"Ölenler hayvan imiş aşıklar ölmez"
Degerini yeterince vermedigini dusundugum gerek tasavvuf gerek edebiyat buyugumuz Yunus Emremizin nadide hayat hikayesini en guzel sekilde anlatildigi bir kitap oldugu kanaatindeyim umarim sizlerde benim kadar begenirsiniz
" OD"
Hayvan Çiftliği uzun zamandır kitaplığımda okumayı bekleyen kitaplardan birisi. Açıkçası kitaplığımın başına geçip ne okusam diye bakınca elim bir türü Hayvan Çiftliğine gitmiyordu. Ben bir kitabı okumakta acele edilmemeli diye düşünüyorum. O kitabı eğer dün okumayıp şu an okuduysan zamanı bugün olduğundandır. Çünkü kitap bilindiği üzere bir sistem eleştirisi ve benim okuduğum sistem eleştirisini benimseyebilmek için sistem hakkında bilgilerimin, düşüncelerimin olması gerekiyordu.
Onun için iyi ki de şimdi okumuşum diyorum. Şimdi kitaba gelirsek, kitapta Beylik Çiftliğindeki hayvanların başkaldırıp çiftliği insandan arındırmasıyla olaylar başlıyor. Kitap öyle bir hızla ilerliyor ki ben bir ara soluksuz kaldığımı hatırlıyorum. Ve en son sahne benim aklımdan çıkmıyor. Hayvan Çiftliğini, Feniçkayı ve Suç ve Cezayı birlikte okuduğum için beynimin bir yerinde Boxer'ın sloganları, bir yerinde Fenya'nın gizemli sevgilisine teşekkür edişi, bir yerinde ise Raskolnikov ve Sonya vardı. Onun için birkaç gün kendime gelememiş olabilirim.
Kitaptan çok kitabı okuma sürecinden bahsettim farkındayım ama kitap hakkında ne söylesem eksik kalıp düşüncelerimi tam ifade edemeyecekmiş gibi hissediyorum. Velhasılı bu kitap sizi birkaç gün kendinize getiremeyecek. Umarım okursunuz ve beğenirsiniz.
Aynı gün doğan ve farklı hayatlara sahip olan üç kadının geceye fısıldadıkları dileklerde kesişen yolu... Sanırım en iyi böyle anlatılabilinir kitabın kurgu çatısı.
Yüzeysel okuduğunuzda “çerez” olarak tabir edebileceğiniz ancak satır aralarına dikkat ettiğinizde çok önemli mesajları olan bir olay örgüsü. Hayatınızın berbat gittiğini zannederken aslında şükretmek için ne kadar çok sebebiniz olduğunu görebilirsiniz. Ya da tam tersi... Her şeyinizin var olduğunu sandığınız bir anda aslında sahip olduklarınızın sadece yapaylıklar olduğunu, gerçek hiçbir şeye sahip olmadığınızı ve bunları özlediğinizi fark edebilirsiniz. Belki sorunlarla boğuşurken çözümün aslında çok basit olduğunu ve tam da gözünüzün önünde durduğunu fark edebilirsiniz.
Kısacık ama hoş bir kitap olmuş. Ve istese uzatabilirmiş yazar. Keşke uzatsaymış...büyük bir keyif ve merakla, bitmesini istemeyerek okudum. Umarım siz de okur ve beğenirsiniz. Kitapla kalın.
Langdon'ın Bitmek Bilmeyen Serüvenleri
Dan Brown'un kitapları gerek anlatımı gerek konusuyla ağır olmayan birkaç günde rahatlıkla bitirilebilecek türden romanlardır. Bu yüzden yazın tatile giderken yanınıza alabileceğiniz ya da kafa dağıtmak için okuyabileceğiniz yapıtlar arasında yer alabilir. Konusu bakımından günümüzün nüfus artışının gelecek 100 yıl içerisinde dünyanın tüm kaynaklarını bir şey yapılmazsa yok edeceğini bilen bir mühendisin nüfusu azaltmak için yaptığı gizli silahı arayan ve bu tehlikeli görevi kabul eden Robert Langdon'ın zamana karşı yarışmasını anlatıyor. Brown kitaplarının sonunda okura ters köşe yaptırmayı seven bir yazar, kitap bittiğinde "Vay be buraya nasıl geldik? Bunlar nasıl oldu?" diye düşüneceksiniz. Ardından da yazarın size kurgu boyunca sunduğu parçaları birleştirerek yapbozu tamamlayacaksınız. ( en azından bana böyle olmuştu) Kitapta hâlâ sanat, ressamlar ve eserleri hakkında verilen küçük bilgiler de bulunmakta. Bana kalırsa tadımlık bilgiler insanların sanata olan ilgisini arttırması yönünde çok olumlu bir etken. Umarım begenirsiniz
RUH'a dokunan eser...
Bu şaheseri okudum demek hakaret olacaktır. çünkü bu kitap sadece yaşanır! Bütün duyguların zirvede yaşandığı bölümler, şaşırtıcı sonuçlar ve neden bu kadar kısa sürede bitti siniri... :) Ben aşık oldum, umarım sizler beğenirsiniz.
Vaktiyle bir Atsız varmış...
336 syf.
10/10 puan verdi
Teşkilatta iki silahşör
Tarih sever okurlar için
31 Mart, İttihat ve Terakki cemiyeti,Teskilat-ı Mahsusa (MİT),Kafkas cephesi, Ermeni Techirinin iç yüzünü, Yakub Cemil (tarihten bugüne kadar) sıkılmadan okuyabilirsiniz.Ben çok sevdim ki ben ,tarihe çok ilgi duyan biri değilim ama Sosyolog olunca tarihle de icicesiniz.umarım siz de beğenirsiniz.
