Haruki Murakami: Postmodern edebiyatın çekik gözlü Dali’si
FavoriteOkuma listeme ekle
“Neyin en iyi olduğunu kim söyleyebilir? İşte sırf bu nedenle, mutlu olma şansı nerede karşınıza çıkarsa çıksın, başkalarını hiç umursamadan yakalayın onu. Zamanla anladım ki böyle bir şans hayatta iki, üç defadan çok çalmıyor kapımızı ve eğer onu elimizden
Kitap ilk baskısını 1978 senesinde yapmış ve o dönemde bestseller olmuştur. Bir koşucunun hayatını anlatmaktadır. Yaklaşık 2 yıldır koşu sporu ile ilgileniyorum. Amatörün, amatörüyüm, ufak ufak yerel yarışmalara katılıyorum en fazla şuana kadar 10 km koştum. Bu hayatın içerisinde yeni dostluklar ve hikayeler edindim, bu kitabı da o arkadaşlarımın tavsiyesi ile okudum. Kitap biraz zor ilerledi ilk başlarda kahramanın bulunduğu mekanı ve çevresini anlatan yazarın bu başlangıcı beni oldukça sıktı. Sanırım ben biran önce koşuyla ilgili bölümlere gelmesini istedim bilemiyorum. Dün ise bu bölümler bittikten sonra kitap hızlı bir şekilde bitti. Ekimde okumaya başladığım kitabı aralıklarla ocakta bitirebildim.
Konusuna gelince kahramanımız Cassidy mil koşucusu ( 1 mil =1,6 km) ve amacı olimpiyatlarda ülkesini temsil etmek, bunun için var gücüyle çalışıyor, hatta okulunu, sevgilisini, sosyal hayatını yani her şeyini bırakıyor ve ormanlık bir alanda inzivaya çekilerek deli gibi antrenman yapıyor. Ona yardım eden yine bir olimpiyat şampiyonu Denton , ondaki cevheri görüp tüm olanakları sağlıyor.
Kitabı her okuyan sever mi bilemiyorum, başlarda ki o uzun bölüm insanı sıkabilir ya da hiç koşmamış biri Cassidy'nin yaptıklarını mantıklı bulmayabilir. Koşu sporu hakkında yazılmış pek Türkçe kitap yok,(antrenman vb kitapları hariç) yabancı dilde ki kitapları da ben takip edemiyorum. Ama şunu rahatlıkla söyle bilirim ki Türkiye'nin ilk ultra kadın maratoncusu Bakiye Duran Hocamın yazdığı Cesaret Yalnızdır kitabı bana göre daha anlaşılır ve güzel, keyifli okumalar...
KoşucuJohn L. Parker Jr. · Bilge Kültür Sanat · 201228 okunma
Hani nasıl bir şey yazsam da herkes su içmek ne kadar önemli bir farkına varsa diye...
Bu sene en çok dikkatimi çeken 2 şey şuydu:
1- Ne kadar su içmediğimiz
2- Suyu ne kadar ziyan ettiğimiz
Suyu içmediğimiz kadar kıymetini de bilmeyen; bu yüzden feci ziyan eden bir toplumuz.
Koşmak, düzenli türlü çeşit spor, özellikle ultra maratonlar, Dr.
Oray Eğin
Apple'a ne oldu böyle
Eylül ayında Apple tarafından şaşırtılmaya alışık olduğumuzdan dünkü sunumun hepimizde hayal kırıklığı yaratması anlaşılabilir. Apple geleneksel olarak donanıma ağırlık verdiği Eylül ayındaki sunumunda belki de ilk kez heyecan yaratamadı. Akıllı telefon pazarında devrim beklerken üç senelik tasarımın biraz daha
Reklamı iyi yapılamadığı için kitabın Türkiye'deki okunma ve satış rakamlarının şu ana kadar beklenenden oldukça düşük kaldığını düşünüyorum. Halihazırda stoklarda bulunmadığından dolayı isteseniz de temin edemeyeceksiniz, fakat elinde bulundurduğunu bildiğiniz arkadaşınız varsa ödünç alarak okumaya başlayabilirsiniz. Ben de Ultra Maraton koşucusu
“İyi koşmanın sihirli bir formülü yoktur, işin gerçek sırrı ayakkabıların altındaki lastiği kilometrelerce koşarak molekül molekül eritmektir. “ John L.Parker
Chicago %100 yenilenebilir
enerjiden güç sağlayacak
Chicago belediye başkanı 2025’e kadar
şehirdeki tüm kamu binalarının yenilenebilir
enerjiye geçirileceğini açıkladı. Rüzgâr ve güneşenerjisi bunu mümkün kılacak ve böylece
Rüzgârlı Şehir, ABD’de tüm kamu binalarına bu
şekilde güç sağlayan en büyük şehir olacak.
14
Tuzlu beslenme
Ultra maratoncu Haluk Korkmazyürek’in koşu hayatına ait anılarından oluşan güzel bir kitap. Ultracıların birbirlerine yardım etme nezaketine kitapta bolca rastlıyorsunuz. Benzer koşulara fiziksel ve mental olarak nasıl hazırlık yapılması gerektiği de anılarından çıkarımlar yapılarak öğrenilebilir.
Yeni ayakkabı alınmasını tavsiye edenlerin aynı zamanda o ayakkabıları satan kişiler olması, hem koşucu hem de bir fizik tedavi uzmanı olan Smyntek'in dikkatini çekti. Yıllardır Runners World ve koşu malzeme tedarikçisi tarafindan ayakkabılarını her üçyüz ila beş yüz millik koşudan sonra yenilemesi için uyarılıyordu. Fakat nasıl oluyordu da tüm zamanların en büyük ultra maraton koşucusu Arthur Newton aynı ayakkabı ile dört bin mil koştuğu halde ince tabanlı lastik keslerini değiştirmek için bir sebep görmüyordu?