TİMUR'UN TORUNU HALİL
Hindistan'ın başkenti için yapılan savaşta, düşmanların filleri karşısında Timur'un askerleri bir anlığına tereddüt ettiğinde, cesur Halil öne atılmış ve bir fili rehin alarak dedesine hediye etmek için hanın karargahına kadar getirmişti.Oysa Halil sadece on beş yaşındaydı.
Sayfa 3 - Türk Tarih Kurumu
Av merakı bu yıllarda Uluğ Bey'i ilginç bir kişiyle yakınlaştırdı. Bu kişi ileride Uluğ Bey'in en iyi ve sadık dostu, çocuklarından da yakın hissedeceği ve seveceği biri olacaktır. Bu kişi, saray kuşçularından Alaaddin Ali bin Muhammed'dir. Delikanlı, lakabıyla o kadar özdeşleşmişti ki sonra onu kendi adıyla değil Kuşçu lakabıyla çağırmaya başlarlar. Daha sonra, o da Uluğ Bey gibi büyük âlim olunca, dostu ve hocasının çalışmalarını devam ettirerek "Devrin Batlamyus"u olarak tarihe geçecektir.
Sayfa 61Kitabı okudu
Uluğ Bey
'İnsanlar tek tek şahıs olarak hem mantıklı hem hareketlidir. Oysa gruplar öyle değildir. Tanrı muradı mıdır yoksa nedendir bilinmez. İnsanlar grup oluşturduklarında hareketlilik ve asabiyet, mantığın önüne geçer. Bu durumda olanları etkilemek için mantığa başvurmak boşunadır. Onların hareket asabiyetini canlandıracak çarpıcı söz ve eylemlere ihtiyaç vardır.'
Sayfa 165Kitabı okudu
Zamanın,mülkün, dinlerin değişmesi mümkündür.Ancak heyet ilmi ve riyaziye değişmez.
Uluğ Bey
Sayfa 11 - parola yayınlarıKitabı okudu
inancımızın ve kültürümüzün insanlarını hiç anmayarak yetiştirdiklerimiz
**Sokrates, Descartes, Heraklitos, Çiçero, Epikuros, Demokritos , Eflatun, Voltavire, Sokrates, Aristoteles, Kant, Hegel, Engels, Marx okutarak..**.
***İbn Sina, İbn Rüşd, Sühreverdi, Râzi, Kâtip Çelebi, Gazali, Farabi, Biruni, İbn Haldun, Uluğ Bey, Ali Kuşçu* Gibi, inancımızın ve kültürümüzün insanlarını hiç anmayarak yetiştirdiklerimiz, elbette "Ayasofya müze kalsın, Sultanahmet de müze olsun" diyecek!..
YAVUZ BAHADIR OĞLU
(Ulug Bey) Çevresine topladığı bilginlerle bir «Türk Rönesansı»nın önderliğini yapar. Babasının ölümü üzerine onun yerine geçer. Batı Türkleri Doğu Türklerini tanınmadığı için tahta geçişinden beş yıl sonra bir suikastta kılıçla öldürülür.
