Düşünceler kafanıza üşüşmeyi sürdürecektir, ama onları bir kenara itmeye çalışın. İki seçeneğiniz var: ya zihninizi denetleyeceksiniz ya da zihninizin sizi denetlemesine izin vereceksiniz. İkincisine alışkınsınız zaten korkular, nevrozlar, güvensizlikler içinde savrulup gidiyorsunuz, çünkü hepimizin kendi kendini yok etme eğilimi var.
Delilikle kontrol kaybını birbirine karıştırmayın. unutmayın ki Sufi geleneğinde Üstat Nusrettin’e herkes deli der. Zaten bu yüzden, herkes onu deli sandığı için o da her istediğini söylemekte her istediğini yapmakta özgürdür. ortaçağlarda saray palyaçoları da aynı durumdaydı; vezirlerin kafalarını kaybetmek korkusuyla dile getirmedikleri pek çok konuda yorum yapabilirlerdi.
Sizler de aynı şeyi yapabilmelisiniz; Deliliği elden bırakmadan normal insanlar gibi davranın. Farklı olma riskini göze alın, ama bunu fazla dikkat çekmeden başarmaya bakın. Gözünüzü şu çiçekten ayırmayın, gerçek ‘ben’ in ortaya çıkmasına izin verin.