Hayatımızın Kazancı
Yaşamdan kâr saydığımız dakikalar nelerdir? Neleri yaşadığımda bugün çok kârlı geçti demeliyim?  Bu soruya farklı insanlar; ayrı ayrı cevaplar verecektir. Bu çok doğal… Garip olan, yıllar geçtikçe bu soruya kendi kendime verdiğim cevapların sürekli değişim içinde olması. Kendimi bilir bilmez dedim ki “yaşamak, annemin elini tutabilmektir.” Onun
Can Dündar-Hiç
Hiç Bir insani unutmak, bir insandan vazgeçmek, bir insani hayatindan sonsuza kadar çikartmak zorunda kaldin mi hiç? Hani ölmüs gibi, hani uzatsan da elini tutamayacagini bilmek gibi, Her an kapindan içeri gülümseyerek girecegini bekleyip ama aslinda hiç gelemeyecegini de bilmen gibi. Ne zor sey degil mi ölmedigini bilmek, ama ölmüs
Reklam
Ucuz yaşamak dediğin şey şu mahluklarla.  Çünkü aciz! Ruhları da deriiin bir bosluk icinde umarsiz. Bunu unutmak için hoyrat ve kaba. İki satır okumamış ki yüreği titresin. Güzel bir melodi çalınmamış ki kulağına,  ruhu ince ince yansın. Onlari yanılıp da zaten zor olan hayatlarimiza aldigimizda, içinden çıkamayacağımız bir kaosun bizi yiyip bitirmesine seyirci kalırız. Çember daralır sözcükler tükenir ama o mahluk ne senin derdini kavrayacak kabiliyete ne de zekaya sahiptir. Çırpınırsın anlatmak için derdini. Onun konuşmaları senin anlattığının yakınından bile geçmez. En sonunda tükenen ruhun, geri çekilerek olacakları izlemeye başlar.  Söz tükenmiştir ruh ezilmiş. Bundan sonrası uzun bir suskunluk ve yılgınlık. Yabancısı olmadığın bu sular, unutup yeni bir adım attığında kabarır ve kendine çeker bir süre daha seni. Korur seni kendi doğandan olana. Korkaklıkla eşdeğer tuttuğun bu durum seni yeniden inanmaya davet eder. Ve yine. Ve yeniden. Ayni şeyler zuhur eder. En baştasındır. O kaosun içinde.  Zaman geldi... Acım, sol yanımdan sol ayağıma düştü. Bunu anlatabilmek kabil değil.  Bedensel acının, ruhun ızdırabını bastıracağına daha da azdırması ve yaşanan acziyet dayanılır gibi değil.
"Dünyada hiçbir dost, insana kitaptan daha yakın değildir. Sıkıntımızı unutmak, donuk hayatımıza biraz renk, biraz ışık vermek, daracık dünyamızda bulamadığımız şeyleri yaşamak için, tek çaremiz, kitaplara sarılmaktır. Kitaplar, yalnızlığımızı da paylaşır. Bırakınız ıssız bir adaya gitmeyi, herhangi bir yolculuğa çıkarken bile hangi okur yazar yanına bir iki roman, bir iki şiir kitabı almayı düşünmez. Şu dünyada kitaplar yok oluverse, yaşamak ne denli güçleşir, çekilmez bir ağırlık olur." (Anonim)
Değerli Aysel Doğan Hanımefendi'nin izni ile, yaşamından ufak bir kesiti paylaştığı kitabını buraya da taşımak isterim. Kitap basında tükenmiş, sponsor bulunamadığı için tekrar basıma verilememiştir. Kaydedip pdf dosyası yapabilir, çıktı alabilirsiniz. ilk baskı ismi; 'anılarım, acılarım ve şizofreni' ikinci baskısı ise; '18 yaşında uyudun 29
663 öğeden 651 ile 660 arasındakiler gösteriliyor.