Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Turan: Sürekli vurguladığınız bir husus var: "Batılılar karşısındaki kompleksten kurtulalım" diyorsunuz. Bu çok önemli bir konu. Bunu biraz açabilir misiniz? Sezgin: Evet böylesi bir kompleks var. Bu hususta uzun uzun düşündüm, okudum. Kendimi inandırır bir neticeye ulaştığımı sanıyorum. O da şu: Avrupalılar 10. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar 500 yıl boyunca Müslümanlardan bilim aldılar. Sonra Müslümanlarda duraklama, yavaşlama, sonra da gerileme dönemi başladı. İslam dünyası böyle gerilerken, İslam dünyasından gelen kitaplarla donanan Avrupa'da yeni bir dönem başladı. Bundan sonra Avru- palılar kendilerini İslam dünyasından üstün görmeye başladılar. Müslümanlar da 16. yüzyılın sonunda, 17. yüzyılın başında Avrupalıların teknikteki bu üstünlüklerini gördüler. Ama Müslüman- lar kendilerinin, Avrupa'yı bu üstünlük seviyesine getiren kaynak olduklarını bilmiyorlardı. Avrupalılar da bu duruma nasıl geldik- lerini bilmiyorlardı. Böylece 17. yüzyılın başlarında Avrupalılarda bir üstünlük duygusu, Müslümanlarda ise yavaş yavaş bir aşağılık duygusu uyanmaya başladı. İslam dünyasında, Müslümanlar da bu gerilemenin nedenini sormaya başladılar. Şimdi bu aşağılık duygusunun sebepleri araştırılırken bazı şeyler karıştırılıyor. Sadece Türkler ve Müslümanlar değil Avrupalı bilim tarihçileri de karıştırıyorlar. Türkiye'yi ele alalım. 19. yüzyılda Avrupa'yla yeniden temas başladı. Müslümanlar arasında bunu en çok hisseden Türkler olmuştur.
Sayfa 105Kitabı okudu
Bazı gelişimsel aşamaların zamanında gerçekleşmesi Elbette önemli ancak Unutmamak gerekir ki hayat telafi ile beslenir ve sökülüp yeniden örülmenin dinlenip yeniden yürümenin silinip yeniden çizilmenin Ahengi ile rengini bulur. . Içimde kaldı cümlelerine bu ifade yani içinde kaldı ifadesi hayat boyu istenilmeyen bir işi en iyi şekilde yapmak
Reklam
GECE YARISI YOLCULARI | 17
GÖKHAN VE CEREN Çok kaybı vardı Gökhanın. Duygunun yüzüne vurduklarını unutamazdı. Bir değil, bin günah işlemişti ve binlerce kez özür dilese de, bu sefer gerçekten kaybetmişti. Utanıyordu ve içindeki yaz, kışa dönüyordu. İlk defa böyle üşüyordu ve kat kat giyinse de hiçbir şey değişmeyecekti. Bu sefer harbiden kaybetmişti. Sadece Duygu değil,
ATLANTİS VE LEMURYA
Tektonik Tabakalar, Atlantis, Zümrüt Kent Kim Olduğunuzu Biliyor musunuz ? D020903, Atlanta, GA. Soru: Bize, Atlantis Kıtası'ndan söz eder misiniz? Grup: Binlerce yıl boyunca, gezegeninizin tektonik tabakaları hareket ederken, bazı yerlerde kırılmalar ve yeniden birleşme­ ler meydana gelmişti. Yaşadığınız bölge tektonik bir tabaka­ nın
67 syf.
7/10 puan verdi
Çocukluğun Soğuk Geceleri
O zamanlar sanıyorum ki 3. sınıftaydım. Stajlar, bitirme projeleri ile uğraştığım dönemde okunacak onca makale, kuramsal içerikli kitap, vaka analizleri varken kitap okuma alışkanlığımı uzun süre rafa kaldırmıştım. Yine de internette Tezer Özlü’yü araştırmış ve bazı kısa hikâyeleri ile dönem gazetelerine yazdığı bazı yazılarını okumuştum. Hem
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,4bin okunma
Nasıl anlatırım bilmiyorum fakat içimde bir şeyleri yapmaya, uyanmaya, uyandırmaya dair büyük hisler var. Ve ben bu hislerin ötesine nasıl giderim ve gitmek için neler yapmalıyım mı uzun uzun düşünmeliyim. Siz olsaydınız ne yapardınız ? A bir dakika siz de aynı şeyleri hissediyorsunuz değil mi? Hatta daha da ötesini… Siz neler yaptınız aydınlatır mısınız bizleri de?
