" 'Dünyanın ne kadar çirkin bir yer olduğunu görmek istiyorsanız bu kitabı okuyun' " diyen bir kitap kurdunun tavsiyesi ile alıp uzun zaman elimde beklettiğim kitaptı.
Bir kasabada babalarının elinde yaşanılanların yanlışlığını kavrayamayan kendi kardeşlerini ve kendi çocuklarını doğuran 3 küçük kadın. Kocasının kızlarına yaptıklarını öğrenince kızlarını kendine rakip olan gören bir anne ve kasaba halkının gözünde muhafazakar ve harika bir ailenin hikayesi.
Gerçeklerin yıllar sonra 3 küçük kadın kocaman kadınlar olup kendi yuvalarını evden kaçarak harika insanlar olarak kurması ile ortaya çıkması Yunanistan Basını ve tüm herkesin bütün çirkinliği öğrenmesi ile büyük bir nefes almıştım. Yaşanılan travma büyük ve eşsizdi, acısı taze öfkesi güçlüydü ve gerçek elbet bir gün ortaya çıkacaktı. İçim acımıştı okurken ve evet dünya gerçekten çirkinlikle kaplı bir yer...
Olaylar nihayet ortaya çıkıyor. Ve adalet yerini buldu mu bulacak mı diye beklerken kitabın sonuna nasıl vardığınızı anlamıyorsunuz. Keşke ne yazık ki yaşanan benzer hikayeler de benzer şekilde son bulsa. Adalet yerini bulsa suçlular cezasını çekse ve masumlar hakkettiği mutluluğa kavuşsa. O pislik insanın akıbetini okuduğumda yüreğim nasıl huzura kavuştu nasıl ohhh dedim tarif edemem. Türkiye şartlarında olaylar bu şekilde gelişse acaba yine de yargı kararı kadından yana verir miydi diye düşünmeden edemedim. Bilinmeyen kapılar ardında ne hayatlar yaşanıyor, ne acılar çekiliyor. Dilerim her türlü acı bir şekilde son bulur.
Annelerinden nefret edecek derecede zor bir çocukluk dönemi geçirmiş 3 kız kardeşin , hızlı ve üstünkörü anlatılmış hikayesi olan serinin ilk kitabı ; kitap o kadar yarım kaldı ki,minik bir araştırma ile öğrendiğim kadarıyla kitap yurtdışında 600 sayfalık tek kitap halinde piyasaya çıkmış,ülkemizde ise seri halinde iki kitap.İlk kitap olan Utanç Odası:Masumiyet kız kardeşlerin geçmişte yaşadığı kötü olaylar hakkinda bilgi vermedi.Sanırım 2.kitap olan Utanç Odası:İtiraf akılda kalan bir sürü soru işaretinin cevabını verecek..
Yazar Zara karakterinin Kozayı dünyaya getirip onunla ilgilenmesi ve çalışması şeklinde bir annenin hikayesinden kesitlerle bilimsel bilgileri birlikte veriliyor. El-alemin söylediği cümlelerin yanlışlığını anlatarak annelerin içini rahatlatıyor.
Kitaptan notlar (özet) :
5.aya kadar bebek annesiyle ayni bedende olduğuna ona bağımlı olduğuna
Bazı tabular zihinlerimizde çok derin kök salmışlardır. Çıkarıp yaksak bile yeniden köklenirler. Dar kafalıların ve kültürsüz insanların ürünleri olan tabu ve önyargilar kültürlü kişileri de etkiler.
Ne denilebilir bilmiyorum. Acı içinde çocuklukları ellerinden alınan 3 kız kardeş. Hayatın en ağır yükünü çok küçük yaşta omuzlarına almış,en güvenmesi gereken babaları iken en büyük iğrençliği şiddeti baba denen yaratıktan görmüş ve bütün bu olanlara sessiz kalan bir anne.. çocukları için parmağını bile kıpırdatmayan,onları kendine rakip gören bir anne. Her sayfasını üzülerek ve içimde bir parça koparak okuyorum.Gerçek hayatımızda da bunun gibi iğrenç olaylar olmaya devam ediyor malesef . Çaresiz çocukların çığlıklarını kimse duymuyor. Yazar bu tür yaşananları çok güzel kaleme almış. Kitabı okumaya devam ediyorum ve her satırda şu an bunları yaşayan çocuk varmı dır diye düşünmekten kendimi alamıyorum..
Kendisini trajik hayat hikayesiyle tanımış olduğum Virgina Wolf yine bir o kadar trajik bir konu olan 'Kadının Edebiyattaki Yerini' 2 yüzyıllık bir zaman diliminde kadının toplumdaki yerine işaret ederek sunmuş önümüze.
Yüzyıllar boyunca kadın , erkek ile bedensel eşitsizliği yüzünden siyasi ve sosyal haklarından mahrum edildi.
Ve aşağılık bir
Ve güller sorduklarında...
Karar veremiyorlardı dallarını hangi elin keseceğine ..
Sadece dikenleri onları koruyacaktı büyükdüklerinde...
Ve o zaman akacak olan kan,
Toprağın daha da içine değin,
Yeri ıslayacaktı lav ve alevlerle...