Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Büyüklerden tavsiyeler (100/10)
1. Sabah namazdan sonra uyumayın. 2. En geç 11 de uyuyun. 3. Az konuşun. 4. Yolculuğa çıkmadan 1 gün önce bavulunuzu hazırlayın. 5. Üşenmeyin. 6. Her gün en az 5 sayfa Kur’an okuyun. 7. Bir işe azmettiğiniz zaman Allah’a tevekkül edin. Kararsızlık yapmayın. 8. Nişanlandığınız dakikadan itibaren, aklınızdaki her türlü alternatifleri çıkartın. 9. Kaybettiğiniz dünyevi bir şeye üzülmeyin. 10. Bir işe başlarken, büyük düşünün, dar başlayın çabuk bitirin.
2 kez okudum
Üşenmeyin ve okuyun okursanız mutlu olursunuz 🌸🤣
Reklam
GENÇLERE 100 TAVSİYE
1. Sabah namazdan sonra uyumayın. 2. En geç 11 de uyuyun. 3. Az konuşun. 4. Yolculuğa çıkmadan 1 gün önce bavulunuzu hazırlayın. 5. Üşenmeyin. 6. Her gün en az 5 sayfa Kur’an okuyun. 7. Bir işe azmettiğiniz zaman Allah’a tevekkül edin. Kararsızlık yapmayın. 8. Nişanlandığınız dakikadan itibaren, aklınızdaki her türlü alternatifleri çıkartın. 9.
Kızlar ne zaman saçma sapan iletiler yazıp,kitapların etrafını süsleyip paylaşmaktan vazgececeksiniz? Ümmetin annesi olmaya aday olduğunuzu görmez misiniz? Buna nasıl hazırlık yapıyoruz? Elbette alime olamayız her birimiz zaten Allah subhan taala bizden sadece "annelik" istiyor. Bugün biyolojik savaşlar başlamışken,akla gelmeyen korkunç
Spoilerlı, üşenmeyin okuyun yaa, o kadar uğraştım
Kızıl veba kitabında bir virüs yayılıyor ve insanlık, bütün canlılar yok olmanın eşiğine geliyor. Her şey duruyor, binlerce yıl geriliyor insanlık. Medeniyetten mağara insanlarına dönüyorlar. Avcılık fln yapıyorlar. Ana karakterimiz de bir profesör. Ve bildiklerini torunlarına aktarıyor. Ve bi yerinde şöyle diyor; Barut tekrar gelecek. Bunu hiçbir şey engelleyemez. Aynı eski hikaye yeniden, yeniden yaşanacak. Sayısı artan insanlar savaşmaya başlayacaklar. Barut sayesinde insanlar milyonlarca insan öldürecek ve çok ileride bir gün yeni bir uygarlık, sadece bu yoldan, ateş ve kan üzerinden evrilecek. Peki bunun faydası ne? Eski uygarlıklar nasıl yıkıldıysa bu yeni uygarlık da geçip gidecek. O uygarlığı inşa etmek elli bin yıl aldıysa da geçip gidecek. Zaten her şey geçip gider. Geriye sadece kozmik güç ve madde kalır, onlar da ebediyen devam edecek, sonu gelmez bir akış içinde itişip çekişecek o ölümsüz tipleri ortaya çıkarır: rahibi, askeri ve kralı... Kimi savaşacak, kimisi yönetecek, kimisi dua edecek; uygar devletin hayranlık veren eşi benzeri görülmemiş harikalarının, sonu gelmemecesine, tekrar tekrar kanlı iskeletleri üzerinde yükseldiği tüm insanlarsa büyük ıstraplar içinde sürekli çalışacak. Mağaradaki kitapları yok etsem de aynı şey; kitaplar olsun veya olmasın, içlerindeki eski gerçekler tekrar keşfedilecek, eski yalanlar tekrar yaşanıp sonraki kuşaklara aktarılacak. Ne faydası var? Medeniyet kurulup yine bu şekilde yok olduysa? Kaç kere yok oluşun eşiğinden döndük, merak ettim. Sümerler, pompei halkı, mısırlılar... Hepsi çağının ötesinde gelişmiştiler. Ve vadeleri doldu.
