Ahmet Taner Kışlalı'nın önsözünden.
Kitap, insanlığın belleğidir. Zaman içinde her şey unutulabilir ama yazıya geçmiş her şey belge niteliği taşır. "Söz"ü sonsuzlaştıran kitaptır; insanlık tarihinin gerçek anlamda değer bulması, "yazı"nın bulunmasından sonradır. Tarihi yaratan insan, kendini tarih içinde yazıyla, "kitap"la var etmiştir.
Sayfa 246 - Dinozor gençKitabı okudu
Yoksa, yoksa Köroğlu arap mı?
Köroğlu pilavı yemek için yufka alır, lokma biçimine, kürek biçimine sokar, pilavı avuçla yufkanın içine koyup öyle mideye indirir (Ümit Kaftancıoğlu, Köroğlu Kol Destanları). Yemeği hala ekmek, yufka, elle yiyen kültürler olduğu gibi, komşu Arap kültürü de kaşık kullanmarlığından ilmihallerde kaşık için bidat denmiştir.
Sayfa 97
Demokrasi varsılın elinde kamçı, yoksulun sırtında kırbaçtı.
Sayfa 322 - Ayrıntı Yayınları, 2. Baskı, 2022Kitabı okudu
Elini yastık yaptı. Yüzünü koydu. Ezik, yıkık, melul, mahzun beklemeye başladı.
Sayfa 246Kitabı okudu
Sultan öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, kim devlet çarkının başına geçerse altını onlar alıyor, onlar biriktiriyor, onlar yiyip içiyor. Alsam ne olur, almasam ne olur? Bizim olan her şey, devlet çarkını tutanların olduktan sonra niye alayım...
Sayfa 249Kitabı okudu
Ümit kaftancıoğlu'nun sanat hakkında ki düşüncesi
Sanatı insana varmak için bir vasıta olarak gördü. Düşündüğü gibi yaşadı, yaşadığı gibi yazdı. Ölümünden sonra yayımlanan, aydının görevinin toplumun önünde yürümek olduğunu vurguladığı son söyleşisinde, "Asıl amaç, varacağımız insandır; onu ayakta tutmak için gösterilen çabadır, değnektir, dayanaktır, çarıktır sanat, ötesi boş... Benim görevim, uygar olmayan, hakkı yenen, ezilen insanlara haykırmak, elinden tutmaktır. Gerekirse ölmektir" diyerek aramızdan ayrıldı.
Eğer bir düzenden en küçük bir kalıntı ayaktaysa, o düzen var demektir, yaşıyor demektir.
Yalnız bileceğimiz tek şey herkes eşittir. Kimse ne hanımdır, ne beydir.
Eski yönetimden arta kalan her şey, yeni yönetimin temeline konmuş bombadır, diye düşünmeyi nasıl da unutmuştu?
Resim