Beraber kelimesindeki “ber” Farsçada göğüs demek. Bir şeyi birisiyle beraber yapmak, onunla göğüs göğüse verip yapmak demek dolayısıyla. Etimoloji der ki; beraber olduğun şeye dikkat et. Çünkü göğsünü yasladığın şeye evrilir, dönüşürsün. Umutma her göğüs her göğüse denk değildir.
Sordu Cafer:
"Peki, insan çok ama çok yorulursa, ölsem de dinlensem diyemez mi?"
"Canlılar dinlenir çocuk!" diye kestirip attı Süleyman. Ama çocuğun inadını biliyordu.
"Hani ölüm ona kavuşmaktı? Niçin sevmiyoruz o zaman?"
"Aptal!" dedi Süleyman, "Oh ne âlâ! Öl ve kavuş! Birincisi, O isterse kavuşma olur. Ölen var, geberen var, bunu anlamalısın!"
"Kim karar veriyor ki ölene, geberene?"
"Elbette O! Ölümü seversen bütün insanlığı öldürebilirsin. İyi ile kötü arasındakı mesafe soğan zarı kadardır. Bunu hiç umutma!"
▪ Öyle bir davanın mensubu ol ki rehberlerini peygamberlerden, sıddıklardan, şehitlerden edinebilesin.
▪ Emniyeti ve eminliği şahsiyetinin temel esası olarak belirle ki hayran bırakasın, düşmanlarını ise kendine takdir ettirebilesin.
▪ Teslimiyeti kulluk yolunun en önemli azığı olarak edin ki korkmayasın, yorulmayasın, pazarlıklara girmeyesin, İman şerbetini başkalarına ulaştırmak için kendinden bile vazgeçebilesin.
▪ Ümmetin vahdetinin Allah'ın bir emri olduğunu umutma ki şahsî ihtirasların, dünyevi makam ve mevkîlerin, takdir ve alkışların kurbanı olmayasın.
▪ Allah ile irtibatını her gün biraz daha güçlendir ki ayağını yere sağlam basasın, O'ndan başkası ile tatmin olmayasın, savrulma dan istikâmet üzere kalabilesin.