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bazı kitaplar tekrar okunmalıdır.
Şunu anladım ki bazı kitapları tekrar okumak o itabı daha iyi anlamınızı sağlıyor. En azından bende öyle oldu. Tabi size bütün kitapları iki kere okuyun demiyorum en azından edebi değeri yüksek kitapları okuyun. Uzun zaman önce okuduğum bu kitabı kütüphanede görünce bir de bu baskıyla okuyayım dedim aldım okudum sanki ilk kez okumuşum gibi önemli yerleri o çok sevip altını çizdiğimiz alıntıları daha da iyi anladım. Dedim ki meğer ilk okuduğumda boş okumuşum belki bir iki yıl sonra bir kez okurum ve ine aynı şeyi söylerim bilemem ama bazı kitapları iki kere okumakta hayır vardır. Kitaba geçince burada durup içerik anlatmayacağım sonuçta az çok kitapla ilgisi olan bilir bu klasik kitabı ama yıllar önce yazılıp hala bugün için önemli olmasının sebebinin, nedenini fark ettim. Üşenmeyin kısa belki bir saatinizi bile almayacak şu kitabı okuyun size bir çok konuda fikir vereceğine eminim.
Savaş Sanatı
Savaş SanatıSun Tzu · Koridor Yayıncılık · 202038,6bin okunma
Reklam
Üşenmeyin okuyun hepimizin başına gelen bir olay bence :))
Hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki hiçbir şey engellenemiyormuş gibi görünür, bizi ayıran küçük bir köprü vardır, o kadar. Ama sen tam bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam: Bu köprüyü geçip bana gelir misin? İşte o anda artık bunu istemeyiverirsin, sorumu tekrarlasam öylece suskun kalırsın. O andan itibaren aramıza dağlar ve azgın nehirler girer; bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar bitiverir önümüzde ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız. Ama o küçücük köprüyü düşündüğünde, sözcüklere sığmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın.
Ayrıntı Yayınları
En sevdiğim alıntılardan, üşenmeyin lütfen okuyun :)
"Sevgili Dost, Sınır, önümüze bir bahçe duvarı olarak çıkabileceği gibi, dikenli tel, çit, çizgi ve taş olarak da çıkabilir. Sınırı geçme hakkı, sınırı çizenindir ve o dilediği müstesna, bahçesine kimseyi yaklaştırmama hakkını elinde tutar. Sınırın geçilmemesi için dikenli teller yetmeyebilir, adım atar atmaz bir bacağınızı almaya hazır bir mayın, toprağın altında sizi bekler. Sevgili Dost, İnsan yoktu ve sınır yoktu. İnsan geldi ve elindeki tebeşirlerle sınırlar çizmeye başladı. Daireler, dikdörtgenler, üçgenler çizdi. Etrafını çizdiği alanların kenarına, 'benim' tabelasını iliştirmeyi de ihmal etmedi. Bir yere ilk gelmek, oraya sahip olmaya yetmiyordu. Bu yüzden ne tebeşiri elinden düşürdü ne de çizilen daireler birbiriyle kesişmediği sürece geometrinin mutluluğuna bir gölge düştü. Ama ne zaman iki çember birbiri içine geçti ve iki 'benim' çakıştı o zaman sınır taşları yerinden oynadı ve sökülerek mancınıklara dolduruldu." (Filistin ve İsrail yani iki benim kavramı çakıştı ve olanları görüyoruz) "Sevgili Dost, İnsan yoktu ve sınır yoktu. İnsan geldi ve elindeki tebeşirle sınırlar çizmeye başladı. Sevgili Dost, Allah'ın da sınırları var."
Sayfa 79
Kitabın alıntıları muazzam. Toplumu çok güzel analiz etmiş yazar. Alıntılar uzun fakat üşenmeyin okuyun, kendinizi de “ben bu kalıplara uyuyor muyum?” diye analiz edin derim…Tefekkürlük.
Zadur Rikab

Zadur Rikab

@_Mutemadi
·
11 Ekim 2023 12:34
Kültür islamı Allahın dini değildir.
