Saygılı ve utangaç olun uyku karşısında! Birincisi bu! Ve uykusu bozuk olan ve gece uyanık kalan her kim varsa, kaçın ondan!
Sayfa 21 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
• Ey müminler, uyanık olun, sakının; o damar , o felsefeye inanış fikri sizde de var. Sizde daha bilmediğiniz, akıl erdiremediğiniz nice sonsuz âlemler var. • Ey Hakk âşıkı, sakın kendine güvenme. Yetmişiki milletin, yetmişiki çeşit inancı, senin gönlünün derinliklerinde gizlenmiş, fırsat kollamaktadır. Din yüzünden güçsüz düştüğün bir gün, İslam’a aykırı olan bu inançlardan biri, seni doğru yoldan çıkarırsa, eyvahlar olsun haline. • Gönlünde İslam’a aykırı ufak bir inanç bulunan kişinin kalbi, kıyamet gününün korkusundan yaprak gibi titrer.
Reklam
154 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Kendini çeşitli aletlerin icadına adamış, bu sayede adından söz ettirip tüm cihana hükmedebileceğine inanan, gözü açık, emeline ulaşmak için önüne çıkacak engelleri aşmak için her yolu mubah gören Yafes Çelebi romandaki en kilit adam. Önüne çıkan her engeli rüşvetle dahi olsa aşabilen bu uyanık adam, dönemin devlet bakanlarından biri olan  Uzun İhsan Efendi’yi ikna edip icadına onay alamıyor. Bunun neticesinde Uzun İhsan Efendi’nin çocuğunu bile kaçırıyor. Bu kaçırılan çocuk (Davud) ise emin olun üzerine yeni bir kitap yazılabilecek karakterlerden, yaşıtları koca adam olduğu halde lanetlenmişçesine hep çocuk kalan, en kuvvetli demir ustalarının dahi saatlerce döverek elde edebileceği demiri kolayca yapabilen bir alet. ve bu şekilde Yasef Çelebi'nin macerası başlıyor onun yaptığı yenilikleri ama kabul görmeyişini anlatan güzel bir eser olmuş. Ben ilk defa bu kitap ile İhsan Oktay ANAR la tanıştım sizlere de tavsiyemdir. Keyifli okumalar dilerim.
Kitab-ül Hiyel
Kitab-ül Hiyelİhsan Oktay Anar · İletişim Yayıncılık · 20204,621 okunma
DERS: 1 KUR'AN'DA RÂBITANIN DELİLLERİ Bozulmayan Kitâbımız Kur’an’da, rabıta kelimesi açıkça zikredilmektedir: "Yâ eyyuhâllezîne âmenusbirû ve sâbirû ve RÂBİTÛ vettekûllâhe leallekum tuflihûn" “Ey iman edenler! Allah yolunda sabredin, düşmanlarınız karşısında sebat gösterin, rabıta yapın/Allah’ın korumanızı istediği sınırları bekleyin, Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz.” (Âl-i İmran 200) Bu ayetteki “rabıta yapın” emri, her mü’mini ilgilendiren bir emirdir. Tefsirlerde, burada geçen rabıtaya şu manalar verilmiştir: “Düşmanların saldıracağı yerleri gözetleyin, sınırları bekleyin. Dininizi tehlikelerden koruyun. Nefis ve şeytan düşmanlarına karşı uyanık olun. Onların kalbinize girmesine yol vermeyin. Allah’ın çizdiği sınırları iyi gözetin, ilâhi hükümlere harfiyen uyun. Namaz vakitlerini gözetleyin ve mescitleri ibadet, taat ve zikir ile mamur edin.” (Suyutî, ed-Dürrü’l Mensur; İbnu Kesir, Tefsir) Resûlullah Efendimiz, “rabıta yapınız” ayeti indiği zaman, ashabına, ayette anlatılan ribat ve rabıtanın ne olduğunu şöyle açıklamıştır: “Zor ve sıkıntılı zamanlarda güzelce abdest almak, kalbi mescitlere bağlı olmak, ibadet yerlerine çokça gidip gelmek ve bir namazı kıldıktan sonra diğer namaz vaktini gözetlemek var ya; işte sizin için ribat budur, işte asıl ribat budur, işte asıl ribat budur.” (Buharî, Tirmizî, Nesaî, Malik) Bu hadisi şeriften, ribatın iki türlü manasının olduğunu anlıyoruz.
Geri185
857 öğeden 851 ile 857 arasındakiler gösteriliyor.