Belki de her şeyi, her şeye gerçek bir alçak gönüllülükle, zaaflarıyla ya da kayıtsızlıkla katlanan birinin sırtına yüklemek, insan doğasının ayrılmaz bir parçasıdır. Hepimiz gücümüzü birinin ya da bir şeyin zararına kanıtlamayı sevmez miyiz?
Geçmişte ele geçen ve şöyle ya da böyle bir haz yahut mutluluk vaat eden fırsatları değerlendirememekten ötürü üzülüp pişman olmak ne büyük bir budalalıktır!
Bir mutluluğu yaşarken onu kavramamız zordur; ancak o geçip de arkamıza baktığımız zaman, birdenbire biraz da hayranlıkla, ne kadar mutlu olduğumuzu anlarız.