Geyikli Baba
Orhan Gazi devri Osmanlı evliyasındandır. Bağdatlı Şeyh Ebü'l-Vefa Hazretlerinin yolundan feyzaldı. Aynı yoldaki Baba İlyas Horasani'den ilim öğrendi. Zahirî, bâtıni ilimlerde ve tasavvuf yolunda kemal derecesine ulaştıktan sonra Rum ülkesine geldi. Derhâl Anadolu'nun en uç bölgesinde İslamiyeti yaymak için çarpışan ve
Bir ağaç ne kadar ulu, ne kadar güçlü, ne kadar sağlam olursa olsun, onu toprağından çıkaracak olursanız kurur. Bizi toprağımızdan çıkardılar, biz kuruyacağız. Size hayranım.
Sahhaflar'ın cami tarafındaki kapısından çıkınca, meydanlıkta ulu bir ağaç vardır. İstanbullu o ihtiyara, 'Çınar', altındaki kır kahvesine de, Emirgân'daki Çınaraltı Kahvesinden tefrik edebilmek için 'Çınaraltı' der. Belki cami kadar yaşlı, emsalini gölgede bırakacak kadar muazzam olan bu ağaç, kestane ağacıdır. Bildiğimiz atkestanesi. O zamanlar, ekâbirânın, Sahhaflar yorgunluğunu atmak ve aşinaları bulmak için rağbet ettiği bir mekândı. Şimdilerde 'Nataşa Pazarı' olmuş denilmekte. Fukara ağacın kaderinde randevu mekânı olmak da yazılıymış meğer.
Bir ağaç ne kadar ulu, ne kadar güçlü, ne kadar sağlam olursa olsun, onu toprağından çıkaracak olursanız kurur. Bizi toprağımızdan çıkardılar, biz kuruyacağız. Size hayranım.
Ulu ağaçlar Türklerin mitolojileri ve mitolojilerine bağlı olarak uygulanan ritüeller bağlamında da önemli bir yer tutar.Kutlu ağaçlar genelde mitolojik atalarla ilişkilendirilir insanlar soy mitleriyle ilgili inanışlarında bu ağaçtan doğmuş bir atadan geldiklerine inanırlar. Türk düşünce ve mantık sisteminde bazı ağaçlar eril dişil ya da ana Ata olarak kabul edilir bugün kullandığımız kayın ata kayın ana ifadeleri buradan gelir yine aynı mantığa göre ağaç unsuru doğunun ve ilkbahar mevsiminin sembolüdür
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran