Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tannm yardım et bana... Sesiyle sanki beni uçurumun kenarından itiyor kadifeden zifiri karanlık gökyüzündeki bir yıldi2 ışığı gibi kınlıyorum. İçimden ışık kıvılcımlan geçiyor öyle güçlü öyle yoğun ve yakıcı ki. Artık rahatlamış bir tonla. Oh evet bebeğim işte bu diyerek beni yatıştınyor. Zorlukla nefes aldığımı fark ediyorum ve çığlıklarım
Sayfa 38
70 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
Stefan Zweig, beni hep etkileyen büyük yazar. Kitabı okurken korkuyu iliklerime kadar hissettim, ha şimdi oldu bitti bitecek korku, diye okudum. Bir kadının eşini aldatması üzerine yaşadığı korkuyu, yakalanma korkusunu, çevresine karşı duyacağı utanç korkusunu anlatıyor.
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022102,5bin okunma
Reklam
682 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Bitti. ama bende bittim. Zor kitaptı,
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
hangi kitabı kolay ki?? İlk defa şikayet edeceğim. Kitapta o kadar cümle düşüklüğü, yanlış yazılım, imla hatası, harf eksikliği var ki. Kitabı basan yayınevinin dikkat etmesi gerekirdi. Bu beni bayağı bir yordu. Kitapta tuğla gibi. Gelelim romanımıza...
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
bütün romanlarında olduğu gibi, politikayı ve o günün Rusya'sının sosyal ekonomik, siyasal durumunu Rus insanının yaşam mücadelesini eksik etmemiş. Zengin bir Rus toprak sahibinin,(şimdiki zengin Ruslara oligark mı diyorlar?) işte öyle birinin yanındaki kölesi kadından gayrimeşru doğan oğlunun, içinde bulunduğu eziklik, mahcubiyet, biraz utanç ve kendini asil babasına ve Rus toplumuna kanıtlama kabul ettirme amacını, ve kız kardeşi Liza ve annesini gayrimeşruluğun verdiği baskıdan ve eziklikten koruma çabalarını konu alır. Amacına ulaşması için zengin ve saygın biri olmak zorundadır bu amaca onu ancak paranın gücü kavuşturacaktır. Ve paraya ulaşmanın en kolay yolunun da kumardan geçeceğini düşünür. O böyle düşünür. Bu sıkıntılar ve cebelleşme içinde babasına olan kızgınlığı sevgiye duygusal bir bağa dönüşür, babasıyla aynı kadına aşık olurlar, yani kısacası bu romandan "güzel bir film olur. Bilmem belki de olmuştur. Okumanızı tavsiye ederim. Ve her zamanki gibi incelememin sonunda tek bir alıntıyla romanımızı özetliyorum... ''Bakın sevgili, güzel babacığım! Size baba dememe izin verirsiniz değil mi?''
Delikanlı
Delikanlı
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Olympia Yayınları sayfa 325
Delikanlı
DelikanlıFyodor Dostoyevski · Olympia Yayınları · 20183,538 okunma
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
_Biz kimiz? Nereden gelip, nereye gidiyoruz? _Biz insanlar, bir kapının önüne bırakılmış yeni doğan bebekleriz. Sepetlerimize bebeklerin kim olduğuna, nereden geldiğine dair ya da atalarının kimler olduğuna dair bir not da iliştirilmemiş. Bu yetim bebeklerin sicilini öğrenmeyi özlemle bekliyoruz. Pek çok kültür sürekli olarak ebeveynlerimizle
256 syf.
·
Puan vermedi
#arzununokudukları #okudumbitti #yorum
Şanlı
Şanlı
@yediverenyayinlari #meryem #gerçekyaşamöyküsü #hayallerimebiletvarmı?
Ben Meryem
Ben MeryemAlişan Kapaklıkaya · Yediveren Yayınları · 2023165 okunma
Reklam
258 syf.
