Bunlar Ezan Sesini Sevmez, Çan Sesine Bayılırlar....
"Atatürk istismarcısı" Yılmaz Özdil ile Emin Çölaşan Girit göçmenidir... Çölaşan'ın, Turgut Özal'a yaptıkları ortadadır. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cem Yılmaz, Ahmet Necdet Sezer, Sezen Aksu ve Meral Akşener ise Selanik göçmenidir. Sezen Aksu'nun babası, FETÖ'nün sağ koluydu. Uğur Dündar, Bulgaristan göçmenidir. Ümit Özdağ da CIA ajanı Enver Altaylı gibi Kafkas göçmenidir... Muhacir olduğunu unutanlar, Suriyelileri yerden yere vuruyor.
Türkiye'nin demografik, millî kültürel dokusunun bozulması, Türk millî ve üniter devletinin sona ermesi ve Anadolu'da Türk devletinin parçalanması süreçlerini tetikleyecek bir kavimler göçü karşısında politik tavır koymayan bir Türk milliyetçiliği esasen Türk milliyetçiliği olamaz. Bugün Suriyelilerin vatanlarına geri dönüşü konusunda aktif ve etkili tavır ortaya koymayan Türk milliyetçileri Türk milliyetçiliğini temsil edemez.
Sayfa 130 - Kripto KitaplarKitabı okudu
Reklam
Gemilerin ve uçakların değil ancak güçsüz milletlerin ve zayıflayan devletlerin yok olduğu Bermuda Şeytan Üçgeni olan Anadolu'da egemenlik kurmak ve bu egemenliği sürdürmek kolay değildir. Türk milleti Anadolu'da egemenliğini tesis ettiği 1071 sonrasında sayısız tehlikeler atlatmıştır.
Selçukluların ilk Anadolu seferini, 1015-1016'da Çağrı Bey gerçekleştirmiştir. Daha sonraki yıllarda Selçuklular, Anadolu'nun sınırlarını, özellikle de Güney Kafkasya'yı denetim altına almışlardır. 18 Eylül 1049'da Kutalmış Bey'in kazandığı Pasin Muharebesi, askerî açıdan, Malazgirt'ten daha az önemli değildir ve Bizans 100.000 esir vermiştir. 1054'te Tuğrul Bey, 1055'de Yakuti Bey Anadolu'ya tekrar girmiş; 1058'de Malatya'yı almışlardır. Selçuklular, 1059'da Urfa'yı kuşatıp aynı yıl Sivas'ı almış; 1068'de, 60'lı yıllarda Anadolu'ya birçok kez giren Afşin ise Sakarya Nehri kıyısına ulaşmış ve yine Afşin komutasındaki Türk ordusu, 1070'de Denizli'ye girmiştir.
1683'te gerçekleşen 2. Viyana Kuşatması sonrasında Türk ordusunun ve milletinin üç kıtadan başlayan geri çekilişi 238 sene sürmüş ancak 1921'de Sakarya'da durmuştur.
İstiklal Harbi, sadece Yunan ordusu ile Türk ordusu arasında bir çatışma değil, Türk milleti ile Hristiyan Batı arasında 1071'den beri devam eden hesaplaşmanın son hamlesidir. Onun için şair, “Rabb'im isterse, sular büklüm büklüm burulur, /Sırtına Sakarya'nın Türk tarihi vurulur” demektedir. Sakarya'da, Avrupa'nın tarihî kinini taşıyan Yunan ordusu, Mustafa Kemal'in şahsında Atilla'ya, Murat Hüdavendigar'a, Yıldırım Beyazıt'a, Kanuni'ye saldırmıştır. Sakarya'da Sırp Sındığı, Kosova, Niğbolu, Mohaç, Prut, Plevne zaferleri ve bir dizi de mağlubiyet vardır. Sakarya hepsinin toplu hesaplaşmasıdır.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.