başıma bir iş gelmeyecekse gülün adını okumak eco edebiyatı için bana kafi. ortaçağ ilgi alanınız değilse gülün adını okuyun ve zirvede bırakın. sarkaç daha çok tatlının yanındaki kola gibi.
Polisiye süsü verilmiş din ve bilim çatışması kitabı. Kitabın yazarı bilim felsefe düşgünü biri.
Ortaçağ skolastik düşünce ve klise eleştiriliyor alttan alttan aslında. İçi yoğun bilgi dolu ki haliyle adam Eco. Ayrıca filmi de çekilmiş Sean Connery'nin oynadığı.
Umberto Eco herhalde "şimdi ortaçağ hakkında felsefe hakkında ciltlerce kitap yazsam kimse okumaz bari roman şeklinde yazayımda okusunlar" demiş ve yazmış. Adam zaten Carl Sagan'ın daha derinlemesine bilgi veren versiyonu gibi biri.
Okunmalı.
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,4bin okunma
1990 yılında bir İngiliz derneği “Tüm zamanların en iyi 100 polisiye romanı“ sıralamasında 13. sıraya “Gülün Adı“nı layık görmüş. Bu tarz sıralamalarda genelde vatandaşlarını kayırdıklarını düşündüğüm politik İngilizlerin, uğursuz 13 rakamının özellikle mi Umberto Eco’nun bu etkileyici romanına verdiklerini bilemem. Üstelik bence roman, polisiye
Umberto Eco, Gülün adı yazarın ilk kitabı ve ilk kitabı olmasına rağmen müthiş bir risk alıp böylesine karmakarışık bir konuyu ilk başta anlaşılmayacak hale getiren sonra düşündüren bir kitap okumadım diyebilirim. Kitabın konusu polisiye de içeriyor ama polisiyeden çok ortaçağ dönemini insanların bakışını din algısını ve birçok olayı anlatıyor ve bunlar o dönemin olaylarına resmen ışık tutuyor .Orta çağ Avrupa’sında manastırda işlenen bir cinayet üzerine asıl olay başlıyor . Ama cinayetin işlenmesinin altında yatan en büyük sebepler dini yozlaşmaların toplum üzerine etkilerini ciddi anlamda eleştiriyor Umberto Eco. Kitabın hem okunması, hem anlamlandırılması oldukça zor olsa da sonuç kısmında biraz duraksıyoruz .
O dönemin olaylarında özellikle mezhepsel farklılıklar ve tartışmalar üzerinde olması kutuplaştırmaya yön vermiş olup böylelikle herkesin kendi düşüncesini kabul edip doğru bulup diğer insanlar ve mezhepler üzerinde bir baskı kurmak istemenin sonucuyla alakalıdır .
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,4bin okunma
Umberto Eco, 5 Ocak 1932'de Alessandria, İtalya'da doğan ve 19 Şubat 2016'da hayatını kaybeden ünlü bir yazar, eleştirmen ve profesördü. Eco, edebi çalışmalarının yanı sıra semiyotik, kültürel eleştiri ve estetik gibi birçok alanda da etkili bir akademisyen olarak bilinir.
Eco'nun en tanınmış eserlerinden biri ve ilk romanı
“Önce Margherita yakıldı, ardından Dolcino; maşalar etlerini koparırken nasıl en küçük bir inleyişte bile bulunmadıysa, yakılırken de Dolcino’nun yüzünde en küçük bir kas bile seğirmedi. Dolcino’ya başka işkenceler de yapıldı; hiç sesi çıkmadı; yalnız burnunu koparırlarken biraz omuzlarını kastı; erkeklik organını koparırlarken de inlemeyi andıran uzun bir iç çekti. Son sözleri de küstahça oldu; üçüncü gün dirileceği uyarısında bulundu. Sonra yakıldı; külleri rüzgarda savruldu.”
