Emziren, çocuğunu kucağında taşıyan veya çocuğunun yanağına sevgi ile eğilen Meryem; şefkatli, inzivaya düşkün Bizans kadınlarına ideolojinin belirlediği en önemli rolü yani anneliği empoze etmektedir.
Her dinde her toplumda insanları kendine çekmek amacıyla belli figürler ön plana çıkarılır ve insanların onlarla kendilerini bağdaştırmaları kurularak dinsel yada ruhsal bağlantının kurulması sağlanarak kişilerin dinlere katılımları tamamlanmış olur bu şekilde.
Ana Tanrıça geleneğini sağlayarak Bizanslı kadınların dine katılımlarını ve yeni dini benimsemelerini hızlandırmak ve kadınların dini duygularına hitap etmek olmuştur.Bununla birlikte bu tasvirlerin imgesel olarak Bizanslı kadınlara rol model oluşturmalarına da dikkat edilmiştir.
Bizans Sanatı kapak ismi olmuş olsa da kitap içerisinde kadın figürünün tarihsel konumunada değinilmiş olması çok güzel bir aryrıcalık katmış.Sadece sanat tarihi, bizantolog olan kişilerin değil herkesin anlayabileceği şekilde, sade anlaşılır bir dil kullanılmış.Yazar, kadın imgesini tarihsel yolculuk ve sosyolojik açıdan da değerlendirerek güzel bir anlatım sunmuş okuyucuya.