Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Uğur Bego

Theleme'lilerin Gündelik Yaşamı Nasıl Düzenlenmişti?
İnsanlar aşağılık baskılar ve zorlamalarla ezilip boyunduruk altına alınmadığında erdeme yönlenmelerini sağlayan o soylu duyguya özgür iradelerine döneceklerdir; çünkü insanlar özgür iradeleri ketlendiğinde her zaman yasak olana doğru gider ve esirgeneni ister.
Sayfa 259 - "NE İSTİYORSAN ONU YAP."Kitabı okudu
Reklam
Râm ol bana, rûhun yeni bir âleme girsin... Yazmış kaderin: Aşkıma ömrünce esirsin! Aklınla, şuurunla, hayâlinle bilirsin. Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
Çok bilmek bilgelik değildir. İnsan sınırını aşan tutku tez tüketir ömrü, yitirir yaşam sevincini

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Kötümser, 'İşler daha kötü olamaz' diye feryat ederken, iyimser, 'Olabilir, daha kötü olabilir' dermiş. Şimdi söyle bakalım. Sen iyimser misin, kötümser mi?"
Sayfa 430Kitabı okudu
Biraz zaman kazanınca, serbest zamanını artırmak için daha fazla uğraşıyor insan. Canlanıyor. Hayattaki mecburiyetlerden kurtulma duygusu yaşadıkça, dolu dolu yaşama isteği artıyor.
Reklam
Kendi Kendimize Sorular
Birbirleriyle çelişen duygularımızla hırpalanıyoruz, kimsenin görmediği bir savaş alanı gibi içimiz, kendi ölülerimizle doluyor, duygularımızdan hangisi galip gelirse gelsin, patlayan duygularımızla birilerinin vurulacağını biliyoruz artık. İsteklerimizi, coşkularımızı, özlemlerimizi evcilleştirmeli miyiz, kendimizin avcısı olup kafeslere mi kapatmalıyız ruhumuzu? Bilinmeyenin bizde yarattığı o çıldırtıcı merakın peşinden mi koşmalıyız, yoksa bilinmeyende saklı olana duyduğumuz korkuyla geri mi durmalıyız? Ne yapmalıyız, bu hayatı nasıl yaşamalıyız? Kendimizden başka bir dostumuzun, kendimizden başka bir ordumuzun, kendimizden başka bir düşmanımızın olmadığı bir savaşta, bölünen ruhumuzun hangi tarafının zaferi için uğraşmalıyız? Hangi tarafı tutarsak tutalım neticede gene de bir tarafımıza ihanet etmiş olmayacak mıyız, ihanetsiz yaratılamayacak bir geleceğin yükünü taşıyabilecek kadar güçlü müyüz?
Sayfa 133Kitabı okudu
Anlaşma böyle
Biz durgun bir suyun üstünde gezinen kağıttan gemiler gibi derinlere hiç bakmadan yaşayıp gidiyoruz, sadece suyun üstündekilerden konuşuyoruz, sıkıcı olmayı ve sıkılmayı kabul ediyoruz, kendimizi mutluluktan ve acıdan sakınmak için.
Kablettarih
Çok uzaklardan geliyoruz çok uzaklardan.. Ve artık saçlarımızı tutuşturarak gecenin evinde yangın çıkaracağız; çocuklarımızın başlarıyla kıracağız karanlık camlarını!.. Ve bizden sonra gelenler demir parmaklıklardan değil, asma bahçelerden seyredecek bahar sabahlarını, yaz akşamlarını...
Sayfa 111Kitabı okudu
Jokond ile Sİ-YA-U
Ay ışığı. Gece. Bileklerinde kelepçe Jokond bekliyor. Es rüzgar es.. Bir ses: -Haydi çakmağı çakın. Yakın Jokond'u yakın.. İlerleyen bir karaltı bir parıltı... Çakmağı çaktılar Jokond'u yaktılar. Kıpkırmızı bir alevle boyandı Jokond. Güldü içten gelen bir tebessümle Gülerek yandı Jokond......