Troya Önünde Atlar | Melih Cevdet Anday
1. koşu Kör bir ozan anlattı bunları, Atların da ruhu vardı Troya önünde, Ta Hades'ten duyulurdu kişnemeleri, Atsız bu bu kişneme ölüleri ürpertir, Köpeği deliye çevirirdi. Kimi de Troya önünde nal sesleri gezinirdi, Gömülmemiş bir atın erinçsiz ruhundan. O gün Akhalar başka biri için yarışsalardı İlk ödülü Akhileus götürürdü
Son zamanlarda içinde bir şey yok olmuştu, eskiden önemsediği bir şey. Kendini aşırı derecede yılgın ve kaybolmuş hissetti. Küçük şehrin görüntüsü dışarıda akıp giderken, kendini yeniden bulması gerektiğini fark etti. Karakterini, tutkusunu yeniden harekete geçirecek bir ateşe ihtiyacı vardı. Aksi hâlde yitip gideceğini düşündü.
Sayfa 197 - Yabancı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Louise büyümenin bazı şeyleri asla değiştirmeyeceğinin farkındaydı."
Elimde paket duruyordum. Çetin gitmişti. Baktım da, kızlar öbür üniformalılara (subaylara, bahriyelilere) baktıkları gibi bakmıyorlardı ona, kaçıyorlardı sanki yanından. Oysa ne güzel bir çocuk olmuş bizim oğlumuz, ne yakışıklı bir delikanlı! Metin’i beklerken düşündüm: şehirde bir gürültüdür gidiyordu. Herkes sinirli, sevinçsizdi. Ama bizler, karın örtüsü altında unutulmuş olanlar, haberleri çok geç, yani her şey yaşanıp yatışıp durulduktan sonra alanlar; biraz daha serinkanlı, yıllar ötesinden düşünebiliyoruz. Herkes birinin çocuğudur, en önemlisi bu. Bilirsin benim aklım ermez pek bu konulara. Suphi gibi kesin fikirler yürütemem olaylar üstüne ama o gün düşündüm ister istemez: Bizim evlere kapanarak, vakitsiz çocuk yapıp geçim derdine düşerek harcadığımız, devlet dairelerinde akşamlara kadar boğularak yok edip yitirdiğimiz gençliğimizi; hep bir gün gerçekleşecek ama bir türlü tamamlanamayan bir tasarı halinde kalışımızı (Suphi’yi düşünüyorum); bizim öfkelerimizi, kırgınlıklarımızı, sessiz başkaldırılarımızı (kocanı düşünüyorum), çocuklarımızın böyle hızla, böyle yoğun yaşamalarına nasıl gözyumabiliriz? Nasıl dışardan bakabiliriz? Ufacık hayatlarına koca iki kuşağı gerçekleştirmek gibi korkunç bir görevi sığdırmaya çalışan, sanki eski, sessiz bir filmi seslendiren bu çocuklar ne kadar yaşar bu acıyla? Nasıl dayanır? Canım çok sıkılıyor Müşerref. Sana oğlumun bir resmini de gönderiyorum. Çetin’e gösterirsin.
Sayfa 68 - Elişi Göllerde, Ocak 1971Kitabı okudu
Eik'e dönüp, "Ben kuzey Zealand'a gidip bu yaşlı komşuyla konuşacağım," dedi. "Belki sen de bu arada huysuz Lillian'la görüşmek için cazibeni kullanabilirsin." Eik ona gülümsedi. "Ben istediğim herkesi büyüleyebilirim."
Sayfa 247
Evdeki büyük, ışıklı radyodan gelen o müzik, yıllardır hiç duymadığım, kimbilir kaç kez hatırlamaya çalışıp başaramadığım o müzik capcanlı duyuluyor şimdi, birdenbire, nereden çıkıp geldiyse geliyor. Büyük bahçelerden söz eden masallar... Prensesler... Herkesten güzel olan, uzun saçlı, yeşil gözlü, yürüdüğü zaman giysileri hışırdayan genç
Reklam
Geri18
88 öğeden 81 ile 88 arasındakiler gösteriliyor.