Öncelikle belirtmek isterim ki sayfa sayısı sizi yanıltmasın. Dev bir şaheser "İslamın Dirilişi" kitabı. Üzerinde düşünmeyi ve değerlendirmeler yapmayı gerektiriyor. Öylece okunup bırakılacak türden bir kitap değil. Aynı zamanda içeriği itibariyle düşünme, anlama, karşılaştırma ve uyanma çağrısı yapıyor insanlığa, okura, müslümana. İnsanı silkeliyor; uyan, kalk, diril diyor. Tekrar tekrar okunulası bir eser.
Dertlendiğimiz dertleri bir kitabın satırlarında görmek gibisi yok. İslam'ın yaşanması ve yaşatılması davası ile dertlenen tüm kardeşlerim beni anlayacaklardır. İslam'ın değil, bizim dirilmeye ihtiyacımız var. Çünkü İslamiyet ilk günkü gibi sapasağlam ve dipdiri. Uyan Ey Müslüman!
Kısa bir alıntıyla incelememi bitirmek istiyorum. Zihinlerde kalması temennisiyle.
"Kur'an, canlı, diri ve kutsal diliyle çağırıyor, kadim yapraklar arasından. Namaz, vücutlardan ve ruhlardan bir Cebrail nefesi gibi geçerek çağırıyor. Oruç, bir ilkbahar bulutu gibi şehirlere iniyor ve suya hasret insanları çağırıyor. Kâbe, anıt bir meşale gibi, yolların en birikmiş kavşağında, çağırıyor. Buyruk çağırıyor, yasak çağırıyor. Farz ve sünnet, hazır ve gayb çağırıyor. İslâm çağırıyor."