Özlem
@ulu_ozlem
“Az bilmek için, çok okumak gerekir.” Peyami SAFA
Öğretmen
üniversite
36 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
“ Benzer şekilde duygusal okuryazarlık da duygularımızın görünüm ve hissiyatını fark etmeyi içerir . Sonra bu beceriyi kendimizi ve başkalarını daha iyi anlamakta kullanırız. yaşamın duygusal karmaşıklığı ve takdir etmeyi öğreniriz; Buda mesleki ve kişisel ilişkilerimizi geliştirir, böylece hayatımızı zenginleştiren bağlantıları güçlendirmemizi sağlar.
Sayfa 24Kitabı okudu
“Nihayetinde okumak, kendi dünyamızın ötesinde bir deneyim ve fikir alemiyle bağlantıya geçmemizi sağlar.”
Sayfa 24Kitabı okudu
“Tüm donanımımız düzgün çalışıyorsa veya yalnızca çivi çakmamız gereken ufak tefek onarım işleri çıkarıyorsa, alet çantamızda sadece Çekiç olması herhangi bir sorun teşkil etmez. Ama yapmanız gereken işler karmaşık hale geldikçe,tek bir çekicin yetersizliği de belirginleşmeye başlar.”
Okur Takip Önerileri
Fakat kaç yaşında olursa olsun oğlan çocuğu, duygusal açıdan sağlıklı bir yetişkin olma yolundaki mücadeleye pek iyi hazırlanmamıştır. Şöyle ki; oğlanlar ile kızlar duygu ifadesi konusunda karakteristik bir farklılığı sahiptir. biyolojinin bundaki payı ne olursa olsun, Söz konusu farklılık ,kızları duygusal gelişimi teşvik eden ama olanları bundan Caydıran kültürel ortam nedeniyle katlanarak büyüyor Erkeğin sert olması gerektiğine dair stereotipik kavramlar erkek duygularını reddeder ve duygusal yetkinliği tam olarak geliştirme fırsatını erkeğin/ oğlanın elinden alır.
Sayfa 23Kitabı okudu
“Sıkıntı yaşayan her oğlan farklı bir hikaye anlatsa da bu hikayelerin özünde ortak bir tema vardır: Soyutlanmışlık be yetersiz duygusal bilinç.”
Sayfa 22Kitabı okudu
“İnsan böyle bir şey. Nerede hangi yaşta olursa olsun , kabuğunu kırıp içine baksan içi cılk yara.”
“ Kıyametin çok gürültülü olacağını sanıyoruz ya kim bilir belki de sessizdir. Sessizlik gürültüden çok daha ağır bir şey.”
“ Yapayanlış örülmüş bir hırka giymişim yıllardır, onunla ısınmaya çalışmışım gibi hissediyorum.”
“ Ama kendimi kovamıyorum. Kendimin içinden çıkıp gidemiyorum. Bedenim ruhumun betonu gibi.”
“Gerçi her gittiği yerde başka bir şeyin, muhtemelen bizzat kendinin içine sıkışıyordu insan ama olsun , yine de gidebiliyor olmak iyiydi…”
“Söylemeye söylemeye içimdekilerin nasıl söyleneceğini unuttum galiba…”
“Derdi anlatmak, bazen çekmekten bile meşakkatliydi.”