Bu sistemde acıya karşı kazanılabilecek tek zafer, zor elde edilen bir unutmadır.
Her gece insanın şalteri indirdiği derin bir uyku umudu, aynı zamanda umulmadık bir şeye gebe bir uyanışın beklentisidir .
Reklam
“ Gerçek bazen en umulmadık yerlerde karşınıza çıkabilir. “
Her gün bir "unutmadık" isyanı ya da "unutmayacağız" sözüyle hatırlıyoruz aslında unuttuklarımızı. Nasıl ki, ayrılık da sevdaya dahilse, "bir şey yapmamak" da unutmaya dahildir belki...
kapılarda bıraktılar her şeyleri her şeyleri ey üzünç yalnız bir seni mi aldılar içeri saatler bir açık deniz gibi kimseden yana değil her zaman süslü püslü her zaman oldukça geri beni bir su başına götürün bir su başına öyle yapın ki sileyim orada hendekleri beni şarkılarla türkülerle aşkla donatın pırıl pırıl yara almaz olsun bedenimin her yeri eski kaleler eski bölümler ve eski çarşılar bir coşkunluk diye bir odak diye bulsunlar beni ey aklımın tarihi ey su geçirmez gücüm unutmadın unutmadın silâh tutan elleri seni bu mezgalın nöbetine koyuyorum sen bir akşamsefası olarak gözetle saatleri bana hüzün ver beni kucakla beni hep tazele ey üzünç artık nasılsa bir seni almışlar içeri
Sayfa 352
Bazen rastgele, önemsiz mi önemsiz bir sözcük umulmadık bir anlam katar şiire, örneğin kocaman boş bir küp gibi kaç zamandır kimsenin uğramadığı terk edilmiş bir bodrumda; - karanlık ağzında bir örümcek dolaşmaktadır, anlamsız, (senin için anlamsız, ama onun için değildir belki.)
Sayfa 226
Reklam
1,000 öğeden 921 ile 930 arasındakiler gösteriliyor.