Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zihinsel yaşamda bastırılmış olanla uğraştığımız sürece, insanlardaki yüksek değerlerin nerede olduğuna dair heyecanlı bir arayışa girmemiz gerekmiyordu. Ancak şimdi, benin analizi için yola çıktığımıza göre, ahlakçı anlayışlarıyla dehşet içinde “İnsanlarda yüce bir yan bulunmalı” diye yakınanları yanıtlayabiliriz: Tabii ki ben ideali ya da üstben, ebeveynimizle ilişkilerimizin bu temsili, aradığımız yüce varlıktır. Henüz küçük bir çocukken bu yüce varlığı tanıdık, hayran olduk, ondan korktuk ve sonradan onu benimsedik.
Sayfa 102
Ben ideali;
Klinik olarak, bu özel üstben yapısının yetersiz bütünleşmesinden ya da hiç bütünleşmemesinden muzdarip bazı hastaların, nasıl dış hayranlık, sevgi ve takdir kaynaklarına aşırı bağımlı hale geldiklerini gözlemek çarpıcıdır.
Sayfa 297Kitabı okudu
Reklam
Zihinsel yaşamda bastırılmış olanla uğraştığımız sürece, insan­lardaki yüksek değerlerin nerede olduğuna dair heyecanlı bir arayışa girmemiz gerekmiyordu. Ancak şimdi, benin analizi için yola çıktığı­mıza göre, ahlakçı anlayışlarıyla dehşet içinde "İnsanlarda yüce bir yan bulunmalı" diye yakınanları yanıtlayabiliriz: Tabii ki ben ideali ya da üstben, ebeveynimizle ilişkilerimizin bu temsili, aradığımız yü­ce varlıktır. Henüz küçük bir çocukken bu yüce varlığı tanıdık, hay­ran olduk, ondan korktuk ve sonradan onu benimsedik.
Her korkunun aslında ölüm korkusu olduğu sözü kulağa hoş gelmekle birlikte, pek bir anlam içermez; en azından haklı çıkarılması mümkün değildir. Ölüm korkusunu nesne korkusundan (gerçekçi korkudan) ve nevrotik libido korkusundan ayırmak bana çok daha doğru geliyor. Ölüm olumsuz içerikli soyut bir kavram olduğu, buna bilinçdışı bir karşılık
Sayfa 122-3
3. Tedavinin Genel İlkeleri
Nevrozlarda benin savunma örgütlenmesinin, "üst düzey" bastırma mekanizması ve bastırmayla ilintili diğer savunmalar çevresinde gerçekleşmesinden farklı olarak, sınır kişilik örgütlenmesi olan hastalarda bölme mekanizması ve diğer ilintili savunmaların kullanıldığı "alt düzey" savunma örgütlenmesi, bu hastaların ben zayıflığının bir yönünü göstermektedir(Kernberg, 1966). Ayrıca, içselleştirilmiş nesne ilişkilerinden türeyen yapıların normal bütünleşmesinin gerçekleşmemesi (bütünleşmiş kendilik kavramı, gerçekçi nesne temsilleri, ideal kendilik ve ideal nesne temsillerinin ben ideali şeklinde bütünleşmesi, üst ben öncülerinin ve ebeveyn imgelerinin daha gerçekçi içi atımlarının üstben şeklinde bütünleşmesi, vb.) kimlik oluşumu ve bireyselleşme süreçleri ile hem ben hem üstben işlevlerinin yansızlaşması ve soyutlanması üzerinde olumsuz etki yaratır. Tüm bunlar, çatışma içermeyen ben alanında bir azalmayla (ki klinik olarak bu kendini, "özgül olmayan" ben zayıflığı tezahürüyle, özellikle de kaygı tahammülü yokluğu, itki denetimi yokluğu ve gelişmiş yüceltme kanalları yokluğu ile gösterir) ortaya çıkar (bkz. 1.Bölüm).
Sayfa 79-80Kitabı okudu
BEN EĞER YALNIZCA İDİN algılama sisteminin etkisiyle değişmiş bölümü, gerçek dış dünyanın ruhsal alandaki temsilcisi olsaydı, basit bir durumla uğraşıyor olurduk. Ama bu durumu karmaşıklaştıran bir şey daha vardır. Bizi bende bir derece sistemi olduğunu, ben içinde ben ideali ya da üstben adını alan bir farklılaşma olduğunu varsaymaya götüren değerlendirmeler, başka çalışmalarda ayrıntılarla açıklanmıştır. Bu değerlendirmeleri hâlâ savunuyoruz.⁹ Benin bu parçasının bilinçle bağlantısının daha zayıf olduğu ise açıklanması gereken bir yeniliktir.
