Dostoyevski'nin Sibirya sürgünü sırasında kardeşine yazdığı mektuptan:
“Kur’an-ı yolla bana. Sonra Kant’tan, Hegel’den kitaplar yolla. Geleceğim bütün bu kitaplara bağlı… Şimdi romanlar dramlar yazacağım. Ama okuyacak daha çok, pek çok şeyim var. Beni unutma sakın.”
"Aşk" dedi yıldızların yolladığı tosbağa ve sonra devam etti. “Aşk, bir şey yaratmaz ama kainat var olduysa aşkla var oldu ve kainat yok olacaksa aşkla yok olacak, bunu sakın unutma olur mu turşu? "
Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan