ÜŞÜYEN PALTO
suyum ıslandı. akşam aklamıyor beni sicilim bozuk. yüzüm sabıkalı aklım yokuş. sabahsız bir rüyayım hayatın nidasında kanıyor kalbim
Sayfa 8 - Ütopya YayıneviKitabı okudu
Soğuk iliklerine işlemişti. Kar taneleri dostunun üzerini örten toprağı örtmek için yarış ediyordu. Bu manzara, ona yıllar önceki bir soğuk ve karlı günü, Akif'i üstat Recaizade Mahmut Ekrem'e götürdüğü bir günü hatırlatmıştı. Eve girdiklerinde kendisinin paltosunu çıkarışı Akif'in ise ceketinin üzerindeki karları silkeleyişi
Reklam
Laptev, saatine bakarak; “Babanızın varış zamanı tamam artık,” dedi. “Tren tehir yapmış olmalı.” Kızlar, üşüyen yabani hayvanlar gibi birbirlerine sokulmuş halde ses çıkarmadan koltukta oturuyor, Laptev ise durmadan odaları dolaşıyor ve sabırsızlıkla saatine bakıyordu. Evde sessizlik hâkimdi, ancak saat dokuza doğru birileri kapıyı çaldı. Pyotr kapıyı açmaya gitti. Kızlar tanıdık sesi işitince çığlık attılar ve hüngür hüngür ağlayarak hole koştular. Panaurov çok görkemli bir kürk palto giymişti, sakalı ve bıyıkları dondan kırlaşmıştı. “Bir dakika, bir dakika,” diye mırıldanıyordu. Saşa ile Lida, bir yandan hıçkırarak bir yandan gülerek babalarının soğuk ellerini, şapkasını, kürkünü öptüler. Yakışıklı, baygın bakışlı, fazla sevgiden şımarmış Panaurov, acele etmeden, kızları okşayıp sevdi, sonra çalışma odasına geçti. Ellerini ovuşturarak: “Ben size çok kısa bir süreliğine geldim, sevgili dostlar,” dedi. “Yarın Petersburg’a gidiyorum. Başka bir şehre tayinim için bana söz verdiler.”
Palto
“Belki de o gece o bekçi uyansaydı paltomu çalmayacaklardı o serseriler”.. üşüyorum artık üşüyen yüreğim di .!
Sayfa 95 - yakamoz