Ûs

"Sanayi Devrimi'nin sonucu olarak ortaya çıkan bilimsel ve teknolojik gelişmeler, sanatçıları yaşamın her yönünü tekrar gözden geçirmeye teşvik etti. Yeni bir akım olan modernizm, yeni üretim yöntemlerine ve burjuva değerlerine geçişin et­ kilerine karşı romantizmin on dokuzuncu yüzyıldaki isyanı olarak ortaya çıktı. Modernist sanatçı, sanatın gelişmeyi engellediğine inanılan geleneksel formlarından kaçınan bir dev­ rimciydi. Fransa'da çalışan İspanyol avangard ressam Pahla Picasso, geleneksel perspektifi reddetti ve onun resim deneyleri, nesnelerin analiz edilip soyut biçimde yeniden birleştirilmesi­ ni kapsayan kübizm, fütürizm ve sürrealizm gibi diğer farklı sanat akımlarına yol açtı. Alman ekspresyonist ressamlar Paul Klee ve Wassily Kandinsky ile Çek romancı Franz Kafka, kentsel sanayileşmenin insanları makineleştiren etkilerine tepki gösterdiler ve sanatta gerçekçilikten uzaklaştılar."
Maya Kitap - Sanat ve Bilimde DevrimlerKitabı okuyor
Reklam
"Hızlı sanayileşme binlerce topraksız köylüyü şehirlere çekti ve yeni bir sanayi işçi sınıfı ortaya çıkardı. Sert koşullar­ da yaşayan ve çalışan köylülerin (günde ortalama on bir saat­ lik çalışma) hayatlarını iyileştirecek hiçbir şeyleri yoktu: Sen­ dikalar yasa dışıydı, grev yasaktı ve Rus ordusu huzursuzluğu zor kullanarak bastırıyordu. Bu arada, çalışan nüfus arasında devrimci fikirler giderek yayılıyordu."
Maya Kitap - Rusya ÇatırdıyorKitabı okuyor
"1926'da İngiltere, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından ortaya çıkan bir ekonomik kriz sırasında, grev yapan İngiliz maden işçilerinin diğer sana­ yi işçileriyle dayanışma içinde katıldığı ilk genel grevi yaşaya­ caktı. Fakat orta sınıftan gönüllüler, yasal zorluklar ve korku dolu sendika liderlerinin oluşturduğu koşullar, bu grevin sona ermesine neden oldu."
Maya KitapKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Avrupa'nın 1870- 1914 arasındaki iyimserlik, yenilik, bol­ luk ve istikrar dönemi "Belle Epoque" olarak bilinir. Bu altın yıllar boyunca zengin sınıflar artan refahın tadını çıkarırken Paris de sanatçı ve yazarların merkezi haline geldi. Fransız başkentinin Art Nouveau tarzının doğal organik biçimleri dünyanın her yanında mimariyi etkiledi. Emile Zola gibi ya­ zarlarda ifadesini bulan edebi gerçekçilik, modernizmin öncülerinden biriydi."
Maya KitapKitabı okuyor
"Batı kültürü, bilim ve teknolojik gelişmeler, ticaret bağlantıları ve sömürgecilik aracılığıyla dünyanın her tarafına yayıldı ve küreselleşme süreciyle birlikte uzak yerlerdeki milletleri de etkiledi."
Maya Kitap - Gezgin, Tüketici Yeni DünyaKitabı okuyor
Reklam
"1900 yılında Batı toplumu eşi görülmemiş değişikliklerin ol­ duğu bir yüzyılın içine girmenin sersemliği içindeydi. Tarıma dayalı ekonomiler, Sanayi Devrimi ile dönüşüme uğramıştı. Suyun ve beygirlerin gücünün yerini buharlı motorlar almış ve artık bunlar gemilerde, trenlerde ve 1890'lardan itibaren (içten yanmalı motoru olan) ilk modern otomobillerin piya­ saya çıkmasıyla birlikte ilk defa binek araçlarda kullanılmaya başlanmıştı. Örgü ve dokuma makineleri tekstil dünyasını dö­ nüştürmüştü. Yeni yöntemler dövme demir ve çelik ürünlerini yaratmış ve kömür madenciliği gelişmişti. Yollar iyileştirilmiş, kanallar ve demiryolları inşa edilmişti. Telefon ve telgrafın icadı, iletişimi değiştirmişti."
Maya Kitap - Gezgin, Tüketici Yeni DünyaKitabı okuyor
Kraliçe Victoria'nın saltanatı süresince (1837- 1901) "üzerin­ de güneş batmayan" İngiliz İmparatorluğu dünyanın o kadar çok bölgesine uzanmıştı ki, imparatorluğun en azından bir parçası gerçekten de her zaman gün ışığı altındaydı. İngiltere, tarihteki en büyük imparatorluktu ve dünya nüfusunun yüzde yirmisinden daha fazlasına sahipti. Modern çağın ilk süper­ gücüydü.