Sayfa 95
Reklam
Ne olursa olsun, Oidipus ve üstben dinde çok temel bir yer tutar.
Sayfa 207Kitabı okudu
Nunberg (1932)
İnsan, idealine duyduğu sevgi nedeniyle onun gereklerine boyun eğer. Ben, üstbene cezalandırılma korkusu nedeniyle boyun eğerken, ben idealine sevgi nedeniyle tabi olur... Ben ideali, sevilen nesnelerin bendeki imgesidir, üstben ise nefret edilen ve korkulan nesnelerin... Ben idealinin daha çok anneye ilişkin libido, üstbenin ise babaya ilişkin libido içerdiğine kuşku yoktur.'
Sayfa 164Kitabı okudu
Üstben ve Ben İdeali
1932. Nunberg Nunberg (1932) ben idealini, "içgüdüsel bir doyumdan sevilen nesneyi yitirme korkusuyla vazgeçişin" bir sonucu olarak görür: "Ben bu nesneyi soğurur ve ona libidinal yatırım yapar; nesne benin bir parçası haline gelir. Onu üstbenden ayırt etmek için ben ideali olarak adlandırıyoruz. İnsan, idealine duyduğu sevgi nedeniyle onun gereklerine boyun eğer. Ben, üstbene cezalandırılma korkusu nedeniyle tabi olur... Ben ideali, sevilen nesnelerin bendeki imgesidir, üstben ise nefret edilen ve korkulan nesnelerin... Ben idealinin daha çok anneye ilişkin libido, üstbenin ise babaya ilişkin libido içerdiğine kuşku yoktur. "
Sayfa 162Kitabı okudu
Genel olarak ve özellikle de nevrotiklerde, bütünsel bir Oidipus kompleksi bulunduğunu varsaymak yerinde olur kanısındayım. Analitik deneyimler vakaların çoğunda bileşenlerin şu ya da bu ölçüde kaybolup geriye zar zor anlaşılabilir bir iz bıraktığını, böylelikle bir ucunda normal ve olumlu, öbür ucunda ters ve olumsuz Oidipus kompleksi bulunan bir
Sayfa 100
Reklam
Üstben ve Ben İdeali
.., eğer "aşk aşktan çok daha fazla bir şey" ise, anneye duhul etme arzusunun, narsisizminin koparılıp alınmasıyla açık kalmış olan yarası nihayet iyileşecek olan bir benin sınırsızlığını, mutlaklığını, mükemmelliğini yeniden bulma arzusunu içerdiğini vurgulamak istiyorum.
Sayfa 177Kitabı okudu
Sevgi Nesnelerinin İdealleştirilmesi
... üstbenin yapılanması, salt ben ideali oluşumu sürecine dayanmaz. Bu oluşumla iç içe durumda olan, özellikle işitsel yolları kullanan (Isakower 1939), Freud'a göre kendi üstben kodlarını çocuğa veren ebeveynin ve diğer ebeveyn benzeri figürlerin gündelik talepleri ve yasaklarını, yap ve yapma dediklerini, onaylayıp onaylamadıklarını içselleştiren özdeşleşmeler gelişir. Bu süreçler, üstbenin özeleştirel işlevlerini ve ahlaki taleplerinin "yaptırıcı" niteliklerini de geliştirir. Bunu takiben, ben oluşumu genel olarak ebeveynin olduğu kadar üstbenin de kontrolü altında ilerler. Bu andan itibaren ben özdeşleşmeleri artık yalnızca nesnelere değil, içselleştirilmiş ölçütlere de benzemeyi hedefler.
Ben İdeali ve Gerçekliğin Sınanmasına Tabi Tutulması
...Piers utancı narsisizme bağlar. Yazara göre utanç, suçlulukta olduğu gibi üstben ile ben arasındaki gerilimden değil, ben ideali ile ben arasındaki gerilimden kaynaklanır. Suçluluk bir sınıra(üstbenin koyduğu) dokunulduğunda ya da bu sınır ihlal edildiğinde ortaya çıkarken, utanç bir amaca(ben idealinin koyduğu) ulaşılamadığı zaman kendini gösterir. Utanç başarısızlığa eşlik eder, suçluluk ise ihlale.
Sayfa 145Kitabı okudu
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.