...Enerjileri o kadar baskındı ki sendeledim ama kendimi toparlamam uzun sürmedi. Daha baskın bir enerjiyi hissettiğimde kaşlarımı çattım. Yabancıydı ve tehlikeliydi ama benim için olmadığını düşündüm. Bir canavarla karşı karşıya gelip ona titrek elini uzatmaya benziyordu. Güneşin batmadığını biliyordum ama karanlık ağırlaştıkça o hissin sebebinin Daren olduğunu algıladım. Gece bir örtü gibi ânı böldü. Değişen tek şey karartılar ya da gölgeler değildi. Hislerle ilgiliydi. Daren'in yaptığı şey umutsuzluk ve dehşet vaat ediyordu. İçimde karşı konulamaz bir huzursuzluk peyda oldu. Zayıf bir ışık parlaması onun alacakaranlığına dokundu, etkisini hafifletti ama yok etmediğini biliyordum.
"Umutsuzluk yok! Gün gelir gül de açar, Bülbül de öter." ~Sezai Karakoç
Reklam
376 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
mahpus yata yata biter....
bazı kitaplar vardır ki sıkılmazsın ama okurken de mest olmazsın benim bu kitapta yaşadığımda tam olarak buydu. Rus edebiyatını oldum olası okumayı sevmem ama eğer alındı ise de okunmalı. kitap anlatım ve konu olarak güzel olsa da karakterleri konumlandırmada zorluk yaşadım hep. bunun en büyük nedeni Rus isimlerin yazılış ve okumalarında akılda kalıcı olmayan cinsten isimlerden oluşmasıdır. olay ve olayı yaşayan karakter adı yok benim Rus edebiyatında yaşadığım bu. kitaba gelecek olursak ,yazarın Sibirya'daki sürgün yıllarında edindiği deneyimleri ve gözlemlerinde oluşmaktadır. burada kendini sürgündeki bir asilzade olan Aleksandr Petroviç Goryançikov'un gözünden, Sibirya'daki bir cezaevinin içindeki yaşamı anlatır. Goryançikov, burada geçirdiği yıllar boyunca diğer mahkumlarla etkileşimde bulunur, onların hikayelerini dinler ve cezaevinin acımasız gerçekleriyle yüzleşir. sürgün yıllarında orada tanıştığı mahkumların (mahpusların kendi söylemi) hapishane ortamındaki yaşamları ,psikolojilerini ustalıkla betimler.(bu da sıkılmama sebebi)baktığımızda Suç, ceza, pişmanlık, umutsuzluk ve dayanışma gibi konuları kitap boyunca göre biliriz. o dönemin Rusya'sındaki cezaevi sistemine ve toplumsal adaletsizliklere yönelik eleştirilere yer verir Dostoyevski. mahkumların yaşadığı zorlukları ve insanlık dışı koşulları gözler önüne serer. kitap anlatım olarak güzel olsa da isimlerin fazlalığı ve olayların çok çeşitliliği kitaptan üst düzeyde keyif almaya ve karakter ve olay olarak kalıcılığa olumsuz olarak etkilemektedir.
Ölüler Evinden Anılar
Ölüler Evinden AnılarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201916,5bin okunma
TANRI ÇOK UZAKTAN BİLE GÖRÜYORDU. Aziz Pierre’in hediye ettiği çok güçlü yeni dürbünüyle artık sokaklarda yürüyen insanların dudaklarını bile okuyabiliyordu. O sabah birbirlerine sürekli ‘seni seviyorum’ diyen ve aşklarının sonsuza dek süreceğini iddia ederek yürüyen bir çift gördü. Rahatsız olmuştu. Bu durumu çok amiyane buldu. Ve insanları
Sayfa 88 - Chiviyazıları Yayınevi, 1.Baskı: 2006
210 syf.
10/10 puan verdi
Ben derim ki:
Yu Hua’nın Yaşamak adlı kitabı, insanın içine işleyen, duygu yüklü bir hikâye anlatıyor. Yazarın dili sade ama öyle etkileyici ki, okudukça kendinizi olayların tam ortasında buluyorsunuz. Fugui’nin yaşadıkları, hayatta karşılaşabileceğimiz en sert gerçekleri önümüze seriyor: kayıplar, pişmanlıklar, umutsuzluk ve yine de hayata tutunma çabası. Bazen boğazınız düğümleniyor, bazen derin bir nefes alıp devam ediyorsunuz. Çünkü tıpkı gerçek hayat gibi, bu hikâyede de durmak diye bir şey yok. Fugui, başta sorumsuz, savurgan bir adamken zamanla tüm malını mülkünü kaybediyor ve hayat ona bambaşka bir yol çiziyor. Ama bu sadece onun hikâyesi değil. Kitap, Çin’in çalkantılı dönemlerinde sıradan bir insanın hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Yoksulluk, savaşlar, devrimler derken bireysel dram ile toplumsal değişimler iç içe geçiyor. Yazar, tarih anlatmadan tarihi yaşatıyor ve o dönemin insanlarının ne hissettiğini anlamamızı sağlıyor. Olay örgüsü öyle güzel işlenmiş ki, kitabı elinizden bırakmak zor oluyor. Sürekli “Daha ne olacak?” diye merak ettiriyor. Ama kitabın asıl etkileyici yanı, hayata dair verdiği mesaj. Ne kadar büyük acılar yaşarsanız yaşayın, hayat devam ediyor ve insan buna ayak uydurmak zorunda kalıyor. Yaşamak tam da bunu anlatıyor: Umutla, çaresizlikle, bazen sadece mecburiyetten… Ama her şeye rağmen yaşamak. Şiddetsiz tavsiye:)))
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201647,7bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.