İşte biz böyle harp ettik.Birçoğumuz öldü. Ovalarda, dağ eteklerinde, ıssız çöllerde, yurttan uzaklarda, çok uzaklarda, Taşsız, mezarsız unutuldular. Bir çoğumuz yaralı, hasta, ayaksız, kolsuz, yarım vücutla yabancı memleketlerde sürünerek ulu Tanrı’dan imdat bekliyoruz. Kalmış yavrularımızı, aksakallı babalarımızı, analarımızı, kızlarımızı Kızıllar hayvan vagonlarına doldurarak uzak, vahşi Sibirya ormanlarına sürüyorlar. Bir millet düşman kamçısı “ Vatan! Vatan“ diye inleyerek mahvoluyor. 1873’te Potemkin’in başladığı iğrenç işi bugün sarhoş, hissiz”Malyotsler” tamamlıyorlar. Yüz altmış yıl zulüm ve işgence: gözyaşı ve ölüm. Sibirya’nın kara ve vahşi ormanlarında, Avrupa çöllerinin ateşlerinde, azgın denizlerde ölüm tekneleri içinde, büyük kahraman mağrur bir millet ezildi, eridi yok oldu. Kalanlar yurtlarından sürüldü.