Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Vaktiyle bir atsız varmış, var olsun!
"Ölüm o kadar güç değil, unutulmak yamandır."
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
Hiç unutur muyuz... Ruhun şad olsun. 12 Ocak 1905/11 Aralık 1975
6 Şubat...
Kelimelerin tükendiği tarih. Hiç unutur muyuz seni?😔 Üzerinden 9 ay geçti ama her yıkık yerin canlı şahit gözümüzde... Unutmadık, unutmayacağız....🥀 Gözümün ışığı söndü#Elbistan#😔🥺 Kara Giydi Maraş, Yandı Elbistan / Harun Kırklar youtube.com/watch?v=byPbxoY...
Reklam
Unutur muyuz hiç...
"Unutmayın; mumu, bağrına bastığı ip eritir." (Atasözü)
Düşünüyorum da... Eskiden ne fütursuzmuşuz. Yıllar sonrasına bile planlar yapacak kadar şımarık, tutmak kudretimizi aşabilecek olsa dahi sözler verecek kadar ukala. Oysa büyüdüğümüz sokağı, evi bile ayakta tutmaya yetmiyor gücümüz. Bir yerde okumuştum Allahın verdiği en büyük nimetlerden biri unutmakmış; ölümü, travmaları... Unutmasak delirirmişiz. Unutur muyuz yine herşeyimizin yok olduğunu? Garip geliyor hala memleketimizde olsak da sürülmüşüz gibi bir his bu. En çok güvendiğin en çok ait hissettiğin yerde tek bir bina kalmayınca tanıdıkların yaşıyo mu diye hergün kontrol edince normal geliyor artık. Unutmadık ama alışıyoruz. Herşey ne güzelmiş oysa, şükrederdik ama başımıza gelmeden bilmezdik. Paranın geçmediği bir şehirde yaşıyoruz şimdi. Yaşayan herkes eşit rezidanstaki de gecekondudaki de çorba kuyruğunda. Bugünlere inanmak gelmiyor içimizden ama sanki öncesi bir rüyaydı bir daha hiç göremeyeceğimiz.
En sevdiğimiz insanların en sevdiğimiz eşyaların en sevdiğimiz yemeklerin en sevdiğimiz mekanların aslında saniyeler ile nasıl kaybedeceğimizi yeniden kulaklarımıza fısıldadı. Bizim olduğunu iddia ettiğimiz bedenimize bile malik olmadığımızı, mülkün sadece Allah'a ait olduğunu yeniden haykırdı. Bu kadarız işte. Gücümüzün yettiği yer bu kadar. Kaf dağına kadar uzanır zannetiğimiz burnumuzun büyüklüğü de bu kadar. Hiç ölmeyiz, ölüm bizi hiç bulmazmış gibi taptığımız konforumuzun tanrılığı da aha bu kadar işte. Ona buna yaltaklık yaparak edindiğimiz o koltukların da prestiji bu işte. Zayıfı hor gördüğümüz şizofrenik hayal ürünü olan statünün de hepsi bu. Biriktirdiğimiz paraların miktarı bu, övündüğümüz evlatlar bu, bebeksi ciltlerimizin sonu bu. Hepsi ölüm kadar. Güzel yaşamanın değil güzel ölmenin önemini görmüş olduk. Unutur muyuz? Unuturuz... Bu kadarız işte...
Kul hakkı
“Mânâsız çatık kaş bile kul hakkıdır” “Kimsenin ahı kimsede kalmaz” Her günahın affı var Kul hakkı müstesna! Peki, kalbiyle kul hakkı nasıl olur? İçinde başkası hakkında suizan beslemekle… Size Bu İnceliği İslâm mı Öğretti? Bâyezîd-i Bistâmî yağmurlu bir havada Cumâ namazına gitmek için evinden çıktı. Sağnak hâlde yağan yağmur, yolu çamur
Reklam
Gökhan Özcan'nın pazartesi perşembe köşe yazılarını bu gönderinin altında paylaşmayı düşünüyorum inşallah, bugünden başlayalım. Nefs sözünü sinsice söyler! Hayata, başka insanlara karşı bir şeyler söylerken, freni boşa almak adetimiz oldu. Buna karşılık, kendimize bakışımızda ayağımız hep fren pedalında. Kendimize kıyamıyoruz hiç,
Okumak, okumak, okumak başka yolumuz yok. Hiçbir şey bilmiyoruz. Kudüs'ü, Filistin'in bugüne nasıl geldiğini bilmiyoruz. Cahiliz, okumuyoruz. Öldürülüyoruz, uyanıyoruz bir. Sonra hemen unutuyoruz. Sonra başkaca meseleler var. Yalanla dolanla Ermeni soykırımı diyorlar dünyada bangır bangır. Okumuyoruz. Bilmiyoruz. Cahiliz. Kör cahiliz. Kudüs ilk kıblemiz, Müslümanların davası diyoruz bilmiyoruz. Unutuyoruz. Unutuyoruz. Unutuyoruz. Her şeyini bilmemiz gerekenleri hem de hiç bilmiyoruz. Bilsek unutur muyuz acaba...
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.