“Yalnızlık içinde geçen günlerimde sen benim umudumdun, kuşkuya kapıldığım anlarda sen benim kaygımdın, inanç anlarında sen benim kesin kararlılığımdın. “
Dost üzülür, düşman güler, böyle derde gülünür mü?
Bilseydim hiç sever miydim aşkın sonu bilinir mi?
Umudumdun, dileğimdin, sen benim göz bebeğimdin
Seni kimler değiştirdi, yüreğinden attın beni
“İnsanlar armağan olarak çiçek verirler, çünkü çiçekler Aşk’ın gerçek anlamını taşırlar. Bir çiçeğe sahip olmak isteyen, onun güzelliğinin soluşunu seyretmek zorunda kalır. Ama bir tarladaki çiçeğe sadece bakmakla yetinirsen, o hep seninle olacaktır; çünkü çiçek akşamın ve gün batımının ve nemli toprağın ve ufuktaki bulutların bir parçasıdır.”
Brida çiçeğe bakıyordu. Büyücü çiçeği onun elinden alarak ormana geri verdi.
Brida’nın gözleri doldu. Ruh-eşiyle gurur duyuyordu.
“Orman bana bunu öğretti. Senin hiçbir zaman benim olmayacağını, o yüzden de seni hiç kaybetmeyeceğimi öğretti. Yalnızlık içinde geçen günlerimde sen benim umudumdun, kuşkuya kapıldığım anlarda sen benim kaygımdın, inanç anlarında sen benim kesin kararlılığımdın. Senin var olduğunu bilmek yaşamaya devam etmemin nedeniydi.”