Diyorum ki, yargı gücünü ve aklını kullanan herkes, kendisinin var olduğunu, yani kendisinin bir varlığı olduğunu ve bu bilginin güvenilir olduğunu bilebilir; öyle ki, dış duyuların bütün işlemleri kendi başlarına aldatıcı olsa, ya da bunlarla çarpık bir imgelemin işlemleri arasında hiçbir fark görülemese bile, ya da uyanık ya da uykuda olunduğuna ve görülen şeyin hakikat mi yoksa yanılsama veya hile mi olduğuna tam olarak emin olunamasa da, bu yargıda yanılmak ve kendisinin var olmadığım ileri sürmek, bazı insanların sahip olduğu gibi, kendi içine dönme ve kendisinin var olduğu yargısında bulunma yeteneği olan herhangi bir kimse için imkansızdır. Eylemin var olmayı ge­rektirdiği, bir nedenin eylemde bulunmak için var olmasının zorunlu olduğu ve var olmayan bir şeyin herhangi bir şey yapmasının imkansız olduğu -sağlıklı gözlerin güneşi algılaması gibi akılla algılanabilecek- bir hakikattir.[15]
Sayfa 214
SOKRATES’İN SAVUNMASI
••• Atinalılar! Beni suçlayanların üzerinizdeki tesirini bilemiyorum; fakat sözleri o kadar kandırıcı idi ki ben kendi hesabıma onları dinlerken az daha kim olduğumu unutuyordum. Böyle olmakla beraber, inanın ki doğru tek söz bile söylememişlerdir. Ancak, uydurdukları birçok yalanlar arasında, beni usta bir hatip diye göstererek sözlerimin
Reklam
Çok düş kurdum ben. Bunca düş kurmuş olmaktan yorgunum, ama düş kurmanın kendisinden yorulmuş değilim kesinlikle. Kimse yorulmaz düşten, çünkü düş unutmaktır ve unutmak üstümüzde ağırlık yapmaz; uyanık uyuduğumuz, rüyasız bir uykudur unutmak.
Sayfa 152Kitabı okudu
Sovyet dünyasında, bir insanın değerini anlayıp ona görev vermek için gerekli tek şart "toplumculuk"tu. Bir yoldaşın değerleri de zayıf yanları da sayıp dökülmekle bitmezdi. Değişik durumlarda, herkes sapabilirdi. İnsanın içinde, bir halk düşmanının, bir kapitalist ajanının uyuklamadığı kesinlikle anlaşılamazdı. Her an, uyanık durmak gerekliydi. Bir insanın birkaç yüzü olabilirdi. Sık sık, işi, ailesi ve siyasi görüşlerine göre ölçülmeli, yerini alabilecek yetenektekilerle kıyaslanmalıydı. Parti, adamlarını, gerçeği ürkütücü bir açıklıkla ortaya koyan değişik merceklerden geçirirdi. Hangi yanının üstün geleceğini kimse bilemezdi.
Kitap hakında alıntı ...... Vera Pavlovna'ya göre kadının mutluluğu, duygularını dile getirebilmesinde, aşkta eşit olmasında değildir. Erkekle toplumsal eşitliğini her bakımdan sağlamadıkça mutlu olamaz kadın. Eşitliğin olmadığı yerde gerçek aşk ve mutluluk da yoktur. Kadına saygının olmadığı yerde, aşkın sevinci de yoktur. Nasıl Yapmalı, Nikolay
Uzun süredir yalnızım. Geceler günler boyu süren yalnızlık... Öyle ki, artık zaman alıştığım birimlerle ölçülemez hale geldi, isyan etti, çıldırdı. Artık ben zamanı ölçmüyorum, zaman beni ölçüyor. Bu korkutucu bir şey. Çoğu kez bütün gün uyuyorum, bütün gece uyanık oturuyorum -buna aldıracak kimse olmadığına göre, neden olmasın?
Sayfa 151
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.