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
Mana Diyarları
“Mantikut Tayr..Kuslarin Dili... bir ‘mana’ yolculuğu Uzun uzun üzerinde düşünmeye teşvik eden hikayeler, manalar içeriyor. Kuşların her birinin bir hikayesi var. Farklı farklı konulara dalıp dalıp çıkarıyor kitap. Öyle tek bir gün de tek sefer de okunacak kitaplardan değil. Anlatımı akıcıydı. Bildiğim hikayelerin bilmediğim bakış açısıyla sunuluşu da okumak keyifliydi. Kitaplığım en sevdiğim parçalarından biri. Ve o müthişim soruları ben de soruyorum Vadilerden geçmeye, hangi vadide olduğunuzu ölçmeye hazır mısınız? Peki derin uykulardan uyanmaya? Cevap evet ise kitap güzel bir yoldaş
Mantıku't Tayr
Mantıku't TayrFeridüddin Attar · Erasmus Yayınları · 20204,762 okunma
Mutsuzluk. Antov Çehov
Yirmi beş yaşlarında, körpe, alımlı bir kadın olan, noter Lubiantsev’in karısı Sofya Petrovna ile yazlık komşuları avukat İlyin ormandaki bir açıklıkla baş başa, ağır ağır yürüyorlardı. Akşam beş sularıydı. Pamuk yığını görünümündeki bulutlar bütün gökyüzünü kaplamıştı. Pamuk yığınlarının arasından tek tük açık mavi boşluklar gözüküyor, bunlar
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Ağlamak bir savunma mekanizması
Kitabın özeti : Eskiden ağlayan bebeklerin içine şeytan girdiği düşünülürmüş. Kimi psikologlar bebeği ağlamaya bırakmayı, kimileri de susturmayı uydun görüyor. Yazar ise ağlamanın bir nevi şifa olduğunu ve baskılanmaması gerektiğini söylüyor. Hatta oyun terapisi ile travmaların temizlenmesi, stresten arındırılmasından bahsedilmiş. Strese verilen
Ağlamalar Ve Öfke Nöbetleri
Ağlamalar Ve Öfke NöbetleriAletha J. Solter · Doğan Kitap · 2019298 okunma
1062 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
99 günde okudu
Yorumuma başlamadan önce ilk önerim, bu kitabı okuyacaksanız kesinlikle tek baskı olanından okumamanız olacak. Her anlamda yorucu bir okuma oluyor. Masa başında okuma yapamıyorum ben. O yüzden tek baskıyı öneremeyeceğim. Kitap, çok güzel başlamıştı. İlk bölümlere bakarak, okumamın düşündüğümden daha iyi olacağını sanmıştım. Ama maalesef birazdan
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939bin okunma
Reklam
2020'ye Veda (Bloğumdan)
Merak etmeyin bugünü es geçemeyeceğim. :) Her sene hosgeldin diyerek yeni bir 365 gün bekliyoruz. Umutlarımız yeşersin, beklediklerimiz gelsin, aşık olalım, başarılı olalım gibi bir çok dilek isteriz. Bunu yıllardır yapıyoruz peki elimize ne geçiyor? Geliyor mu beklediğin kişi? Umutların yeşeriyor mu? Başarılı olabiliyor musun? Dur ben cevap vereyim; HAYIR!! Peki ama nedenn?? İnsan her sene bir şeyleri isteyerek onlara kavuşmaz, ayağa kalkmalı, adım atmalı ve belki de koşmalı ama durmamalı bir yerde... Var mısınız bu sene bir farklılık yapalım ve bir şeyler bir şeyler istemek yerine biz bir şeyler yapalım. Mesela bu sabah güler yüzlü uyanıp günümüzü pozitif geçirelim. Evde okumadığın bir kitabı açıp birkaç sayfa okuyalım, uzun zamandır dinlemediğimiz müziği dinleyelim ya da bir kişiye gülelim.. Yarın akşam da karar verelim. Bu gün mutluydum çevremdeki insanlar nasıldı diye bir düşünelim. Bence en azından yarın mutlu olmaya özen gösterirsek önümüzdeki 365 güne bu pozitif enerjiyi sunup bir sene boyunca mutlu olacağız.. O halde size ilk tebessüm benden gelsin. :) Geceye bir şarkı bırakayım dinleyin ve sabah güzel bir gün olacak diye umut edelim. :) Ne dersiniz güne Hababam gibi uyanmaya? 📍 kalemimetakilansozler.blogspot.com/2020/12/2020ye-...
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.