Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
124 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Bizim hareketimiz, mesuliyet hareketidir: Davamız hayata uymak değil, hayatımızı Hakk'a uydurmaktır." Bir dernek, bir medrese, bir dava... Murat Bey liderliğinde çıkarılan dergiler, toplantılar, içilen çaylar, ateşli tartışmalar, kurulan hayaller... Medreseye, davaya en bağlı kişi okumuşlar arasında kendini kabul ettirebildiği
Ya Tahammül Ya Sefer
Ya Tahammül Ya SeferMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201313,1bin okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar Bugün sizlere ruhunuza ve ufkunuza iyi gelecek, dokunduğu duygu yelpazesi ile çeşitlilik gösteren Kibele dergisinde yer alan öykülerin derleme kitabı ile geldim. Her bir öykü birbirinden anlamlı ve güzel. Başlar başlamaz sizleri alıp ayrı deryalarda gezdiyor. Derleme öykü okumayı seviyorum çünkü bir kalemi değil de birçok kalemi tanıma
Sözcüklerin Dansı
Sözcüklerin DansıKolektif · Kibele · 202315 okunma
Reklam
Köklerinden koparılan bir millet, başına kimlerin eliyle neler geldiğini bilmezse geleceğe dair umut değil sonu hüsran olan hayaller besler. Tanzimat'la başlayan ve gardırop devrimleriyle ümmeti, İslâm ordularının üzengisini öpen batılı adamı taklide mahkum eden savrulma maalesef ki devam ediyor. Sahip çıkılmayan Osmanlı hala Bağdat'ta, Şam'da, Kahire'de, Kudüs'te yeni mağlubiyetler alıyor. Birlikte harbe girdiğimiz Almanlar, I. Cihan Harbi'nde yıkıldı. Sonra köklerine dönerek tekrar dirildi. II. Cihan Harbi'nde yine yıkıldı. Tekrar ruhuna avdet ederek ayağa kalktı. Çağdaşlaşma masalıyla uyutulan bizler ise bir asırdır taklit bataklığında emekliyoruz.
kâbusa uyanmak
İncelmiş bir urganın ucundaydı tüm hayatlar, Uykuya daldığında tüm fani bedenler; Bilemezdi hiçbir akıl, Hissedemezdi hiçbir yürek arzın derinliklerinde biriken çığlığı; Gülen yüzlerde unutulan, yaşanan ve bitmekte olan hayatların ağırlığını.. Bir daha oturulmamak üzere kalkıldı bazı masalardan, Beraber atılan şen kahkahalar bırakıldı meze tabaklarında.. Yuvalarımıza çıkan sokaklarda terkedildi nice güzel hayaller, Son kez “kendine iyi bak” denildi sevilenlere, Felaketin yolunu tuttu akreple yelkovan.. Tekdüzeliği kaybetmek miydi çaresizlik dedikleri? Yoksa kapanan gözlerin kabusa uyanacağını bilememek mi? Anlatılanlara birer masal olan bu hicran dolu hikayede, Tapulu mezarlarımızdan kurtulmaya çalışmaktı çaresizlik, Aylarca dinmeyen bu ölüm fırtınasında!.. Not: 6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybedenler ile deprem mağdurlarına ithaf olunmuştur.
Bir Delinin Özeti
Soğuk bir rüzgar, sokakları dolaşırken, çırpınmaktan yaprakları sararmış olan ağacı sallayarak kendine gelmesi için çabalıyordu sanki. Dışarıda hakim olan gri ışık, camlardan süzülerek odanın içinde bir melankoli yaratıyordu. O, kırık dökük duvarların arasında, yaşamın anlamsızlığına dair bir iç çekişle, eski anılarına gömülmüş bir halde bulmuştu
Balzac'ın -1843'te intişâr eden- Illusions perdues (Boşa Çıkan Hayâller) romanının 'Mûcidin Iztırâbları' başlıklı 3. kısmında (sahte Papaz Carlos Herrera, hakîkatte Vautrin'e söylettiği) şöyle bir tespiti vardır: "İki çeşit tarih vardır: Resmi tarih, yani mekteplerde okutulan muharref, yalancı, düzmece tarih ve gizli tarih yani hâdiselerin hakiki sebeplerinin bulunduğu utanç verici tarih..."
Sayfa 119 - Yesevîzâde Alparslan YasaKitabı okudu
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kış ülkesi çocukları Yakın şehirli çocuklardan güneş yaz ve kış ülkesinden en çok yaz ülkesini sevmektedir. Yaz ülkesi güney kısmında kış ülkesi ise kuzey kısmında yer almaktadır. Yılın 9 ayını kış ülkesinde geçirip 3 ayını ise yaz ülkesinde geçirmektedirler. Onlar için yaz ülkesi en büyük en güzel şeydi. Tarlalar,kuşlar, iklim,
Kış Ülkesi Çocukları
Kış Ülkesi ÇocuklarıFerda İzbudak Akıncı · Tudem Yayınları · 025 okunma
Unutulan cesaret
"Bize bir şey oldu. Yargılanmayalım diye maskelerle gizlendik. Duygularımızın aslını yaşamaktan korktuk. Kırık kalplerimizi saklıyoruz. Tedaviyi de reddediyoruz. Anılar boşluğa asıldı, hayaller eşikte sıkıştı, hevesler kursakta kaldı. Ne kendimizden kaçabiliyoruz ne kendimize dönebiliyoruz. Yaşıyoruz ama bizden haber alınamıyor. Kalbimizi kıranlara nasıl izin verdik? Hareketsiz kalıncaya kadar kendimizi nasıl erteledik? Laftan anlamayana döktüğümüz diller, canımızı yaksa da uzattığımız eller, sonunu bile bile harcadığımız günler hak edildi mi? Kendimizden vazgeçmeyi ve değişmekten, değiştirmekten umudu kesmeyi ne zaman öğrendik? Hissetmemeye çalıştıklarımızın derininde bizi yaşatan duygular var. Sıradanlaştırdığımız hayatlarımızın anlamında unuttuğumuz cesaretimiz var."
Gökhan ÇınarKitabı okudu
224 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Bazen tanımlar o olayı an’ı en güzel özetleyen dilsel yapılardır. Ve çoğu zaman “Anı, hareket halindeki bir tren penceresinden görülen bir manzaradır.” Biz “insan” tanımının içine bir sürü kavramı itiştiririz. Bir kelime tüm tarihi, tüm tecrübeyi, tüm aktarımı özetler ve bu “tüzel” kişilik “öznel” kişiliğin yerini alır. Bu tanıma göre hareketleri
Bukalemunlar Kitabı
Bukalemunlar KitabıJose Eduardo Agualusa · Timaş Yayınları · 2023108 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Zweig'den çok kısa ve oldukça ibret verici ,duygusal bir öykü. Ben, Zweig'in her öyküsü gibi bunu da beğenerek okudum. Kitaba ismini veren öykü olan ''Unutulan Hayaller'' isimli öyküde Zweig, uzun süre ayrı kalan iki sevgilinin yıllar sonra karşılaşmalarındaki yaşananları bize anlatıyor. Bu çok kısa bir öykü. Kitaptaki ikinci öykü ise oldukça uzun olan ve bu kitapta ''Alacakaranlık'' ismiyle karşımıza çıkartılmış, ama farklı kitaplarda ''Bir Çöküşün Hikayesi '' veya başka isimlerle de basılan, Fransa'da kralın gözünden düşerek sürgün yaşamına gönderilen soylu bir kadının hikayesinin anlatıldığı öyküdür. Bu öyküyle ilgili ''Bir Çöküşün Hikayesi'' isimli kitabı okuduktan sonra daha önce inceleme yazmıştım. O yüzden burada tekrar yazmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Türkiye'deki yayın sistemi ile ilgili eleştireceğim bir durum var. Neden ülkemizde kitaplar bu derece denetimsiz olarak basılıyor ? Bunun bir kanunu , bir yasası yok mu ? Yayınevleri sanki okuyucuları tuzağa düşürmek için birbirleriyle adeta yarışıyorlar. İçerik bakımından aynı öyküler, aynı romanlar, aynı hikayeler ve aynı kitaplar farklı isimler halinde farklı yayınevleri tarafından basılarak okuyucunun farklı bir kitaptır düşüncesiyle alım yapması sağlanıyor. Sonuçta boşa giden para ve hayal kırıklığı. ! Peki bunu durdurmanın bir yolu yok mu ? Mutlaka olmalı. Bazı yazarların kitaplarında bu durum artık sabır düzeyini aşmış durumda. Zweig'te bunlardan biri. Hep aynı öyküler farklı isimlerde veya farklı isimlerdeki kitaplar olarak basılıyor….
Unutulmuş Düşler
Unutulmuş DüşlerStefan Zweig · Zeplin Kitap · 20181,091 okunma
Reklam
selim. selim ışık. süleyman kargı. metin. kaybolan hayaller. ben neredeyim, ne yapıyorum? bütün bunlar ne demek? kendini toparlayamıyordu. unutulan bir borcun hatırlatılması.
“Mutluluk o kadar mümkündü, O kadar yakındı ki!.. Ama kaderim Çizilmişti çoktan. Dikkatsizce, Hareket ettim belki de: Annem bana acılı gözyaşlarıyla Yalvardı; zavallı Tanya İçin Bütün kaderler birdi… Evlendim. Sizin de yapmanız gereken, Rica ederim, beni unutmak; Biliyorum: Kalbiniz Gururla dolu, sahici bir onurla… Sizi seviyorum (neden
Sayfa 413 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
242 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.