Yorgunum hemde çok yorgun,Sırtındaki yüklerden değil,Ruhumdakilerden!Hayallerim, umutlarım,Gözyaşlarımı bile: YORGUN...Bazen çekip gitmek istersin,Ayakların ileri gitse de,Yüreğin geri geri gider!
Sen geliyorsun; kuşlar geliyor bahçelerden
Papatya kokusu bir de, sen gelmeden önce
.....
Şimdi sen geliyorsun, biliyorum
Hayallerim geliyor, umutlarım, mutluluğum
Hiçbir şeyi görmüyor gözlerim
Gireceğin kapıdan başka...
Neden yaşardı bir insan?
Umutları için mi, yoksa hayalleri için mi?
Kimileri umutları için yaşar kimileride hayalleri için
Peki ya ben, ben niçin yaşıyordum?
Yok olan hayallerim için mi, yoksa biten umutlarım için mi?
Hangisiydi beni ayakta tutan şey?
Hiç gerçekleşmeyecek olan hayaller mi yoksa tükenip biten umutlar mı?
Bu gün birçokları için oldukça sıradan olsa da, benim için çok önemli, hatta yeni hayatımın ilk günü bile diyebilirim. Korkularıma, geçmişte yaşadığım, bana yaşatılan, tatsız günlere, kötü anılara rağmen Psikiyatristimle beraber konuşup tüm cesaretimi toplayarak hiç tanımadığım bir şehirde tek başıma denize karşı güneşin doğuşunu izleyeceğim. Kim bilir güneşle beraber yeni umutlarım, bir zamanlar kurup umutla bağlandığım hayallerim de doğar belki...
Aklının karıştığı mahzenlerde
Bir adam izlerine bakıyor delice
Şimdi sen geliyorsun, biliyorum
Hayallerim geliyor, umutlarım, mutluluğum
Hiçbir şeyi görmüyor gözlerim
Gireceğin kapıdan başka
Tüm hayallerim ve umutlarım hiçlikten ibaret, tıpkı kadir-i mutlak olmayı hedefleyen o baş melek gibi, ben de ebedi bir cehenneme zincirlenmiş haldeyim
Aklının karıştığı mahzenlerde.
Bir adam izlerine bakıyor delice.
Şimdi sen geliyorsun, biliyorum.
Hayallerim geliyor, umutlarım, mutluluğum.
Hiçbir şeyi görmüyor gözlerim.
Gireceğin kapıdan başka.