Ben deli bir kadın severim, ruhu özgürlüğe hasret, içindeki fırtınaları kollarında taşıyan bir kadın. Gözlerinde yanan ateşin asla sönmeyeceği bir kadın. Kalbindeki vahşi ritmi duyabilmek için kendi yolunu izleyen hiç kimsenin kısıtlamalarına boyun eğmeyen bir kadındır o. Saçları rüzgarda dans ettiğinde, onun özgürlüğü gökyüzüne doğru uzanır,
"Her zaman yüreğimdeki saflığı, temizliği özenle korumayı başardım, Hıncal Ağbi, ama artık örselendiğimi, sevgiye olan inancımı kaybetmeye başladığımı düşünüyorum, en önemlisi de kendime olan inancımı.." diyor Sezin..
"Lütfen öyle bir yazı yaz ki içinde sevmek, umut taşımak ve inancını kaybetmemek olsun.. Beni kötü zamanlarımda hep
ESARETİN BEDELİ-OSMAN TAN,143
“Hayat,daha dünyaya gelmeden önce zincirlerini örüp beklerdi insanı.En önemli olan ise asla pes etmemekti.”
Toplumun kanayan yarası kadın şiddeti üzerine yazılmış bir kitap.Ne erkekler vazgeçiyor sevdiğini ya da sevdiğini sandığı kadına şiddet göstermeyi ( insan sevdiğine,bırakın el kaldırmayı sesini bile
‘’Umudu var büyük insanlığın umutsuz yaşanmıyor.’’ diyor Nazım Hikmet.
Uzun ve çekilmez kurak Çin yazlarından birinde köylü artık köyde yaşayamaz hale gelir. Kurak topraklar, kuru dere yatakları, açlık onları köylerinden göç etmeye zorlar. Bütün köylü tası tarağı toplayıp zaten olmayan son lokmalarını da alıp gittiklerinde arkalarında sadece
#CengizAytmatov kaleminden #ToprakAna 2. Dünya Savaşında bozkırın ortasında bi Kırgız köyünde geçiyor. Kitabın başlangıcında Tolgonay (ana da deniliyor kendisine) ve torunu bahçedelerken, Tolgonay toprak ile dertleşmeye başlıyor. Savaşın üzerinden yıllar geçmiş ve yaşlanmış ancak daha dün gibi hatırlıyor neler yaşadığını ve başlıyor bir bir
Bir kadın var, yaşamın rüzgarında
Gözleri acıya tanıklık etmiş.
Kalbi yara bere içinde,
Ama yine de dimdik ayakta durmuş.
Göğsünde biriktirdiği acılarla,
Savaşmış, direnmiş, güçlenmiş kadın.
Gökyüzünden düşen yıldırımlara karşı,
Herkes her şeyin farkında.kimseye artık bir şey açıklayamacağımın yorgunluğuyla yaşıyorum.biliyorum bugünlerde geçecek
Bu defa zor toparlanacağım.değer verdiğim insanın bile beni anlamamazlıktan gelmesi, görmezden gelip rest çekmesi kadar bir şey acıtmadı yüreğimi.ben umutlarımla yaşıyordum.ve kendisi hiç umut etmemiş gibi saygısızca davranıp terk etti beni.insan bu hayatta her şeyi unutur da ihanet edeni asla unutmaz.sevmek bu kadar suç olmamalıydı..
Başka yollarda başka umutlar buldum .hayalim ve hedefime sarıldım sımsıkı .sadece kendi umutlarım.sadece kendi içimde kendi çevremde oluşturduğum planlar ve umutlar..
Biliyorum her şey çok zor benim için.şuana kadar tüm zorlukları tek başıma atlattım.sevdiğimi kaybettiğimde oturup ağladım belki saatlerce .ama dimdik ayakta durdum.tek başıma aştım birçok durumu.
Birinin varlığı veya yokluğu benim özgürlüğümün yaşattığı tutku kadar değerli değildi.Ey özgürlük !!sen var ya kötü kalpli insanlardan bile daha değerlisin..
_Benim ülkem Dünya’dır. Tüm insanlar benim kardeşimdir. İyiyi ve doğruyu yapmak benim dinimdir.
_Her türlü yanlışa karşı en amansız silah Akıl’dır. Bugüne kadar başka bir silah kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım.
_Mantığı kullanmayı reddeden birisiyle tartışmak, ölüye ilaç vermeye çalışmak gibidir.
_İktidar halktan korkarsa bu
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı