Kato Harekâtı'nda bir komando er şehit oldu. Dokuz askerin ayaklarında donma başlangıcı görüldü. Hastaneye kaldırıldılar ve hiçbir organ kaybı olmadan sağlıklarına kavuştular. Donma meselesi, Türk askerlerinin harekât esnasında bir rahatsızlıklarını bildirmeyi, "ar ve utanç kabul etmeleri", hiçbir şekilde birliğinden ve arkadaşlarından ayrılmayı istememelerinden kaynaklanıyordu. Ayaklarında bir farklılık olduğunu hissediyorlar ama dayanıyorlar ve bunu asla söylemiyorlardı. Çünkü bu onlar için gurur kırıcıydı. Bu dokuz askerin durumunu da harekât sonrası subaylar kontrol ederken tespit etmişlerdi.
19 Ağustos 1993 Milliyet birinci sayfa başlıktan:
"Askere leş toplatmam: Dağda PKK'yı ezen Tuğgeneral Osman Pamukoğlu kesin konuştu: Analar evlatlarını askere leş toplatmak için göndermedi. Geberdikleri yerde kalırlar, askere leş toplatmam. Biz imha eder, geçeriz. Askerlerime bir kurşun atana beş kurşun atarım."
Her canlının neticesi ölümdür. Kaçınılmaz sonuçlara peşinen üzülme ve bunu dert etme bilinçli, sağlıklı bir ruhun işi değildir. Ancak şehitleri herkesin üstüne çıkaran, onların ölümleri değil, ölüm sebepleridir, insanlar bir ölüyü iki kez öldürürler, hem toprağa hem de unutulmaya gömerek. Kadirşinas bir ulus asla şehitlerini unutmamalıdır. Çünkü onlar hayatlarını, unutulanların özgürlüğü ve korunması uğruna kaybetmişlerdir.
Salona girdim ve sahnenin orta ilerisinde durarak 600'ü aşkın albaydan teğmene kadar rütbelerdeki subayları selamladım. Oturmalarını, isteyenlerin de not alabileceklerini söyledim.
"Arkadaşlar, Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcında Yunanlıların Kütahya-Eskişehir savunma hattımıza yaptıkları taarruzlarda işler bizim için kötü gitti. Atatürk, gece bir grup subayla harita üzerinde çalışırken yaver odaya giriyor. Atatürk kendisine bakınca, 'Cepheden telgraf var Paşam,' dedi. Atatürk, 'Okuyunuz,' diyor. Bunun üzerine yaver hızlı adımlarla kendisine yaklaşıp kulağına eğilerek, 'Mahrem Efendim,' diyor. O ana kadar masanın üzerine eğilmiş bir durumda olan Atatürk, geriye doğrulup ses tonunu da yükselterek, 'Bu memlekette işler subaylardan ve milletin kendisinden saklanacak duruma geldiyse vay halimize, herkesin duyacağı gibi okuyun,' emrini veriyor.
📖 Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok - Osman Pamukoğlu