AzraGülendamHaytaoğlu
Güzel şeyler paylaşmak istiyoruz,umudun ,mutluluğun sesi olmak istiyoruz ama her gün aldığımız haberler bizi kahrediyo. Bir şeyler yapmak zorundayız. Hep birlikte! Azranın sesi olun. Tüm kadınların sesi olun. Bu ülkede yaşanan her haksızlığa,her toplumsal soruna ses olun. Şiddete,tacize, tecavüze,haksızlığa,adaletsizliğe ses olun !
Saati epey ilerlemiş birgünden yazıyorum sana bu kelimeleri. Huzursuz huzursuz tavana baktığım ışığın odayı ne kadar çok aydınlattığı saatler bunlar.Mutluymuş gibi görünmek güldürüyor olsada bazen , senden gelecek bir sözle kuşların içimde kanat çırptığınıda hissedebiliyorum.Ama şuan kararsızlıklar içinde her saniyenin hesabını yapıyorken zulümlerin en zulümünü yaşıyor bu yürek .Koparılan bir et parçası olsa keşke koparılan umudun yerine .Lüzümsüz verilen savaştan yorgun çıkmak yıldırmadı beni. Umutsuzluğun çökünce yüreğime zalimlerin türküsünü dinlerim her gece sana hasret kalmanın kuralıdır bu bende .Hasret kalmak ki en acınası hallerimle sana koşmak eteğinden tutup dur nereye gidiyorsun lan hayalini kurmuşken beynim, kalbim şimdi sırası değil diyor yorgun zamana karşı .Az önce dediğim gibi saati epey ilerlemiş bir günden yazıyorum sana bunları masamda koskoca heybeni sakladım içten pazarlıklı ruhunda var.Saatin sesi vurdu duvara çekilmeliyiz bu yoldan şimdi zamanı değil gülüp eğlenmenin mutlu olmanın dedi adam. Kadın uzattı saçlarını önüne sonrasıysa saçların ardından dökülen gözyaşı oldu ...
Reklam
Çağ..
Zamanların en iyisiydi.. En kötüsü de. Akıl çağıydı, budalalık çağı da. Inanç çağıydı aynı zamanda, ama inkar çağıydı da. Bir taraftan aydınlık, bir taraftan da karanlık bir mevsim yaşanıyordu. Umudun baharıydı, yeisin kışı.. Her şeyimiz vardı, ama hiçbir şeyimiz yoktu. Hepimiz doğruca cennete gidiyorduk ama hepimiz cehenneme de gidiyorduk. Kısaca o çağ bu devre öyle benziyodu ki, sesi en çok çıkan otoriteler iyisiyle kötüsüyle ikisinin mukayesesinin, sadece üstünlük bağlamında yapılmasında ısrar ediyorlardı.
MU-AZ-ZAM
Ey benito musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Duce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar… Bizim için savaş düğündür; Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin: hem Aydınlık hem Karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca Cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete - özetle; şu an içinde bulunduğumuz döneme öyle benzer bir dönemdi ki dönemin, sesi en çok çıkan otoriteleri bu günler hakkında - olumlu anlamda da- olumsuz anlamda da ancak ve ancak "en" sözcüğü kullanılarak konuşulabileceğini iddia ediyorlardı.
youtu.be/ymgjX4kMPUQ (grup munzur/bahara çağrı) Ölümlerden zulümlerden tükenmez halkız Vurularak kırılarak çoğalırız biz Bahar bizi çağırıyor zılgıtlarla gel Bahar bizi çağırıyor zılgıtlarla gel İlle de bahar ille de bahar, bahar isteriz İlle de bahar ille de bahar, bahar isteriz Nasır tutan elerinde umudun resmi Hasret tüten gözlerinde o göğün rengi Kasırgalar koparacak halkımın sesi Kasırgalar koparacak halkımın sesi İlle de bahar ille de bahar, bahar isteriz İlle de bahar ille de bahar, bahar isteriz Bir yürüyüş eğlenecek sabahlarına Bir ihtilal söylenecek yarınlarına Hayatın neferleriyiz sarıl yurduna Hayatın neferleriyiz sarıl yurduna İlle de bahar ille de bahar, bahar isteriz İlle de bahar ille de bahar, bahar isteriz
Reklam
805 öğeden 651 ile 660 arasındakiler gösteriliyor.