Dinin yegâne kaynağı olan Kur'an'ı kutsayan, fakat hayatın ilkelerini başka yerlerde arayan bir din. Kur'an'ı ibadet aşkıyla okutturan, fakat sûreleri, geçmişin bazı şahıs ve toplumlarına ilişkin masallar anlatan sözler gibi değerlendiren bir din. Peygamberi öven ve yücelten, ancak peygamberi değil, bir şekilde övülüp yüceltilen başkalarının söz ve davranışlarını ölçü kabul eden bir din. Peygamberin söz ve uygulamalarının önemi nedeniyle, peygamberden nakledilen söz veya davranışların sıhhatini araştırmak için son derece titiz yöntemler geliştiren ve bunların doğruluğu konusunda sağlam delil aramayı bir ilim haline getiren sahih İslâm anlayışına karşılık; rüyalarla, menkıbelerle, hikayelerle, kaynağı belirsiz sözlerle kendini anlamlandıran ve şekillendiren bir din. Kaynağı vahiy olmayan konularda Peygambere dahi iti- razdan geri durmayan sahabenin İslâm anlayışına karşılık, belirli unvanlarla yüceltilen ve çoğunluğu Kur'an'la, Sünnetle ilgisiz olan kişilere mutlak itaat isteyen bir din. Kurtuluşu, Kur'an'a göre inanip-yaşamakta değil, mahşer günü Allah'ın ortağı sayılacak kadar yüceltilen birilerine bağlılıkta bulan bir din. Sadece Müslüman anne ve babadan doğmuş olmayı, Müslümanların çoğunlukta olduğu coğrafyada yaşamayı veya geleneksel anlamda İslâmî olan bir isme sahip olmayı Müslüman olmak için yeterli bulan bir din.
Hele bu deprem sonrası günler için çok ama çok önemli bir yazı..Lütfen üşenmeyin okuyun 🥰🥰
Gönderi kullanım dışı
Reklam
430 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Maksim Gorki
Maksim Gorki
bu kitabı nasıl ne oldu da yazdı ? yaşanmış bir hikaye miydi ? romanın baş kahramanı; pelage (ana) ve oğlu pavel kimdi ? ve işte sorularımın yanıtı umarım okuyacak olan arkadaşlara bir faydası olur. (konuyu bilerek okuduğunuz zaman çok daha iyi anlıyor ve hayal edebiliyorsunuz üşenmeyin aşağıda ki bilgileri okuyun 2 dakikacık) Bolşevikler, Menşevikler ve Sosyalist Devrimciler 5 Aralık'ta Çarlık rejimine karşı bir ayaklanma planlamışlardır. 5-7 Aralık tarihleri arasında genel grev başlamış ve olaylar çatışma olmadan devam etmiştir. Ayaklanmaya hazırlık günlerinde ünlü Sovyet edebiyatçısı Maksim Gorki kilit bir rol oynamıştır. Gorki Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'ne (RSDİP) 1905 yılında resmi olarak üye olmuş ve aynı yıl "Bilgi Yayınevi" adında bir yayınevi kurmuştur. Buradan sağlanan finansman ile işçiler için gereken malzeme ve erzak temin edilmiştir. Ayrıca ayaklanmada kullanılacak askeri teçhizatlar Gorki'nin dairesinde hazırlanmıştır. Gorki, o dönemde zaman zaman Bolşeviklerin bazı tutumlarını eleştirmekteydi fakat Çarlık rejimine karşı olacak bu ayaklanmada partiye ve ayaklanmacılara yardım etmiştir. #gerekli bilgi
Ana
AnaMaksim Gorki · Karbon Kitaplar · 202028,5bin okunma
ÜŞENMEDİM BİR SAYFA ALINTI YAZDIM:)SİZ DE ÜŞENMEYİN OKUYUN BENCE;)
Evet, çocukluğumdan beri kaderim budur zaten!Herkes yüzümde kötü eğilimlerin belirtilerini arardı- aslında olmayan ama onlarca olması gereken eğilimleri: Sonunda dilekleri gerçekleşti. Alçakgönüllüydüm; Beni hesaplılıkla suçluyorlardı: Sonunda hiç konuşmaz hale geldim. İyilikle kötülüğü ayırt edebiliyordum; anlamıyorlardı beni, herkes kırıyordu:
Sayfa 127Kitabı okudu
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.