1300`lü yılların İtalyasında bir manastırın içinde başlayan gizemli ölümleri aydınlatmak üzere William isimli bir sorguç görevlendirilir. Adso ( William'ın öğrencisi) da William'ın bu görevinde ona yardım etmektedir. Olayları daha çocuk sayılabilecek Adso'nun ağzından dinliyoruz ve elbette çoğu şeyi tam kavrayamıyoruz onun gibi. Soruşturma sürerken ölümler çoğalıyor. Lanet hakim olmuş sanki bu manastıra. Gittikçe büyüyen kan gölü.. Neler oluyor? İşte bu soruların yanıtını ararken bir yandan da ortaçağa ait tanrıbilim ve felsefe konularının içerisine dalıyoruz. Ritim zaman zaman yoğun tartışmalar ve tarihi karakterler üzerindeki bilgilerin aktarılmasından dolayı yavaşlarken, kimi zaman da sanki her şeyi az sonra çözecekmişiz gibi bir heyecanla anlatılan bölümlerle hızlanıyor. Okurun ortaçağ, tanrıbilim, felsefe gibi konulara çok ilgisi yoksa zaman zaman sıkılacağını belirteyim. Eco büyük emek verip bize sunmuş. Kitabın arkasında Eco'nun kitaba dair bir yazısı var, okunmalı diye düşünüyorum.
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,4bin okunma
Eser; tam anlamıyla bir sanat, edebiyat, felsefe, polisiye ve tarih baş yapıtı ve bu konularda daha önce araştırma yapmış ve bilgi sahibi olan okuyucuların okuyabileceği ve bu okumadan tat alabileceği bir şahaser. Öncelikle okuması kolay bir eser olmadığını söylersem yanlış olmaz çünkü; ilk 100 sayfası sancılı geçiyor. Okumanızda 300'üncü
Estetik Üzerine
1.Baumgarten-Aesthetica
2.Kant-Yargı Yetisinin Eleştirisi
3.Hegel-Estetik Dersleri
4.Schiller-İnsanın Estetik Eğitimi Üzerine Mektuplar
5.Benedetto Croce-Estetik
6.Terry Eagleton-Estetiğin İdeolojisi
7.Afşar Timuçin-Sorularla Estetik El Kitabı
8.Suut Kemal Yetkin-Estetik Doktirinler
9.İsmail Tunalı-Marksist Estetik
10.Estetik ve
Merhaba
Umebrto Eco romanını 1980 yılında yayımladıktan sonra 13 kez basılıp yirmiye aşkın dile çevrilmiş. Ortaçağ Avrupa’sını derinden araştıran Eco, günümüzden daha iyi bildiği bu alan hakkında kült olmuş bir eser ortaya çıkarmış. Papa ile İmparator arasındaki atama yetkisi tartışmalarının aşamalarından birini oluşturan bir zaman dilimini anlatan kitapta, yukarı İtalya’da bir manastırda işlenen cinayetler aydınlatılmaya çalışılıyor. Melk’li Adso ve onun hocası rahip William cinayeti araştırırken aynı zamanda Hristiyan dünyasının bu çalkantılı sürecine de ışık tutuluyor. Eserde İsa’nın zengin mi fakir mi olduğu tartışması ve gülmek ile ilgili felsefi ve dini sorgulamalar geçiyor. Eserin başından sonuna kadar merak duygusu ön planda olsa da dini tartışmaların olduğu bölümlerde okuyucu zorlanıyor. Elbette bu konulara merakı olanlar için ilgi çekici olabilir.
Eseri okurken Umberto Eco’yu da araştırma fırsatı buldum. Şahsi kütüphanesi o kadar büyükmüş ki 30.000 olduktan sonra saymayı bırakmış. Evi kitapların ağırlığından yıkılma riski taşıdığı için belediye tarafından boşaltılmış, taşınmak zorunda kalmış. Bu konuda TRT 2’de “Umberto Eco: Dünya’nın Kütüphanesi “ adlı belgeseli izleyebilirsiniz.
Severek okuduğum bu kitabı ben tavsiye ederim tabi ki ancak okumadan önce beklentinizi belirlemekte fayda var.
Sevgiler
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,4bin okunma
Ortaçağ döneminde İtalya’da Hristiyanlığın durumunu polisiye olarak ele alan bir roman. Polisiye romanlarda bu kadar betimleme yapılması beni boğdu boğdu duvara attı boğdu boğdu duvara attı çığlıklar yardım çığlıkları dedim bi yerde. Kurgusal ve içerik olarak gayet iyiydi. Kitabın çoğunluğu dini içerikli olmasına rağmen manevi haz sıfırdı İslami konulu romanlarda bu hissi bi yerden mutlaka alırsınız. Benim anladığım kadarıyla yazar Hristiyanlığın çıkmazlarından, din adamlarının verdiği tahribattan kurtuluşu ateizmde
buluyor. Ah haykırsam dağlara taşlara Tek yok İslam diye. Romanda sıkça Arap bilginlere atıfta bulunulması da ayrıca dikkatimi çekti.
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,4bin okunma