Mesela ben çok gülerdim, çok konuşur saatlerce aynı konudan bahsedebilirdim. Ama bir şeyler oldu sonra gerçi bir şeyler hep oluyordu ama ben geç fark ettim işte, bazı konuları aşamadım, bazı şarkıları susturamadım, bazı cümleleri unutamadım ve kalbimi yaşanmışlıklardan arındıramadım. Birileri uzun uzun bir şeyler anlatıp durdu ama cevap veremedim hiçbirine. Çok sevdim herkesi ama kimsenin sevdiği olamadım çok şey sayıkladım kimse anlamaya çalışmadı. Sonra sustum, hep öyle olur ya zaten...
Gönlümü avutamadım,
Seni söküp atamadım,
Ben bahtımı tutamadım,
Yâr, seni unutamadım.
Bahtın lûtfuna ermişim.
Gönlümü sana vermişim.
Meğer ne çok severmişim,
Yâr, seni unutamadım.
Mesela ben çok gülerdim, çok konuşur saatlerce aynı konudan bahsedebilirdim. Ama bir şeyler oldu sonra gerçi bir şeyler hep oluyordu ama ben geç fark ettim işte, bazı konuları aşamadım, bazı şarkıları susturamadım, bazı cümleleri unutamadım ve kalbimi yaşanmışlıklardan arındıramadım. Birileri uzun uzun bir şeyler anlatıp durdu ama cevap veremedim hiçbirine. Çok sevdim herkesi ama kimsenin sevdiği olamadım çok şey sayıkladım kimse anlamaya çalışmadı. Sonra sustum, hep öyle olur ya zaten...
Seni unutmak istedim unutamadım
Üstüne çizgi çektim yine unutamadım
Hani o kadar iyide değildin doğrusu
Bir bulanıklığin içindeki silüet
Bir rüzgarın etkisiyle uçuşan toz taneciği
Sana anlamlar yükledim anlamsız olduğunu bile bile.
Seni sevdim sevmemeliydim
Seni unutmak istedim unutamadım
Senin iyiliğin den de değil ya hani
Bana verdiğin
"Çok gülen mutludur, çok ağlayan mutsuzdur"
– oldukça tek yanlı bir görüş, ama her ne kadar basmakalıp sözün dik âlâsı olsa da, basit doğruluğu yüzünden hiç unutamadım.
“mesela ben çok gülerdim. çok konuşur, saatlerce aynı konudan bahsedebilirdim. Ama bir şeyler oldu sonra, gerçi bir şeyler hep oluyordu ama ben geç fark ettim işte, bazı konuları aşamadım, bazı şarkıları susturamadım, bazı cümleleri unutamadım.”