Maya KitapKitabı okuyor
"1914 yılına gelindiğinde, Afrika'nın yüzde doksanı Avrupa'nın kontrolüne girmişti. Sömürge topraklarının en büyük olanları İngiliz ve Fransızların kontrolü altındaydı ve Alman İmparatorluğu onların ardından üçüncü büyük hak sahibiydi; Belçika, Portekiz ve İtalya da önemli bölgelere sahipti."
Maya KitapKitabı okuyor
"Yirminci yüzyılda değişecek çok şey vardı. Başka hiçbir yüzyıl, bu kadar hızlı ve yaygın değişimlere tanık olmamıştı; sadece bilimsel ve teknolojik olarak değil, aynı zamanda sosyal, siyasal, ekonomik olarak, tıp ve felsefe alanlarında da büyük gelişmeler olmuştu."
Maya KitapKitabı okuyor
"İnsanın bilgisi, geniş anlamda çevresinin veya ortamının bir ürünüdür. Ancak bu sözden, insan yalnızca gördüğü ve algıladığı şeyleri bilebilir, yeni hiç bir şey yaratamaz anlaşılmalıdır. İnsan bilgilerini geliştirebilir, yeni buluşlara varabilir, ancak bu gelişme ve buluşlar eski bilgilerinden tamamen kopuk olamaz. İnsanın bilgisi, dünyamızın yapısı ve dünyamızdaki olayların oluş kurallarıyla sımrlanmıştır. Evren içinde dünyamızın ne kadar küçük bir noktacık olduğunu düşünmek; evren içindeki insanın bilgisini henüz ne kadar sınırlı olduğu hakkında iyi bir fikir verir. İnsanın bilgisi, içinde yaşadığı ortamın insana yaptığı etkilerle sıkı sıkıya bağlıdır. O kadar bağlıdır ki; bir insanın bilgisini insanın içinde yaşadığı ortamdan ayrı olarak düşünürsek doğru bir değerlendirme yapamayız."
Belge Yayınları
Reklam
"İnsan denilen varlığın beynine, tek yanlı bilgiler doldurarak onu robotlaşmak mümkün. Fakat insanı robotlaştırarak üretim yapan bir varlık haline getirmeye eğitim diyemeyiz."
Belge Yayınları
Bilinemezcilere göre bilgi mümkün değildir. Bunlardan Protagoras (İ.Ö 485-411) "İnsan her şeyin ölçüsüdür" der ve insanın bilgisinin ancak kendisine göre olabileceğini söyler. Sokrat (İ. Ö. 468-400) "Bir şey bilmiyorum, hiç bir şey bilmediğimi" der. Arkesilaos (İ. Ö. 316-241) Sokrat'ın sözünü "hiç bir şey bilmediğimi de kesin olarak bilemiyorum" diye değiştirir. Yine, "Kant İdealizmi, Comte Pozitivizmi, Spencer Evrimciliği, Sartre ve Camus Egzistansiyalizmi" de gerçeğin insana yabancı olduğu ve hiçbir zaman bilinemeyeceği kanısındadır. Örneğin Camus "Evren, insan için uyumsuzdur ve hiç bir zaman bilinemez" der.
Belge Yayınları - Bilinmezciler (Agnostisizm)
"Günümüzde çocuğunu ilkokuldan üniversiteye kadar okutmak isteyen insanlarla, bir dağ köyünde yaşayıp çocuğunu kendi olanaklan ve bilgisi oranında avcı veya tarımcı yetiştirmek isteyen insanların amacı, bir noktada ortaktır: Çocuğun dünyayı bilmesi ve bu bilgiyle geçimini sağlayıp daha rahat bir hayat sürebilmesi. Bu amacın sağlanması için şehirdeki insan, çocuğunu üniversiteye gönderir. Çünkü şehirli insan için eğitim, üniversite bitirmedir. Okuma yazması olmayan ve köyünde okul bulunmayan bir köylü ise çocuğuna çobanlığı, ilkel tarımın nasıl yapıldığmı, karasabam ve kağnıyı öğretecektir. Çünkü o köylü için eğitim bunlardır ve kendi kültürü ancak karasaban ve kağnıyı kapsamaktadır."
Belge Yayınları
"Bütün tarih boyunca izledigimiz şudur ki, insanların bilgisi gittikçe gelişmiş ve her yeni bilgi bir üretim kapısı açmıştır. Bugün artık biliyoruz ki tabiattaki olayların oluş kurallarını bilmeden üretim yapmak mümkün değildir. Tarihi bu açıdan incelediğimizde şunu görürüz: Her bilgi yeni bir üretim olanağı demektir ve üretimin ilk şartı bilgidir."
Belge Yayınları
"Uçaklar füzeler geride kaldı. Aya çıkıldı artık. Merih'e dogru ilerliyor insan. Odun, kömür ve petrol eneiji kaynağı olmaktan çıktı. Atomu parçaladı insan. Atom reaktörleri, atom denizaltıları servise girdi. Sualtı tarımı başladı. Sanayi alabildiğine ilerledi. Fabrikalar harıl harıl çalışmakta. Her gün biraz daha ilerlemekte insan."
Belge Yayınları
Resim