·
Puan vermedi
15ocak24 spoiler
Yeni bitirdim ,final haftası kaçış duraklarımdan biri oldu zaman buldukça azar azar okudum üstüne biraz konuşabilirim. Önsözde Wilde’ın yaptığı gibi sanat budur sanatçı şunu yapar sanat bunu yapmalı gibi muhabbetler beni gerçekten çok sıkıyor . Hani okurken baygınlık geçiriyorum . Bırakın abi kim nasıl yapıyorsa yapsın şu sanatı isterse gitsin wattpad de yazsın umrumda değil hoşuma giderse okurum . Neyse bunlar boş muhabbetler kitaba geçelim. Bana hissettirdiklerinden fazla bahsedemeyeceğim çünkü çok fazla bir şey hissedemedim. Bana gelmedi diyeyim . Özellikle lord henry’nin diyalogları beni boğdu da boğdu. Tüm kitap bana sanki zaten bildiklerimi anlatıyor gibiydi. İki üzüldüğüm şey var onlar da sibyl vane ve basilin ölümü sanırım . Birde dorianın sondaki ölümü dışında beni etkileyen bir olay olmadı . Kitap başladı henry konuştu da konuştu, arzu ve tutkularının uğruna bi insanın gelebileceği son noktayı gördük ve bitti . Hele son sayfalara geldiğimde dorianın hobi maceraları beni aşırı yordu. Kısaca çok beğenmedim. Beğendiğim bir alıntı: “Yeryüzünün büyük olaylarının zihnimizde yer aldığı söylenir. Yeryüzünün büyük günahları da yalnızca ama yalnızca zihnimizdedir. Siz, Bay Gray, gül kırmızısı gençliğiniz ve gül beyazı çocukluğunuz ile bizzat sizin bile sizi korkutan tutkularınız, sizi dehşete düşüren düşünceleriniz, yalnızca hatırasının yanaklarınızı utanç ile lekeleyeceği gündüz düşleriniz ve rüyalarınız vardır…” ~syf40 -burada lord hiç olmadığı kadar haklı
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,5bin okunma
407 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Ve bitti...Okuduktan sonra ne hissettim, açıkçası ortadayım bu kitaba karşı.. Sağ-sol kavgası, devrim mücadelesi,işçilerin sendikalaşma çabası, ağalık sistemine eleştiri, komünizm... her şeyden birazcık var kitapta. Peki niye çok bayılmadım şöyle ki, olaylar ağa oğlu olan Muhsin adında bir gencin hikayesi üzerinden anlatılıyor. Muhsin felsefe öğrencisi, devrimci, ağa oğlu olmaktan utanç duyan ve kadınlara karşı takıntılı şekilde tutkulu ama ne istediğini bilmeyen yalnız yaşayan bir genç. Yazar paragraflarca Muhsin in içsel konuşmalarını aktarmış bize, kitabın yarısından sonra ben bu durumdan çok yoruldum mesela. Muhsin in her şeyi eleştirip hiçbir şey yapmaması ve çok ince düşünceli bir insan gibi görünüp kimseye gerçek anlamda kıymet vermemesi de sinirlerimi bozdu. Arada Nedim hoca, Salih veya başka karakterlerin ağzından çok güzel dönem tahlilleri yapmıştı yazar ama ne yazık ki Muhsin in fantezi dünyası arasında durumun ciddiyeti hep bir yarım kaldı okurken. Fikrimce yazar, Oblomov un tembel, Zorba nın bağımsız, Roquentin in sürekli bulantı duyan karakter özelliklerini alıp ortaya bir Muhsin yaratmış..Kitabın yazılış amacı "Muhsin'in hayatı" değilse yaşanan olayların okuyucuya aktarımı tam olamamış... Güzel kitaptı ama yordun be Muhsin...
