En önde Osmanlı sancağını taşıyan ve dev gibi bir adam olan Ulubatlı Hasan ile çevresindeki otuz kadar yeniçeri vardı. Hasan başını kalkanıyla örterek mevzilere ulaşmayı başardı, sendeleyen savunmacıları geriletti ve tepeye çıktı. Elinde sancakla, Yeniçerilerin hızla oraya gelmesi için ilham oluşturarak kısa bir zaman orada tutundu. Bu Osmanlı morali için belirleyici, tüyler ürpertici bir görüntüydü; dev yeniçeri sonunda İslam'ın bayrağını Hıristiyan kentine dikmiş, ulus yaratacak kadar büyük bir efsanede yerini almıştı.
Önünüze bir kutu getirip koydular ve asla açmamanızı söylediler. Kutuyla başbaşa kaldığınız daha ilk anda açma planları yapıp yaklaşırsınız kutuya. Açarsınız dev heyecanla. O da ne! Bir kutu daha. İlginç bir merak bürüdü tabi artık. Onu da açtınız. Aman Tanrı’m! Bir kutu daha... Merakınızı hiç yitirmeden ama biraz da sabırsızlanarak onu da
Başka bir hikaye etkinliğinden merhabalar. Gece etkinliği Nisan'ın son gününe kadar devam etti. Katılan herkese çok teşekkürler Öyküleri okumak isteyen aradaşlar #43190348 iletisi altına bakabilirler. 1 Mayıs remi tatil olduğu için bugün başlıyoruz Mayıs ayı etkinliğimize - bu kılıfı uydurabildim tembelliğime- Oylama
Ayasofya kubbesiyle, sütunuyla İslamındır, İslam'ın kalacaktır. Bedeli ise yağmur gibi yağan oklara, surların üzerinden dökülen kızgın yağlara aldırmadan surlara tırmanan Ulubatlı Hasan ve on binlerce şehit ve gazi tarafından ödenmiştir.
Ötüken fırınından bu sene çıkmış bir eser daha.. 120 sayfa hacminde olan kitap, 43 şiirden meydana gelmekte. Kitap ismini, ''Ufuklar Ardı Bizim'' şiirinden almış. Bu kitap, son zamanlarda okumaktan keyif aldığım şiir kitaplarından birisi. Şiirlerde tema bütünlüğü, kafiyelerin oluşturduğu ahenk ve özenle seçilmiş kelimelerin
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; Dağlardan çektirilen, kalyonlar çekilecek; Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek!
Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!..
Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden, Senin de destanını okuyalım ezberden, Haberin yok gibidir taşıdığın değerden,
Elde sensin, dilde
•
Sonra sırma işlemeli brokar kaftanını çıkarıp şehidin üzerine örttû. Hocası Akşemsettin Hazretleri ne döndü ardından. Hafifçe iç geçirerek, "Eğer," dedi, "Fatih Sultan Mehmed olmasaydım Ulubatlı Hasan olmak dilerdim!" Son kelimelerde sesini titreten o kederi gizlemeye çalışmadı artık Mehmed Han. Yaşlar şehrin bereketli bahar yağmurları gibi apansız ve pırıl pırıl fışkırdı gözlerinden.
•
ESKİCİ
Hasan ismi hem tarihimizde hem edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir. Ulubatli Hasan, Kinali Hasan tarihten verebilecegimiz örnekler. Edebiyatimizda ise Su Çılgın Türkler kitabinda iki satirlik bir kucuk Hasan ismi gecer ki! Fedakarligi ise dünyaya bedeldir. Bu yüzden de cevremde adı Hasan olanlara karşı özel bir ilgim vardır.
Her
Yelkenler biçilecek,yelkenler dikilecek
Dağlardan çektirilen kalyonlar çekilecek.
Elde sensin dilde sen gönüldesin baştasın
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan.
Elde sensin dilde sen gönüldesin baştasın
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın
Taze filiz vermiş Edebali'yle
Çiçeklenmiş Hacı Bayram Veli'yle
Ulubatlı Hasan'daki haliyle
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.
Şehitlerin kanlarıyla ıslanan
Destan olup maveradan seslenen
Atıf'larla, Said'lerle beslenen
Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.