati Bice, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020, syf: 80
Sayfa 80 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okuyacak
İslâm Ahlâkının Esasları Kötülükler çevreden görülerek başlar ve alışkanlığa dönüşür kişinin bünyesinde yuvalanır. İnsandaki nefs, gelişime elverişli bir potansiyel ile yaratılmıştır. İnsan nefsi eğitilerek ahlâk güzelleşir ve ilim ile beslenmek sureti ile de ilerleyip yücelir. Nefs terbiyesi yapılmadan insanlar, kendi kendilerine iyiyi, doğruyu
Sayfa 78 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okuyacak
İnsanlar nasıl herşeyden önce kendi kendilerine hürmetkâr olmak, kendi benliklerini hürmet duygusu ile hissetmek mecburiyetinde iseler, milletlerin de kendi kendilerine hürmetkâr olmaları, kendi varlıklarına güvenmeleri ve kendi varlıklarına duyulan saygı ve güvenle çalışmaları sâyesinde mutluluğa ermeleri mümkündür. Bir insanın, kendine saygısı yoksa, kendini aşağı görürse, kabiliyetsiz hissederse, o insanın büyük iş yapması, içinde bulunduğu çevreye yararlı olması mümkün olamaz. Bir insan bir hendeğe doğru “Ben bu hendeği atlayamam, gücüm yetmez, kabiliyetim yok atlayamaz. Bir insan kendine güvenerek “Ben kuvvetliyim, ben bu tur" endişesiyle ümitsiz ve tereddütlü gelirse, o hendeği aşamaz, hendeği hiç yüksünmeden atlayabilirim" diye korkusuzca gelirse atlar. Zafer, hiçbir zaman mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılamaz. Milletlerin hayatı da böyledir." Hayati Bice, Ülkücü Hareket Üzerine Notlar Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020, syf: 68
Sayfa 68 - Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, 1. Baskı: Mart 2020Kitabı okuyacak
Resim