Yalancı Tanıklar Kahvesi
Yalancı Tanıklar KahvesiVedat Türkali · Turkuvaz Kitap · 0991 okunma
.... Ayn Rand ABD’yi nasıl ayarttı? “Toplumumuz merak uyandırıcı yeni bir evreye girerken okur kitlesini daha kaygı verici ve hastalığa meyilli bir boyuta getiren Ayn Rand’in felsefesi ahlakdışılığıyla neredeyse kusursuz.” –Gore Vidal (1961) ABD tarihinde nadiren bir yazar toplumu daha az veya daha çok şefkatli bir hale getirebilmiştir.
F. Shore'un kanaati de şu şekildedir: "Hindistan'ın güzel günleri bitti. Bir zamanlar sahip olduğu seıvetin büyük ço­ğunluğu elinden alındı. Berbat bir idari sistem sayesinde bütün enerjisi çekildi. Bu sistemin kurulup birkaç kişinin menfaatlerine ulaşabilmesi için milyonlarca insanınki hiçe sayıldı... İngiliz Hükümeti'nin idaresi altında insanların ve ülkenin tedricen fa­kirleştirilmesi, insanların ve ülkenin yok oluşunu hızlandırdı."
Reklam
140 syf.
·
Puan vermedi
Yeraltından Notlar
Şöyle bir açıklamayla başlayabilirim bu kitaba belki yaşım gereği belki de anlatım gereği olarak uzun zamandır okuduğum ve zor anladığım, zorlandığım tek kitap okumuş olduğum kitaplar arasında sebebi karakterin değişkenliği olmakta ve aylardır elimde olan bir kitap yeni bitti. Karaktere gelirsek eğer çok karmaşık nefret, sevgi, utanç, öfke vb. tüm duygular hepsi iç içe aynı anda yaşanıyor eğer birisini o an sevdiyse farklı bir şey düşünerek o an ondan nefret ediyor ve bir şekilde intikam almaya yemin ediyor ve tabii sonra ondan da pişmanlık duyuyor. Bana göre karmaşık bir kitaptı ilerleyen yıllarda bu kitabı tekrardan okuyacağım ama.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,7bin okunma
gülümsemekten vazgeçtiğinde gözlerin hüzne kapılır, göz kapaklarına bilinçsiz bir yorgunluk çöker, yalnızlıktan kaynaklanan melankoliye işarettir bu. şimdi de bana bakamıyor gözlerin, daha fazla incelemeye gerek yok. alaycı bir bakışla aten yaptığım keşiflerin gerçekliğini inkar ediyor. ne duygusallığı ne üzüntüyü kabul ediyor. gururu ve içe kapanıklığı benim görüşümü onaylıyor. gözler bu işe yarıyor. ağza gelince zaman zaman kahkahalar atmaktan hoşlanıyor. akıldan geçen her şeyi aktarmaya hazır. buna rağmen yürekte olup bitenlere sessiz kalmaya meyilli. hareketli ve esnek, asla yalnızlığın sonsuz sessizliğine sıkışıp kalmak istemiyor. çok fazla konuşması, sık sık gülümesi gereken, muhatabını insanca seven bir ağız. bu da uygundur. . . sunulan bir bardak mutlulukta bir utanç tortusu ya da pişmanlığın tadı bulunsa da gençliğin ne çabuk solacağını ve çiçek açacağını biliyorum. ve ben fedakarlık, keder, bozulma istemiyorum; benim adlığım zevk bu değil. ben teşvik etmek istiyorum, bozmak değil; minnettarlık kazanmak istiyorum, kanlı gözyaşları dökmek değil; hayır hayır tuzlu su da istemiyorum. ben gülüşlerle, tatlı sözlerle, sevgiyle dolu mahsuller istiyorum. bu bana yeter. sanırım benzersiz bir hezeyan içindeyim. bu anı sonsuza dek uzatabilmeyi isterdim ama yapamam. şimdiye kadar kendimi kontrol edebildim. bunu yapabileceğime dair kendime söz verdim ama bundan fazlasını yapamıyorum. kalk miss eyre. beni yalnız bırak. oyun bitti.
274 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.