Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg’u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf Dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi?” ... Uzun İhsan Efendi düşünde dayısının kendisine bir şeyler söylediğini işitti. Ona cevap vermek, kör olduğu için düşten başka bir şey göremediğini anlatmak istedi. Ama bir güç, konuşmasına engel oluyor, dili ağzında dönmüyordu. Fakat zihninden geçenler belliydi.
382 syf.
8/10 puan verdi
Hz. Adem cennetten kovulup en büyük cehennem olan dünyaya gönderilişi. Ezâların en büyüğünü tattıktan sonra Havva'yı yanına isteyen göğsündeki boşluğu Havvayla dolduran Hz. Adem'in -cennete ait dünyadaki ilk insanın- Yaradanın büyüklüğüyle 2 tane çocuklarının olması. Habil ve Kabil. Habil uyumlu, kurallara uyan, itaatkar bir çocuk, Kabil isyankar, kötü bir çocuk. Hz. Adem ki yalancı şeytana uymuş, çocuğu ise şeytanla işbirlik halinde. Dünyaya ait, dünyanın malı olan ilk çocuklardan biri Kabil, masum Habil'i öldürüyor. Kardeş kardeşini vuruyor. Günümüzdeki savaşlar, kâtiller, ölümlerin hepsi kötülüklerden ortaya çıkmaz mı zaten? Bu dünyaya masum geliriz. Kirleniriz, kirletiriz. Kalbimiz kararır, kalbimizi karartır. Her şeyi mantığına uygun yapmaya çalışırken bir bakmışız toplumun parçası olmuşuzdur. Toplum birbirini izler, dedikodu, yalanlarla ağızlarına bal çalar, vicdansızlıklarıyla en üst mertebelere gelip hüküm verirler. Sürüden olmayınca anlaşılmaz, saf, aptal olarak yargılanırız. İşte bu ve buna benzer çıkarımlar elde edebilirsiniz bu kitabı okuyarak. Tavsiye ederim.
Lâ: Sonsuzluk Hecesi
Lâ: Sonsuzluk HecesiNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202112,3bin okunma
Reklam
Uyan! Uyumak için önümüzde sonsuzluk var.
BEN EYLÜL SEN HAZİRAN Bir eylüldü başlayan içimde Ağaçlar dökmüştü yapraklarını Çimenler sararmıştı Rengi solmuştu tüm çiçeklerin Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
''Sen Müslümansın ve Osmanlısın. Bunun ne demek olduğunu sana söyleyeyim mi? Dinle: Senin cedlerin defalarca ve defalarca Konstantiniyye diye sefere çıktılar. Amma yalnız kanları bu fethin misilsiz şerefini elde etmeye yetmedi. Ve Arap dahi defalarca aynı şeref uğruna, başlarında Eyyub Ensari'nin taşıdığı sancak olduğu halde aynı sefere çıktılar. Amma bu emsalsiz fethe yalnız İslamda yetmedi. Vakta ki senin kanın İslamın imanı ile birleşti, işte o zaman Allah'ın takdıs ettiği büyük feth müyesser oldu. Senin ikbalin, senin varlığın bu birliğe bağlıdır. Birinden koptun mu uçurum seni yutar, yutacaktır. ve sen al ve yeşil sancağı unutmak üzeresin, birbirinden ayırmak üzeresin. Uyan.''
Uyan ey insan, her şey 'ben' den doğdu hep; benlikten doğdu... Bütün aptallıklar, bütün kötülükler benlikten doğdu...Öyleyse hep benden olsun feryadın, bütün şikayetin hep benden...
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
RAKINÂME İçmesini bilene Zevk-u sefâdır rakı İçmeyi bilmeyene Cevr-ü cefadır rakı. Bir münasip miktarı
Sayfa 192 - Necip MirkelamoğluKitabı okudu
Nefistir seni yolda koyan, yolda kalır nefse uyan.
İlk kucak... İlk ocak... Hatice ilk cemaat... İlk Uyan... İlk doğrulayandı. Hz. Muhammed'in (s.a.v) imamlığında ilk namaz kılan ümmet makamındaydı... Hz. Hatice / Safiye Çetinkaya
tuana, dallarına karlar yağıyor tuana ay, yüreğine ayaz vurur da sen üşürsün oralarda uyan, artık uyan kara gülüm zaman yok, kara gülüm mekan yok tut, asırlık umutlarla acılarla tut, bırakma peşini hayatın ateşini gel ah, akıp gider oyun akıp gider devam eder hayat ah, uyan da gel tuana yüreğim kan ağlıyor sana söz yine baharlar gelecek sana söz ışık sönmeyecek ölüm yok ki tuana uyan şimdi yaşanacak...
Reklam
Uyan!Uyumak için önümüzde sonsuzluk var. Ömer Hayyam
Ey yolcu, uyan! Yoksa çıkarsın ki sabaha: Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha!
“Uyan! Uyumak için önümüzde sonsuzluk var.” Ömer Hayyam
Ahlâk kurallarına uyan veya uymayan bir kitap diye bir şey yoktur, kitaplar ya iyi yazılmıştır ya kötü.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.