Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Sinirbilim Uzmanı Prof. Dr. Sinan Canan;
Mutluluk bu zamanın en tanımsız sloganlarından bir tanesidir. Mutluluğun ne olduğunu kimse doğru düzgün tarif edemiyor. Bunun için bir psikoloji dalı bile kuruldu. Pozitif psikoloji dediğimiz bir alan var. İnsanın kendinden hoşnut olma halinin nasıl sağlanabileceği ve sürdürebileceği üzerine bir meseledir. Bugünün dünyasında bu kadar mutluluk lafı geçiyorsa mutlulukla ilgili bir sorunumuz olduğu aşikârdır. Nasıl ki tutsak toplumlar sürekli özgürlükten bahsederse mutsuz toplumlarda sürekli mutluluktan bahsederler. Dediğin gibi çok stres altındayız. Eğer o gözle bakarsak bunun da çok temel çok anlaşılabilir bir sebebi var. Biz biyolojik canlı olarak 300.000 senedir dünyadayız ama şu 100 senedir hepimizin bir şekilde tahayyül edeceği teknolojik ve medeni değişim bizi tarihimizde hiç görmediğimiz bir ortama soktu. Bu bizim tercihimiz ile yapılmış bir şeydir. Bu teknoloji, bu binalar, bu şehirler, bu iletişim, haberleşme her şey bizim tercihlerimiz sonucunda oluştu. Ama biz bu teknolojik tercihleri 19. yüzyıldan itibaren yaparken insanı tanımıyorduk, insanın ne olduğunu bilmiyorduk. Bazı bilim insanları ve felsefeciler bizi insanın ne olduğuna dair defaatle binlerce yıldır uyarıyorlar. Koskoca tasarruf literatürünü bunun üzerine kuruludur. İnsana ne olduğunu hatırlatma üzerine bir gelişim alanıdır. Her dinde her kültürde böyle bir şey var.