Hep bir şeyleri bekleyen ruh halimiz bizi umut dolu canlılar haline dönüştürebildiği gibi bilmediğimiz bir yolda terk edilmiş bir halde de bırakabiliyordu.
Biliyordum ufacık bir güven, hayal etmeyi kolaylaştıran sıcacık bir umut bir çocuğun kalbine girdiğinde yabani tohumlar açamadan kuruyacak,yeni tohumlar büyümeye başlayacak, kimsede olmayan kokular ve renkler dünyaya saçılacaktı.
Hep bir şeyleri bekleyen ruh halimiz bizi umut dolu canlılar haline dönüştürebildiği gibi bilmediğimiz bir yolda terk edilmiş bir halde de bırakabiliyordu.
İstanbul'un üzerinde kocaman bir şemsiye vardı. Yağmur getiren bulutlara inat, gökyüzü plastik bir muşambayla kaplıydı... Bulutlar bir öpüşse yollar kaldırımlar temizlenecek, yüreğimin orta yerine çöken karanlık buhar olup uçacaktı.
Hep bir şeyleri bekleyen ruh halimiz bizi umut dolu canlılar haline dönüştürebildiği gibi bilmediğimiz bir yolda terk edilmiş bir halde de bırakabiliyordu.
Zamansız
"Ufacık bir güven,hayal etmeyi kolaylaştıran sıcacık bir umut bir çocuğun kalbine girdiğinde yabani tohumlar açamadan kuruyacak,yeni tohumlar büyümeye başlayacak,kimsede olmayan kokular ve renkler dünyaya saçılacaktı."
Zamansız,20 öyküden oluşan kısacık bir kitap.Ayakkabısı olmadan Ankara'nın soğuyla mücadele etmeye çalışan minik beden,kendi babasına küs olan bir evladın hiç tanımadığı bir babaya yardım etmesi ve pişmanlığı,sokakta bulduğu kedi ile gelen mutluluğu ve çöküşü ve akraba evliliğinden dünyaya gelmiş engelli çocuk.Hepsi içimizden bizden öyküler.Keyifle okudum tavsiye ederim
"Yeter ki müşteri kapıdan çıkarken gülüşünü selamının arasına koyup gitsin.Zaten özenmeye özenmeye dünya koca bir çöp tenekesine dönmemiş miydi...Ufak bir ilgi, gülüşleri damgalayan bir fotoğraf anı insanları mutlu etmeye yetiyordu."
"İnsan aşık olunca yabancı bir ülkenin sınır kapısında kendini bulabiliyor, şişme bir bota binip bilmediği bir ülkenin maviliklerine kürek çekebiliyordu."
Hep bir şeyleri bekleyen ruh halimiz bizi umut dolu canlılar haline dönüştürebileceği gibi bilmediğimiz bir yolda terk edilmiş bir halde de bırakabiliyordu.