Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Aşk unutturur her şeyi, ben de unutmak istiyorum. Aşkın unutturduğu şey kendindir. Ne güzel bir unutkanlıktır bu. Çünkü kendini unutunca, tüm evreni hatırlarsın. Sen evreni hatırlarsan, evren de seni hatırlar ve kendinle, yapayalnız değil, tüm evrenle yaşarsın hayatı. İşte ben bu yüzden, tüm evrenle yaşamak için, aşık olmak istiyorum.
Sayfa 136
Ne tuhaf bir ikilemdi: Yaşadıkça unutmak mümkün değildi, ama unutmak için de yaşamak gerekiyordu. Bildiğin bir sırrı taşımak, bilmediğin sırların peşinden koşmaktan daha zordur. Ağırdır yükü.
Reklam
Ölüm Öğütleyenler Hakkında Ölüm öğütleyenler vardır.Dünya , hayattan çekilmelerini önerdiğimiz böyleleriyle doludur.İşte böyle gereksiz insanlarla doludur dünya.Bu fazlalar yüzünden hayat bozulmuştur.Bunları "sonsuz hayat" sözleriyle kandırıp bu dünyadan ayırmak gerek. Ölüm öğütleyenlere sarı veya kara diyorlar.Fakat ben onları size
Bir kez daha yaşamak için.., uzun değil ama!!, bir kez daha sevişebilmek için, bir kez daha karın ortasında kalabilmek için sessizlikle ortak oluruz. Dünyanın bir hücre olduğunu unutmak için inşaa ettiğimiz hücrede sessizlik perdeler kadar kirlidir oysa. Hiç hikaye yaşamaz. şiirde de okuyamaz. Sessizlik elma yiyemez.
Yaşamak için bahaneler bulmaktan, kendini avutmak, acısını unutmak için küçük mutluluklar yaratmaktan yoruldu.
Değerli Aysel Doğan Hanımefendi'nin izni ile, yaşamından ufak bir kesiti paylaştığı kitabını buraya da taşımak isterim. Kitap basında tükenmiş, sponsor bulunamadığı için tekrar basıma verilememiştir. Kaydedip pdf dosyası yapabilir, çıktı alabilirsiniz. ilk baskı ismi; 'anılarım, acılarım ve şizofreni' ikinci baskısı ise; '18 yaşında uyudun 29
Reklam
"Dünyada hiçbir dost, insana kitaptan daha yakın değildir. Sıkıntımızı unutmak, donuk hayatımıza biraz renk, biraz ışık vermek, daracık dünyamızda bulamadığımız şeyleri yaşamak için, tek çaremiz, kitaplara sarılmaktır. Kitaplar, yalnızlığımızı da paylaşır. Bırakınız ıssız bir adaya gitmeyi, herhangi bir yolculuğa çıkarken bile hangi okur yazar yanına bir iki roman, bir iki şiir kitabı almayı düşünmez. Şu dünyada kitaplar yok oluverse, yaşamak ne denli güçleşir, çekilmez bir ağırlık olur." (Anonim)
"Çevreyi tanımlamak değil, duygularla yaşamak gerekir..." "Her sevginin başlangıcı ve süreci, o sevginin bitişinin getireceği boşluk ve yalnızlık ile dolu. Belirsizlikler arasında belirlemeye çalıştığımız yaşam gibi. Sevgi isteği, kendi kendine yaşamı kanıtlama dileği kadar büyük. Belki kendilerine yaşamı kanıtlamaya gerek duymayan insanlar, sevgileri de derinliğine duymadan, acıya dönüştürmeden yaşayıp gidiyorlar. Ya da sevgiyi sevgi, beraberliği beraberlik, ayrılığı ayrılık, yaşamı yaşam, ölümü ölüm olarak yaşıyorlar. Oysa yaşam ölümle, ölüm yaşamla tanımlı. Ama sen. Senin için her beraberlik ayrılış, her ayrılık beraberlik, sevgi sevgisizlik, duyum duyumsuzluğun başladığı an. Birisinin teniyle yan yana olmak, kendi var oluşumu unutmak mı. Ya da daha derin algılamak mı. Kendi var oluşum. Her var oluş kendisiyle birlikte ölümü getirmiyor mu."
Sayfa 11 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ucuz yaşamak dediğin şey şu mahluklarla.  Çünkü aciz! Ruhları da deriiin bir bosluk icinde umarsiz. Bunu unutmak için hoyrat ve kaba. İki satır okumamış ki yüreği titresin. Güzel bir melodi çalınmamış ki kulağına,  ruhu ince ince yansın. Onlari yanılıp da zaten zor olan hayatlarimiza aldigimizda, içinden çıkamayacağımız bir kaosun bizi yiyip bitirmesine seyirci kalırız. Çember daralır sözcükler tükenir ama o mahluk ne senin derdini kavrayacak kabiliyete ne de zekaya sahiptir. Çırpınırsın anlatmak için derdini. Onun konuşmaları senin anlattığının yakınından bile geçmez. En sonunda tükenen ruhun, geri çekilerek olacakları izlemeye başlar.  Söz tükenmiştir ruh ezilmiş. Bundan sonrası uzun bir suskunluk ve yılgınlık. Yabancısı olmadığın bu sular, unutup yeni bir adım attığında kabarır ve kendine çeker bir süre daha seni. Korur seni kendi doğandan olana. Korkaklıkla eşdeğer tuttuğun bu durum seni yeniden inanmaya davet eder. Ve yine. Ve yeniden. Ayni şeyler zuhur eder. En baştasındır. O kaosun içinde.  Zaman geldi... Acım, sol yanımdan sol ayağıma düştü. Bunu anlatabilmek kabil değil.  Bedensel acının, ruhun ızdırabını bastıracağına daha da azdırması ve yaşanan acziyet dayanılır gibi değil.
Müslüman ölümü unutmak için değil tersine ölümün varlığını Allah'ın emri olarak telakki ettiği için ve onu sürekli olarak bilinç düzeyinde tutabilmek için an içinde yaşar. An içinde yaşamak ona kul olma bilincini duyurduğu ve birazdan öleceği gerçeği bu fırsatı elinden alacağı için anlam taşır. Bu yüzden "an" bir haz ve lezzet aracı olarak kullanılmaz, kul olma bilincinin yüklenildiği bir fırsat olarak değerlendirilir.
Sayfa 113
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.