Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Acı insanı bir yerden alıp daha ötelerde bir yere taşıyorsa, boşuna çekilmemiş demektir. Ama bazen acının çölünde kaybolup gider insan. O karanlık hücreye sızan bir ışık huzmesi de yoktur. Dünyayı karaltı ve gölgelerden okuyan ruh, kendi evinde olamamanın bilgisiyle ağrır. İnsanın dilinden dökülen kelimeler kendine dokunacak bir mesafede değildir. Kelimeler, şifa olmak bir yana, o yarayı daha da kanatır. Sessizliğin şiltesini üzerine çeker de dünya gözüne ilişmesin, kulaklarına değmesin ister kişi. İçindeki çığlığı kimsenin duymayacağı kadar uzağa gitmek ister. Bu karanlığı delecek bir sevinç parıltısına ihtiyaç var. Sevmeye devam etmek. Umut etmek. Yerinden edilmiş bir ağacın dünyaya tutunmak için kök salacağı bir zemine ihtiyacı var. Yaşıyorum, öyleyse umut ediyorum
Yaşıyorum, öyleyse umut ediyorum. Umut ediyorum, öyleyse yaşıyorum.
Reklam
Acı insanı bir yerden alıp daha ötelerde bir yere taşıyorsa, boşuna çekilmemiş demektir. Ama bazen acının çölünde kaybolup gider insan. O karanlık hücreye sızan bir ışık huzmesi de yoktur. Dünyayı karaltı ve gölgelerden okuyan ruh, kendi evinde olamamanın bilgisiyle ağrır. İnsanın dilinden dökülen kelimeler kendine dokunacak bir mesafede değildir. Kelimeler, şifa olmak bir yana, o yarayı daha da kanatır. Sessizliğin şiltesini üzerine çeker de dünya gözüne ilişmesin, kulaklarına değmesin ister kişi. İçindeki çığlığı kimsenin duymayacağı kadar uzağa gitmek ister. Bu karanlığı delecek bir sevinç parıltısına ihtiyaç var. Sevmeye devam etmek. Umut etmek. Yerinden edilmiş bir ağacın dünyaya tutunmak için kök salacağı bir zemine ihtiyacı var. Yaşıyorum, öyleyse umut ediyorum. Umut ediyorum, öyleyse yaşıyorum.
Sayfa 29 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Yaşıyorum, öyleyse umut ediyorum. Umut ediyorum, öyleyse yaşıyorum. Bir gün çok uzaklardan da olsa sesim birine ulaşacak, varlığım anlaşılmakla dokunaklı bir anlam kazanacak.
"Yerinden edilmiş bir ağacın dünyaya tutunmak için kök salacağı bir zemine ihtiyacı var. "Yaşıyorum, öyleyse umut ediyorum." Kemal Sayar
Sevmeye devam etmek. Umut etmek. Yerinden edilmiş bir ağacın dünyaya tutunmak için kök salacağı bir zemine ihtiyacı var. Yaşıyorum, öyleyse umut ediyorum. Umut ediyorum, öyleyse yaşıyorum
Reklam
Simone Weil: "Ve sevilecek hiçbir şeyin olmadığı bir karanlıkta ruh sevmeyi bırakırsa, Tanrı'nın yokluğu daimi olur. Bu korkunç bir şeydir. Ruhun boş yere sevmeye devam etmesi ya da hiç olmazsa, mini minicik bir parçasıyla da olsa, sevmek istemesi gerekmektedir. Bu durumda Tanrı ona bir gün görünecek ve Eyüp'e gösterdiği gibi, ona da dünyanın güzelliklerini gös terecektir. Ama eğer ruh sevmekten vazgeçerse, daha bu dünyada bile hemen hemen cehenneme denk düşen bir yere inmiş olur." Eugenio Borgna da "Talihsizliğin zamanı," diye yazar, "geçmişi ve geleceği olmayan bir şimdiki zamandır. Talihsizliğin zamanı, ölümcül eşikte duran kıpırtısız ve taşlaşmış bir zamanın sonsuzluğudur." Hiç geçmeyen bir zaman. Ruhu istila eden ve taşlaştıran zaman: Acının zamanı. Acı insanı bir yerden alıp daha ötelerde bir yere taşıyorsa, boşuna çekilmemiş demektir. Ama bazen acının çölünde kaybolup gider insan. O karanlık hücreye sızan bir ışık huzmesi de yoktur. Dünyayı karaltı ve gölgelerden okuyan ruh, kendi evinde olamamanın bilgisiyle ağrır. İnsanın dilinden dökülen kelimeler kendine dokunacak bir mesafede değildir. Kelimeler, şifa olmak bir yana, o yarayı daha da kanatır. Sessizliğin şiltesini üzerine çeker de dünya gözüne ilişmesin, kulaklarına değmesin ister kişi. İçindeki çığlığı kimsenin duymayacağı kadar uzağa gitmek ister. Bu karanlığı delecek bir sevinç parıltısına ihtiyaç var. Sevmeye devam et mek. Umut etmek. Yerinden edilmiş bir ağacın dünyaya tutunmak için kök salacağı bir zemine ihtiyacı var. Yaşıyorum, öyleyse umut ediyorum.
"Yaşıyorum, öyleyse umut ediyorum. Umut ediyorum, öyleyse yaşıyorum..."
Reklam
Yaşıyorum, öyleyse umut ediyorum.Umut ediyorum, öyleyse yaşıyorum.
Sayfa 30
67 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.